DEVRİMCİ MİRAS KİTAPLIĞI

YIKINTININ TARİHİ VE TEORİSİ (SON)
 
Yıkıntının Tarihi ve Teorisi’nin son sözü kısaca ya sosyalizm, ya barbarlıktır.
1917’den 1991 yılına kadar süren ”sosyalizm deneyi” dönemi kapandı. O dönemde de, bugün de, çağımız kapitalizmden komünizme geçiş çağı olmaya devam ediyor.
Ekim devrimi ve onu izleyen sosyalist devrimler, kapitalizmden komünizme geçiş çağını tamamlamaya çalıştılar, ama nesnel-öznel bir çok nedenle bu deneme başarızlıkla sonuçlandı. Çağı tamamlayamayan ”sosyalizm denemeleri” ortaya bir sosyalist toplumu çıkaramadı. O nedenle, daha henüz gezegenimiz sosyalist toplumu görmedi. Sosyalizme yönelen ülkelerin başarısızlığı, sosyalizmin bir sistem, toplum olarak başarısızlığı sayılmamalı. Tam ortaya çıkmamış, tamamlanmamış sosyalizm, sosyalizm değildir.
Sosyalizm yönündeki deneyimlerden çıkarmamız gereken teorik-pratik sonuçlar var şüphesiz.
Bir üretim tarzının dünya üzerine yerleşmesi, egemen olması yüzyıllarla ölçülebilir. Sosyalizmi deneyen ülkelerin tarihi bir yüzyılı bile doldurmadı. Kapitalizmin 400 yılı geçmiş tarihi karşısında bu hiçbir şeydir. Kapitalizmin egemen üretim tarzı olabilmesi de, gerileme ve ilerlemelerle örülmüş, ”süreklilik-kopuş-sıçrama-süreklilik” diyalektiğine uygun biçimde gelişmiştir. Burjuva devrimlerin feodalizme karşı olan tarihi bunu gösteriyor.
Sosyalizm dünya üzerine yerleşebilmek için belki de daha çok denemeler yapmak zorunda kalacak. Önemli olan şey, her denemeden bir şeyler öğrenmek, eksiği görmek, sonunda deneyi başarabilmektir. Nasıl ki, bir bilim adamı bir aşıyı bulmak için yüzlerce kez deney yapıyorsa, kapitalist mikrobu yenmek için değişik yol ve yöntemler komünistler tarafından da denenecek. Bir zamanlar Lenin şöyle yazmıştı:
”Eğer Japon bilimcisi insanlığın frengiyi yenmesine yardımcı olmak için, belirli gerekleri karşılayan altı yüz altıncı terkibi geliştirmeden önce, altı yüz beş terkip denemek sabrını gösterdiyse, daha da zor bir sorunu çözümlemek, yani kapitalizmi yenmek isteyenler, en uygununu geliştirmek için, yüzlerce ve binlerce yeni mücadele yolunu ve aracını deneyecek azimde olmalıdırlar.”
Bu düşünce tarzı, sosyalizmi kurmak isteyen ülkelerin denemesine de uygulanabilir. Sosyalizmi kurmak için kullanılan yol ve araçların hepsinin doğru olmadığı, bu deneyle ispatlanmış oldu. Şimdi görevimiz, deneyi başarısızlığa götüren nedenleri bulup çıkarmak, yeni denemede bunlardan kaçınmaktır.
* * *
Önce bir tespit yapmamız gerekiyor. Sosyalizm deneyinin başarısızlığının kökü onun teorik temelinde mi yatıyor? Kimileri böyle düşünebilir ki, düşünenler bunu teorik olarak göstermek zorundalar. Biz suçu Marx’ın, Lenin’in teorisinde görmüyoruz. Tersine, sosyalizmin klasik teori düzleminden kopulduğu için bu deney başarısız oldu.
Teori derken söz ettiğim şey, ”Sovyet Marksizmi” değildir. Marksist teori ile Sovyet Marksizmi çelişki halindedir. Şöyle de söylenebilir. Sosyalizm deneyiminde kullanılan teori, Sovyet Marksizmidir, klasik Marksizmden kopuştur, onun revizyonudur.
Sovyet Marksizmi ile, klasik Marksizmin uyuşmazlığını görebilirsek, bu durum, klasik Marksist teorinin sosyalizm deneyine daha uygulanmamış olduğunu anlatır. Şimdiye kadar yazdıklarımızla bu farkı göstermeye çalıştık. Uygulanmamış bir teoriyi başarısızlıkla suçlamak bilimsel düşünmeyenlerin işidir.
Stalin eliyle temelleri atılmış ve ondan sonraki liderler eliyle sürdürülmüş Sovyet Marksizmi yenilmiştir. Ama klasik Marksizm için bunu söylemek doğru değildir.
Başka bir gerçek daha var: Bugün ”Marksizm yenildi” diye çığırtkanlık yapanlar, onun kapitalizm eleştirisinin, devlet-sınıf teorilerinin işe yaramazlığını da göstermek zorundalar. Burjuva ideologları bile, Marksizmin bu alandaki üstünlüğünü kabul ediyorlar. Yalnızca bir hile yapıyorlar. Onu bir bilimadamı olarak yüceltip, siyasi yanlarını törpülüyorlar. Marksizmi Lenin’in görüşlerinden koparıyorlar. Hatta birbirine karşıt gibi gösteriyorlar.
Lenin’in görüşleri çağımızın Marksizmidir. Birbirinden koparılamaz. Lenin’in görüşleri kendini Ekim Devrimi’ni yaparak doğrulamıştır. Daha sonraki hatalar Lenin’in teorisindeki bozukluğu değil, onun revizyona uğramış biçimi ”Stalinci Leninizmin” hatalarını gösteriyor.
Sosyalizm saflarındaki ”yenilikçiler” bu ayrımı anlamadıkları için, anti-Marksist cepheye hızla sürüklendiler. Neo-liberalizmin ideolojik bombardımanı altında, Lenin’in görüşlerinden arındırılmış Marksizm etiketli demokratlar haline geldiler.
Çağımızda Marksist olmak istiyorsanız, Lenin’in görüşlerini dikkate almak zorundasınız. Lenin’e karşı olanların zaman içinde anti-Marksist konumlara geldiğini sosyal-demokratların tarihi gösteriyor.
* * *
Sovyet Marksizminin bize öğrettiği çok şey var. Bunlar aynı zamanda sosyalizm denemesinin dersleridir.
Sosyalizm deneyi, kapitalizmin geri olduğu ülkeler üzerinde gerçekleşti. Bu nesnel düzeyde bir olumsuzluktur. Sosyalizm, gelişmiş kapitalist ülkeler üzerinde daha denenmemiştir. Marksizmin teorisine uygun sosyalizm ise bunu gerektirir. Ne yapalım ki, tarih bizim istediğimiz yönde gitmiyor. Gelecek deneyler de büyük bir olasıkla ”zayıf halkalar” dediğimiz, kapitalizmin az ya da orta düzeyde geliştiği, sınıf çelişkilerinin çok keskin olduğu ülkelerde denenecek. Ama unutmayalım ki, dünya üzerindeki kapitalizmin gelişim hızı 1917 döneminden çok farklıdır. Bugünün ”zayıf halkalarında” kapitalizm, ”o günkü zayıf halkalardan” çok çok ileridir. Bu, tarihi sosyalizme yaklaştıran nesnel bir olumluluktur. Dünya, sosyalizm için dünden daha fazla olgundur. Ekonomik altyapı açısından ”zayıf halkalarda” sosyalizmi kurmaya girişmek dünden daha kolaydır. Ancak onu tamamlamak, dünya devrimine, ileri kapitalist ülkelerde devrimlerin olmasına, tek dünya pazarında sosyalist egemenliğin sağlanmasına bağlıdır.
Sovyet deneyimi gösterdi ki, Marksizmden koparak oluşturulmaya çalışılan ”tek ülkede sosyalizmin tamamlanabileceği teorisi” yanlış çıkmıştır. Tek ülkede, dünya devrimi anlayışından koparak oluşturulmaya çalışılan sosyalizm, sosyalizm olamıyor.Sosyalizmin kuruluşuna tek tek ülkelerde başlanıp, ancak dünya çapında tamamlanabileceği, pratik olarak kendini tersinden doğrulamıştır. Sosyalizmin dünya çapında kurulabileceği yanlış çıkmamıştır. Tek tek ülkelerdeki sosyalist devrimler kendilerini korumak istiyorlarsa, güvenceleri bu devrimlerini dünyaya yaymaktır. Bu amaçtan vazgeçiş sosyalizm deneyinin başarısızlığının temel nedenidir.
Sosyalizmin Labaratuvarı tek bir ülke ya da ülkeler değil, tüm dünyadır. Tek Dünya pazarında egemenliği ellerinde tutanların iktidarına son vermeden sosyalizm tamamlanamaz. Başka bir deyişle, ileri kapitalist ülkeleri kapsamayan, ”zayıf halkalarda” sıkışıp kalan sosyalizm deneyi sosyalizme dönüşemez. Bu nedenle, kapitalizm’den komünizme geçiş çağı uzun bir tarihsel dönemi kapsar. Kolaycı çözümlerden, sosyalizmin kısa sürede kurabileceği gibi iyimser, ama yanlış tespitlerden uzak durulmalıdır.
Sosyalizmi Kaf Dağı’nın arkasına attığımız sanılmasın. Zincirleme sosyalist devrimler dünyanın kaderini bir anda değiştirir; sosyalizmin kuruluş yolu uzun olsa da insanlığı kapitalizmin barbarlığından, insana uygun bir geçiş toplumuna bir anda çıkarabilir. Bu muazzam kazanım insanlığın yüzünü aydınlığa çevirir. İnsanlık güzel bir başlangıç yapar.
* * *
Sosyalizm deneyini yanlış yola sokan süreç, 1920 yıllarında tohum olarak ortaya çıktıysa da, onun bir ağaç olarak boy vermesi sonraki dönemdedir. Devletteki ”bürokratik çarpıklıklar” giderilememiş, aksini büyüyerek bir sistem haline gelmiş; bürokrasi, işçi sınıfının tepesine onun adına oturmuştur. Kabul etmemiz gerekiyor ki, Lenin’in zor koşullara karşın yaptığı kimi öneriler; parti ile devleti kısmen birleştirmek konusunda, partinin rolünün abartılması konusunda, parti içi demokrasinin sınırlandırılması konusunda, yanlış sonuçlara varmıştır.
Özellikle Lenin’in ölümünden sonra, işçi demokrasisi yerine bürokratik dejenere bir devlet; özyönetimci demokratik merkezi planlama yerine bürokratik merkezi planlama; parti içi demokrasi yerine politbüro egemenliği, tek şef iktidarı konmuştur. 1923-1939 yılları arasında bu sistem tamamlanmıştır.
Ortaya çıkan sorunlar bu sistemden türemiş sorunlardır. Öyleyse, sosyalizm deneyinin bize öğrettiği şey; hangi koşulda olursa olsun temel yöneliş, işçi demokrasisi yönünde olmalı, bürokrasinin egemenliğine fırsat vermeyen, yöneten – yönetilen ayrımını ortadan kaldırma tarzında olmalıdır. Devlet, işçi sınıfının kendisinin yönetebileceği bir devlet, devlet mülkiyeti işçi sınıfının kendi toplumsal mülkiyetine dönüşebileceği bir mülkiyet olmalıdır. Bürokrasinin ortadan kaldırılmasının, yabancılaşmanın yok edilmesinin başka bir yolu yoktur.
* * *
Sosyalizm denemesinin pozitif sonuçları da var şüphesiz. Bu ülkeler, her şeyden önce sosyalist devrimin olabilirliğini, işçi sınıfının burjuvazinin erkini devirebileceğini göstermiştir. Sonra, tüm eksik ve yanlışlarına rağmen, sosyalizmin kapitalizme karşı ekonomik üstünlüğünü, planlı ekonominin dev avantajlarını, kültürü geri bir toplumdan kısa bir sürede kültürlü bir toplum yaratılabileceğini, ABD gibi süper güç bir kapitalist ülkeyle boy ölçüşebilecek duruma gelebilmenin mümkün olduğunu, yozlaşmış bir sosyalizmin bile, insanlığın kendi geleceğini düşünerek yaşama korkusunu yenebildiğini göstermiştir.
Yozlaşmış işçi devletlerinin olduğu bir dönemle, bugünkü dönemin kıyaslanması sosyalizmin deneylerinin, insanlık için ne kadar önem taşıdığını da gösteriyor. Yıkılıp giden bu devletler sonrası dönem, emperyalizmin boş bulduğu alanda at oynatırken nasıl pervasız davrandığını gösterdi. Ayrıca kapitalizm, sosyalizme karşıt olarak kullandığı ”sosyal devlet” motifini de, artık ”tehlike” ortadan kalktığı için bir kenara attı. Çalışanlara uyguladığı ekonomik baskılar, daha önce alınmış hakların tırpanlanması, özelleştirme furyası bunu gösteriyor. Kötü bir sosyalizm deneyi bile, emperyalizmi gönlünce hareket etmekten alıkoyabildi.
Adi, bencil kapitalizmin pisliklerine karşı, sosyalizm tek çözümdür. Bu nedenle, sosyalist yönelimli ülkelerin yıkıntıları arasından doğru sonuçlar çıkarmak; geri çekilişi, yenilişi, yeni bir denemenin başlangıcı olarak görmek büyük önem taşıyor. En baştan, yeniden başlamak, özgür bir dünya isteyenlerin, kapitalizmi yıkmak isteyenlerin tutumu olmalı.
Yeniden başlamanın kolay olmadığını anlatmaya gerek yok. Ancak Lenin’in söylediği şu sözleri aklımızdan çıkarmayalım:
”Yeni bir çağ açan böylesi bir girişimin, özellikle bir küçük köylü ülkesinde sosyalist ekonominin temellerini atarken, yanlışlar yapmadan, geri çekilmeler olmadan, bitirilmemiş ya da yanlış yapılmış olanlarda birçok değişiklikler yapmadan tamamlanabileceğini düşünen komünistleri tarih affetmeyecektir. Bu kadar zor bir işe kalkışırken yanılsamaya ve umutsuzluğa düşmeyen, gerektiğinde ’en baştan başlamak’ için güç ve esnekliklerini koruyabilen komünistleri ise tarih mahkûm etmeyecek ve ne olursa olsun bu komünistler yıkılmayacak, yitip gitmeyeceklerdir.”
Bugün kapitalizm teknolojiyi hızla geliştirirken, mekanikten elektroniye geçerken, sosyalizmin altyapısını da hazırlıyor. Nesnel düzlemde dünya sosyalizme çok yakındır. Teknolojik otomasyon çalışma zamanlarını kısaltmayı, ölü emeği daha çok öne çıkarmayı, kol emeğini geri itmeyi zorluyor. Üretim sürecinde gerekli emek zamanını, emek miktarını azaltarak, insanlara gönlünce yaşayabileceği boş zamanı yaratmak demektir bu. Nesnel koşullar bunu zorlarken, bu gelişim eğrisini durdurmaya çalışan engel, özel mülkiyettir; burjuvazinin egemenliğidir. İşte sosyalizm, gelişimin önündeki bu engeli dünya çapında ortadan kaldıracak, insanlığa yepyeni bir gelecek sunacaktır. Bu özel bir dilek, boş bir rüya değildir.
Yeter ki, insanlık sosyalizmin ona verebileceği değerlere inansın. Barbarlığa karşı tek gerçek alternatifin sosyalizm olduğuna inansın. Komünistlerin tarihsel görevi bunun için çok önemlidir. Kapitalizm kendi gelişimi içinde sosyalizme mutlaka varmayacaktır, örgütlü insan eylemi gerekiyor. Ezilenler bu durumu görmezse ne olur? Sosyalizm olmazsa, nükleer-ekolojik yıkım, savaş üzerine oturmuş barbarlık olur. İşte o zaman insanlığı evrensel boyutta ölüm bekliyor…

About Sait Almis

Check Also

Post-Modern Sanat ve Gerçekçi Eleştiri-Sinan Ebuzer Akdağ

Sanatta üzerinde anlaşılabilecek kabul edilebilir her hangi bir kuralın ya da değerin yokluğu anlamına gelebilecek …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com