BARIŞ VE RUS-UKRAYNA EMEKÇİLERİYLE ENTERNASYONAL DAYANIŞMA-M. Taş

Putin, NATO’nun tahrikine kapıldı, Ukrayna savaşını başlattı, birçok insanın ölümüne ve yüz binlercesinin göç etmesine neden oldu. Barış ve demokrasiye şans tanımadı, milliyetçiliği azdırdı.

Savaşın sonucu ne olursa olsun, Rusya bir şeyler kazanacak ve çok şey kaybedecek. Ancak Ukrayna ve Ukraynalılar daha fazlasını kaybetmiş olacak. Her iki tarafın savaşı mümkün olan en kısa sürede bitirmek amacıyla iyi niyetle barış masasına oturmaları zorunludur.

Savaşın ilk gününden sayfamızda savaşan iki tarafa karşı olduğumuzu ilan ettik. Ancak, bazı arkadaşlar izlediğimiz barış çizgisini dikkate almadı. Kimileri Rusya’yı kimileri de Ukrayna’yı destekleyerek Barışa mesafeli durdular. Ferruh Erkem’in bir paylaşımında belirttiği gibi bu savaş iki emperyalist güç arasında bir egemenlik kurma mücadelesidir.

Savaşta Rusya veya Ukrayna tarafını tutmak milliyetçiği ve otoriterliği cesaretlendirmek olduğu bilinmelidir.  Ukrayna’nın işgaline karar veren Putin’in Ukrayna’yı Neonazilerden ve nükleer silahlardan arındırma hedefi milliyetçiliğine bir örtüdür. Ona göre Rus devleti ile Rus ulusal ve dilsel kimliği birbirinden ayrılmaz ve bu milliyetçi vizyonla Ukraynalıların kanını dökmeyi göze aldı.

ABD, NATO ve AB’ye sırtını dayayan Ukrayna yönetimi milliyetçi vizyonla savaşı adeta tahrik ettiler. Ulusal güvenlik sorununu güvence altına alarak, tarafsız ve nükleer silahlardan arınmış bir alternatifi ciddiye almadılar. Savaşın yarattığı tahribattan onlar da Putin kadar sorumludurlar.

Marksist, komünist, sosyalist ve ilericiler önkoşulsuz savaşa karşı barış saflarında yer alması tarihsel sorumluluktur. Devrimciler barışın iyilikseverlik, güven, asalet ve enternasyonal dayanışma olduğunu bilirler. Rusya ve Ukrayna işçi sınıflarıyla dayanışmak amacıyla ABD ve Avrupa’nın birçok kentinde savaşa karşı harekete geçtiler, barış çağrıları yayınlayarak yaşanan savaş vahşetini ve sorumluları teşhir ettiler.

Bunların arasında en etkili olanı, kendi hükümetlerine ağır eleştiriler yönelten Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri (ADS) oldu. Partinin uluslararası Komitesi, krizi azaltmak ve Doğu Avrupa ve Kafkasya’da daha fazla çatışma ve ölümden kaçınmak için ABD’yi bölgede sürmekte olan militarizasyonunu tersine çevirmeye, Rusya’ya karşı yaptırım uygulamaktan kaçınmaya ve uluslararası alanda kabul edilen taahhütleri yerine getirmeye çağırdı. NATO’nun Ukrayna’nın tarafsız bir devlet olarak kalacağına dair garantiler sağlamaya yönelik yayılmacı yönelimine son vermesini istedi. Bu önlemler diplomasinin, nükleer güçler arasında daha büyük bir bölgesel savaşa dönüşmeden, çatışmalara bir çözüm getirilmesi için çok önemlidir.

Barış taraftarları, ABD ve NATO’nun çatışmalara zemin hazırlayan emperyalist yayılmacılığı sona erdirmelerini, savaşa kalıcı bir diplomatik çözüm ve bu krizden kaynaklanan mültecileri tüm ülkelerin kabul etmenin hayati önemini belirtiyor.

Neoliberalizmin başarısızlıkları ortadayken, egemen finans oligarşi militarizm, emperyalizm ve savaşla yeni bir dünya inşa etmeye çalışıyor. Sosyalistlerin barış alternatifi oluşturma görevi her zamankinden çok daha yakıcıdır.

Hiç kuşkusuz, bugün, gerçek enternasyonalizm barışı güçlendirerek Rus ve Ukrayna emekçilerinden yana olmaktır. İnsanların vahşice öldürüldüğü, evlerin yakılıp yıkıldığı bu savaş cehenneminde, enternasyonalizmi hayata geçirmek ancak savaşan iki tarafın politikalarına karşı çıkmaktır. NATO ve Avrupa ülkelerinin uyguladığı yaptırımları reddetmek ve Putin’in Ukrayna operasyonunu sonlandırmasını istemektir.

Ukraynalılara hiçbir faydası olmayan yaptırımlara karşı çıkmalıyız. Bunları üç kategoride toplayabiliriz: Putin’in kendisine, Rusya’nın oligarşisine ve geniş anlamda ekonomik sisteme yönelik yaptırımlar.

Birincisi etkisizdir, çünkü muazzam zenginliğine rağmen Putin esas olarak maddi kazançla motive değildir. İkincisi yanlış yönlendiriliyor, çünkü Rus zenginleri artık rejim üzerinde bir baskı kaynağı olarak işlev görmüyor. Aslında 2013-14 yıllarının yaptırımları Putin’in dış bağlantılarını keserek bu seçkinleri daha uyumlu ve sadık hale getirmesine yardımcı oldu. Rusya’yı SWIFT’den uzaklaştırma ve merkez bankası varlıklarını dondurmak gibi geniş ekonomik yaptırımlar en kötüsü. Çünkü hiperenflasyona ve milyonlarca Rus emekçi ve orta sınıfların bağımlı olduğu ithalat kıtlığına yol açar. Putin, üç tür yaptırımın hesabını yapmış ve sonuçlarını tahmin etmiştir ve bu nedenle hiç biri caydırıcı olmayacaktır. (1)

Daha önceki savaş dönemlerinde yaptırımlar, etkili bir siyasi muhalefeti harekete geçiremedi. Bilinen Başarısızlıklara rağmen, yaptırımlar uygulanıyor çünkü intikam alma arzusunu tatmin ediyormuş gibi görünerek, Batı’nın Ukrayna’ya yardım etme konusundaki fiili yetersizliğini örtbas etmeye yardımcı oluyor.

Belki de, bunların arasında en kötüsü masada olmayan NATO’nun askeri harekatıdır, dünyayı doğrudan küresel termonükleer savaşa götürebilir. Batı’da Ukrayna’nın işgalini protesto edenler Putin’in savaşına karşı direnen Ukrayna ve Rusya barış severlerinin direnişine güvenmekten başka seçeneği yok. Binlerce Rus, savaşı protesto ettikleri için tutuklandı, bu sayı savaş genişledikçe önemli ölçüde artıyor. Milyonlarca Ukraynalı bombalar altında ölmek, imparatorluk yönetimi altında yaşamak veya göçe zorlanmak istemiyor; Rus gençlerinin büyük çoğunluğu, yaptırımlarla perişan olmak ya da kendilerine hiçbir şey kazandırmayan bir işgale gönderilmek istemiyor. (2)

Hiç ara vermeden, her zaman olduğu gibi Ukrayna-Rusya emekçi sınıflarının yaşam hakkı için barış davasına bağlılığımızı sürdürmeliyiz.

-1,2 – Gregory Afinogenov, The Seeds of War, DISSENT, 2 Mart 2022

About Mehmet Tas

Check Also

Lenin: Düşüncesinin Bütünlüğü Üzerine Bir Çalışma. Georg Lukacs 1924

Georg Lukacs 1924 4. Emperyalizm: Dünya Savaşı ve İç Savaş Ancak belirleyici devrimci mücadeleler dönemine …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com