Gezi direnişinin sosyolojisi…Nedenleri…Sonuçları.

Gezi Direnişinin
Sosyolojisi;
Nedenleri…
Sonuçları…

Değerli Dostlar;
Facebook Sayfamda Gezi Direnişinin 9. Yıldönümünde özellikle yanıtlamanızı istediğimi bir soru sordum.
“9. Yıldönümünde Gezi Direnişinden geri ne kaldı?”

Sahi Gezi Direnişin 9. Yıldönümünde Ülkemiz Siyasal tarihinin en önemli dönemeçlerinden biri olan Gezi Direnişinden geriye bugün ne kaldı???!!!

Sizlerden yeterli ve tatminkar yanıt alamadığım İçin ben yanıtlayayım;
Hiç bir şey?

Yanıtımı biraz haksız birazda acımasız bulmuş olabilirsiniz.
Açıklayayım;
Kişisel görüşlerimi belirtmeden önce Gezi Direnişinin Sosyolojik nedensellikleri ve sonuçları ile ilgili bugüne kadar yeterli tatminkar bir çalışma yapılmadığı, bu Direnişten özellikle Sol muhalefetin ( hamasi söylemler dışında) gerekli, yeterli çıkarım yapmadığını düşündüğüm İçin umarım bu çalışmam böylesi bir tartışma İçin iyi bir başlangıç, girizgahı olur diye düşündüm.

Gezi Direnişinin önce ortaya çıkış nedenlerini irdeleyelim. Sonrasında sonuçlarına bakacağız.

Görüntü olarak bir çevreci direniş olarak başlayan Gezi Direnişinin geri planında daha derin, daha geniş bir sosyal, siyasal, sosyolojik nedensellikler yatmaktadır.

2013 Haziranı Gezi Direnişi Erdoğan/AKP iktidarının toplumun en geniş kesimlerinin ekonomik siyasal, sosyal alanlarda yarattığı daraltmaya ve toplum yaşamı üzerinde uyguladığı tahammül edilmez baskılara yönelik
bir tepkiydi.

Bu tepkiyi Gezi Direnişine bu daralmadan etkilenen tüm sosyal katmanların aktif katılımında gördük.

Öncelikle Gezi Direnişi muhalif bir kalkışma olmakla birlikte “Sol”, “Sol” un örgütlediği bir direniş değildi.
Bununla birlikte kendiliğinden gelişen bir toplumsal kalkışma olmadığı bu kalkışmanın fitilinin daha derin daha geniş sosyal, siyasal, sınıfsal bir yerlerden ateşlendiğini, desteklendiğini düşünüyorum.
“Sol”un böyle bir devasa Direnişi örgütleyecek bir örgütlülüğü ve organize gücü yoktur.
Gezi Direnişine katılan toplumsal, sosyal, siyasal bileşenleri, destekçileri bu görüşü destekliyor.

Zaten Direnişininin devamınıda, geleneğinide “Birleşik Haziran Hareketi” çatısı altında üslenen “Sol” unda bu Direnişin yarattığı muhalif rüzgarın devamını kalıcı hale getirememesi, Ülkemizde demokratik yaşamın gelişimi için bu tarihsel olanağı heba etmesi görüşümüzü güçlendiriyor.

Gezi Direnişi yaklaşık bir aylık Taksim Gezi Parkı komünü ve ardından bir kaç aylık tüm ülke sathına yayılan park ve mahalle forumları olarak sonrasında da Birleşik
Haziran Hareketi beceriksizliği ile
sönümlendirilerek siyasal tarihimizde yerini aldı.

2013 Gezi Direnişine Siyasal Sol dışından katılan başta o güne kadar politize olmamış genç kuşaklar (Z) ve
diğer tüm bileşenler Gezi Direnişine Sol sekterizmin ağırlığını koyması, damgasını vurması ile Gezi süreci ile yollarını ayırdı.
Ve bu aşamadan itibaren Türkiye’de Demokratik sürecin gelişimi yönünde tarihsel bir fırsat kaçırılmış oldu.

Gezi Direnişinden hiç hakketmediği sahiplenmeyle “Birleşik Haziran Hareketini” kurarak amiyane tanımı ile “nemalanmak” isteyen “Sol” ise bu sınavında da başarısız olup sınıfta kaldı.
Tamda bu noktada 2013 Haziranı Gezi Direnişine “Orantısız Zeka” sıyla damgasını vuran “Z” Kuşağından söz etmenin tam da yeridir.
Ülkemiz siyasi sürecinin en kritik dönemeci olacak Olası 2023 Haziran seçimlerindede belirleyici ağırlığı olacak bu kuşak Gezi Direnişi sürecinde orantısız zekası ile Direnişe güç ve enerji katmıştı.
Ancak gerek Taksim Komünü gerekse sonrası mahalle forumları, meclisleri sürecinde bu kuşak “Sol”’un bencil, faydacı, sekter halleri sonucu bir daha geri dönmemek üzere siyasetten soğutulup uzaklaştırılmıştır.
Olası 2023 Haziran seçimleri sonucu için belirleyici oy potansiyeline sahip “Z” kuşağı bugün Ülkemiz geleceği için en gerekli olduğu zamanlarda Gezi Direnişinin “Sol’cu” abilerinin itici tavırları, sekterliği yüzünden Siyasete seyirci olarak katılmakta.

Türkiye Siyasal tarihinin 15/16 Haziranlar 1977/1978 1 Mayısları sonrası en önemli sosyal, siyasal gelişmesi siyasal tarihimiz içi önemli bir dönemeç olan Gezi Direnişinin yarattığı muhteşem muhalif rüzgar ve muhalefet potansiyeli
Beceriksiz, basiretsiz, kifayetsiz “Sol” un elinde heba olmuş.
Sonuç olarak Gezi Direnişinden Türkiye muhalif “Sol” siyasal hareketlerin kendilerimi ileriye taşıyacak hiç bir deneyimi Ülkemiz geleceği Sol siyasetin gelişimi için geleceğe aktaramamışlardır.
Bugün Türkiye “Sol” siyasetininin Türkiye siyaseti içindeki “etkisiz eleman” pozisyonunda bunu işaret etmektedir.

Her yıl dönümünde 2013 Gezi Direnişi üzerinden “Hamasi” söylemlerle siyaset geliştirmek yerine Siyasi Tarihimizin en önemli dönemeçlerinden biri olan bu Direnişin nedensellikleri ve sonuçları üzerinde kafa yormanın Ülkemizin Demokratik geleceğini yapılandırma yolunda daha yararlı olacağını düşünüyorum.

Son söz olarak Gezi Direnişi sırasında yitirdiğimiz canlarımızı saygı İle anarken bugün bu direniş sırasında ve sonrasında Gezi Direnişinin öğretileri ile ardıcıl olarak Demokrasi mücadelesini sürdürken hapis cezasına çarptırılıp hapisahanede mahkum olarak bedel ödeyen Arkadaşlarımızın da #adalet nöbetlerinde yanlarında duruyoruz.
Sevgi dostluk ve dayanışma İle…

Osman Naci
30/05/2022
İSTANBUL

About OsmanNaciBalta

Check Also

İnsani Değerlere Karşı Olan Zelensky’i Avrupa Neden Destekliyor?

Makalenin yazarı Maksim Goldarb Ukrayna’daki, Yeni Bir Sosyalizm İçin Sol Güçler Birliği’nin başkanı. Rusya ile …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com