Sol İttifaklar üzerine…
Bugün Ülkemizde Sosyalist Sol tarihinin en zayıf, en başarısız günlerini yaşıyor.
Bugün Sosyalist Solun, siyasi zeminde, toplumdaki karşılığı, toplumla olan ilişkisinin ne kadar zayıf olduğu tartışma götürmez.
Oysa bugün Dünyanın, Coğrafyamızın, Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal, sosyal konjonktür Sosyalist Sol siyaset için oldukça elverişlidir.
Bu durum Coğrafyamızın, Ülkemizin jeopolitik konumu İle ilgili dahada elverişlidir.
Daha ironik olanıda Sosyalist Sol’u besleyen değerler, söylemlerden bugün Sosyalist Sol partilerden daha çok sağ, özellikle sağ muhalif siyasal partiler yaralanmaktadırlar.
Çünkü bugün Ülkemizde Sol değerlerin, Sol söylemlerin toplumdaki karşılığı her zamankinden daha fazla. Ülkemizin içinde bulunduğu hepimizin malumu ekonomik, siyasal, sosyal durumundan dolayı.
Özellikle alttan gelen yemi nesilin, gençlerin Sosyalist Sol’a ilgisi artmaktadır.
Durum böyle iken bugün Sosyalist Sol örgütlenmeler neden bugün tarihimin en zayıf dönemini yaşıyor, toplumdaki, siyasal arenadaki karşılığı yok denecek kadar azdır.
Kuşkusuz bunun tarihsel nedenleri, 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde Sosyalistlerin, Komünistlerin üzerindeki orantısız baskıların büyük etkisi olduğu tartışılmaz.
Ancak bu bile Sosyalist Sol’un içinde bulunduğu bu durumu bugünkü Dünya, Coğrafyamız, Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu Sol siyasal örgütlenme için ekonomik, siyasal, sosyal elverişli konjonktür bu durum açıklamıyor.
O halde bu durumda Sosyalist Sol dönüp kendine bakmalı, kendini gözden geçirmeli, kendini sorgulamalı;
“Ben nerede yanlış yaptım, yada nerede yanlış yapıyorum”diye.
Bugün Sosyalist Sol’a toplumdan gelen en birincil eleştiri neden bu kadar çok parçalısınız? Neden tek hücrelilerden bile daha hızlı bölünüyor sunuz?
Bu sorunun yanıtı biz var ancak bu başka bir paylaşımın konusu.
Bugün Sosyalist Sol’un durumu tamda Atadan kalan 5 dönüm arazinin 50 mirasçıya bölünmüş halini andırıyor.
Bu yazıya başlarken bu uzun girizgahın nedeni geçtiğimiz günlerde açıklan iki SOL ittifak (Sosyalist Güç Birliği-Emek ve Özgürlük İttifakı) dır.
Çok yakın bir geçmişte Türkiye Demokrasi mücadelesinin en görkemli Direnişi olan “Haziran Direnişi” potansiyeli üzerine kurulan ve bu potansiyelin adeta bozuk para gibi çok ucuz harcandığı BHH’yı Birleşik Haziran Hareketini dağıtan anlayışlar bugün aynı aktörlerle aynı şef kadroları İle “Sol ittifaklar”olarak bu ittifakların başında sahne aldılar.
Bu yaklaşımım bugün oluşan her iki İttifakı (Sosyalist Güç Birliği- Emek ve Özgürlükler İttifakı) olumsuzlamak anlamını taşımıyor.
Tam tersi bu ittifakların birinde (Sosyalist Güç Birliği) aktif olarak yer alırken diğer İttifakı (Emek ve Özgürlükler İttifakı) da Coğrafyamızda, Ülkemizde barışa, demokrasiye katkısına inandığım İçin kutluyor ve başarılar diliyorum.
Bu arada Aziz Nesin’in o ünlü Ağa /Maraba öyküsünde olduğu günü Güzelim Birleşik Haziran Hareketini dağıtıp, O şanlı Tarihi miras dört parçaya bölme becerisini gösteren anlayışlar madem bugün tekrar bir araya gelecektiniz;
”Neden yediniz O “mayısı”?
Bugün bu ittifakları oluşturup
yönlendiren nispeten bize göre daha genç arkadaşlarımıza olumsuz bir eleştiriden çok yakın geçmişteki yapılan hataların güçlü bir özeleştirisini yapıp bu yanlışlıkların tekrarlanmaması için eğer kabul edilirse bu sürece yoğun emeği geçmiş bir büyükten uyarıdır.
Bunu Nasreddin Hoca öyküsünde olduğu gibi ;”Tokadı testiyi kırmadan önce atmak.”
gibi algılanıp.
Onca yoğun emek ile Coğrafyamız Ülkemiz Sosyalist Sol’una Ülkemin Demokratik geleceğine umut olan bu Sol İttifakların korunup, güçlendirilip geliştirilmesi umudu, geçmişteki yanlışlıkların tekrarlanıp dağıtılmaması kaygısıdır.
Mirasın Ataları olarak bu hakkı kendimizde görmekteyiz.
Osman Naci Balta
29/08/2022