Saldırgan ve emperyalist Rusya mı?
NATO propagandası Rusya’nın ABD Başkanı Ronald Reagan’ın deyimiyle “Şeytan İmparatorluğu”nun devamı, yeniden doğuşu olduğuna inanmamızı istiyor.
Rusya’yı Çarlık’tan Sovyetler Birliği’ne ve Sovyetler Birliği’nden bugüne bir bütün olarak, bir devamlılık içerisinde görmek Ukrayna milliyetçiliğinin ve daha sağda Nazi artığı aşırı sağcı Ukraynalıların en temel ortak yanları. Benzerlerini tarihsel olarak Rus düşmanlığı üzerine kendisini var eden Baltık ülkeleri ve Polonya için de söylemek mümkün.
Dünya’da ve Türkiye’de, sol ve hatta komünistlerin bir kısmı dahi dahil olmak üzere, yoğun bir NATO propagandasına kolaylıkla teslim olunabildiği görülüyor.
Soyut bir “Savaşa Hayır” sloganı arkasında Rusya’yı saldırgan, emperyalist, işgalci diye niteleyen açıklamalar görüyoruz. “NATO’ya karşıyız ama Rusya’ya da karşıyız” deniliyor mesela.
https://gazetemanifesto.com/2022/saldirgan-ve-emperyalist-rusya-mi-h-murat-yurttas-485433/
Doç. Kalafat: Türkiye’de 3 metrenin üzerinde tsunami olabilir
MARMARA’DA 2 METRE CİVARINDA BİR SU YÜKSELMESİ BEKLENİYOR’
Kalafat, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’deki tsunami açısından riskli bölgelerle ilgili şunları aktardı:
“Ağırlıklı olarak Ege ve Akdeniz bizim için daha riskli. Güney batı sahillerimizde, Girit, Muğla, Gökova, Fethiye, Antalya civarında 3 metrenin üzerinde tsunami olma olasılığı var. Akdeniz’de Girit yayı diye tabir ettiğimiz alan aslında Afrika plakasının Ege-Anadolu plakasının altına daldığı bir levha sınırı. Büyük depremler de levha sınırlarında oluyor. Tarihsel kayıtlara da baktığımızda Girit ve 12 Adalar civarında önemli tsunamiler olmuş. Marmara’da ise ağırlıklı olarak beklediğimiz tsunami, örneğin 7 şiddetinde büyük bir deprem sonrası olabilir. Marmara’da 2 metre civarında bir su yükselmesi bekleniyor.
Zeytinliklerin ardından bir tartışmalı karar daha… Sınırları değiştirildi
Zeytinliklerin enerji amaçlı madenciliğe açılmasına yönelik tepkiler sürerken 5 Mart’ta gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile doğal sit alanlarında madencilikten HES’lere, rüzgâr ve güneş santrallerinden doğalgaz hatlarına birçok faaliyetin yapılabilmesinin önü açıldı.
(verin adamların şampiyonluklarını,bugün olamıyorlar bari eskilerle sevinsinler)
Fenerbahçe’den TFF’ye ’28 şampiyonluk’ çağrısı!
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bizzat kendileri tarafından oynatılmış ulusal turnuvalarda kazandığımız 1959 öncesi Türkiye şampiyonluklarımızın Süper Lig’e dâhil edilerek bundan doğan manevi ve maddi taleplerimizin karşılanması için Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) yaptığımız resmi başvurunun üzerinden bugün itibariyle 1 yıl (365 gün) geçti.
https://www.hurriyet.com.tr/sporarena/fenerbahceden-tffye-28-sampiyonluk-cagrisi-42017018
Anayasa Mahkemesi, Ethem Sarısülük’ü öldüren polise verilen cezayı “adaletli” buldu
Anayasa Mahkemesi, Ethem Sarısülük’ü vuran Ahmet Şahbaz’a 15 bin 200 TL adli para cezası verilmesini “makul” buldu. Karara muhalefet eden AYM Başkanı Arslan “yargılamaya müdahale edildiği izlenimi” oluştuğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi, Gezi Parkı eylemleri sırasında Ankara’da Ethem Sarısülük’ü silahla vurarak öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz’a 15 bin 200 TL adli para cezası verilmesi ve davanın 5 yıl sürmesinde hak ihlali görmedi. Karara, AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın arasında bulunduğu 6 üye muhalefet etti. Arslan, davanın Ankara’dan Aksaray’a nakledilmesi ve sonucunda para cezası verilmesinin “davaya müdahale edildiği izlenimi verdiğini, mahkemenin tarafsızlığı konusunda tereddütler oluştuğunu” kaydetti. Diğer muhalif üyeler de cezanın caydırıcılıktan uzak olduğunu ifade etti.
https://rojawelat.org/turkiye/anayasamahkemesiethemsarslkldrenpoliseverilencezayadaletlibuldu
Ekonomik kriz şansımız mı oldu
İlk günden beri “ABD, Ukrayna-Rusya çatışmasını teşvik etti ve bu yolla kendisinden uzaklaşan Avrupa’yı yeniden kendisine yaklaştırdı, Kuzey Akım projesinin durmasını sağlayarak da en önemli siyasi hedefini elde etti” dedim durdum.
“Bu elbette Rusya’nın saldırganlığını, egemen bir devlete “dalmasını” mazur kılmaz ama ABD’nin ellerinin de en az Rusya’nınki kadar kirli olduğunu bilmemiz gerekir” dedim hep.
Türkiye’nin en büyük şansı ise böyle bir duruma “Ciddi bir ekonomik krizin” içinde yakalanmış olması.
Bu kez kötü yönetilen ekonomi bizim nimetiniz oldu.
Para kaybediyoruz ama en azından ülkemiz bir maceraya sokulamıyor, canımızı kaybetmiyoruz.
Athena’nın Ölmez Ağacı, Homeros’a neler fısıldıyor?
Yangınlardan sonra bile yeniden yeşerdiği, hayata inatla bağlandığı için Akdeniz efsanelerinde “Ölmez Ağacı” olarak ismi geçen zeytin ağacı, İyonyalı ozan Homeros’un kulağına eğilip şöyle fısıldar: “Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.”
Rivayete göre, Zeus, insanlığa en değerli hediyeyi sunan tanrı veya tanrıçanın yeni kurulan kentin hükümdarı olacağını ilan etmiş. Bunun üzerine, denizler tanrısı Poseidon üç başlı mızrağını savurmuş ve güçlü mü güçlü, hızlı mı hızlı bir at peyda olmuş. Zeus’un güzeler güzeli kızı ve bilgelik tanrıçası Athena’ya gelmiş sıra. Athena ise insanlığa gümüş yapraklı bir zeytin ağacı armağan etmiş. Öyle bir ağaçmış ki bu, ne rüzgar onu eğebilirmiş ne de dondurucu soğuklar ve kavurucu sıcaklar. Zeytin ağacı gören herkesi büyülemiş.
https://www.gazeteduvar.com.tr/athenanin-olmez-agaci-homerosa-neler-fisildiyor-makale-1555367
Sosyalizmin “ayar verme” zorunluluğu üzerine
Örneğin eski soğuk savaşta taraflardan biri, demokrasi ve özgürlükler adına biçimsel de olsa kimi tarihsel değerleri sahiplendiğini iddia edebiliyordu. Bugün ise bir dönem sindirmiş göründüğü bu değerleri icabında pekala kusabileceğini ortaya koymaktadır.
“Liberal batı dünyası” mı dediniz?
İsteyen, ABD’de bir zamanlar yaşanan McCarthy cadı avı ile bugünkü Tolstoy, Dostoyevski, Çaykovski ve Rus orkestra şefi avını karşılaştırıp bu konuda istediği sonuca varabilir.
https://ilerihaber.org/yazar/sosyalizmin-ayar-verme-zorunlulugu-uzerine-137649
Kürt sinemasında Sovyet izleri
Kürt sinemasının ilk örneği olarak kabul edilen Zarê filmi, emperyalistlerin yarattığı “Doğu” imgesine karşı, emekçilerin verdiği bir cevaptır
İlk Kürt filmi Zarê ve eşit bir dünya mücadelesi
İşte ilk Kürt filmi olarak kabul edilen Zarê filmi bu yıllarda, Sovyetler Birliği’nin ilk yıllarında 1926’ta çekilir. Henüz sinemada ses sistemi olmadığı için film sessiz filmler arasında yer alır. Konusu klasik bir aşk hikayesidir ilk bakışta. Ancak bunun ötesinde bir çok girdi vardır. Çünkü sosyalist dünyada kamera artık emekçileri anlatan değil, emekçilerin anlattığı bir kadrajın konusudur. Film, Ermenistan Sovyetinde çekilirken bir çok Ermeni yönetmen ve oyuncu da katkı sunar. Modern tabiriyle bir tür Kürt-Ermeni yapımı denilebilir
https://haber.sol.org.tr/haber/kurt-sinemasinda-sovyet-izleri-328412