Stalin ve eleştirisi-Facebook tartışmaları

“Mücadele arkadaşı Molotov, anılarında Stalin’i katafalka koyarken yaşadıkları bir zorluğu şöyle anlatır: “Yıllar boyu aynı elbiseyi giymişti ve elbisenin dirsek kısımları aşınarak tel tel olmuştu. Başka bir elbise giydirmek istediğimizde ise ikinci bir takımının olmadığını gördük. Mecburen cesedine giydireceğimiz elbisenin dirseklerini iplikle örmek zorunda kaldık”. Sonra Stalin’in tüm mal varlığı açıklanır: Bir palto, bir çift çizme, yazlık ve kışlık 2 elbise, 3 adet kömürleşmiş pipo, ve bankada 500 ruble (bir mühendisin aylığına eşit)”

  • Stalin’in Anısı...
    POLİTİKAGAZETESİ.ORG
    Stalin’in Anısı…

    Stalin’in Anısı..

  • Kemal Yilmaz “Nazilerin kurşuna dizdiği yüzbinlerce direnişçinin ölürken söylediği iki cümleden birincisi ülke ile ilgiliydi: “Yaşasın Fransa!”, Yaşasın Özgür Bulgaristan.” … gibi. İkinci cümle ise tüm Avrupa’da standarttı: “Yaşasın Stalin!””
  • Tacettin Demir Ne kadar yanlış yapmışlar sa yapmışlar ama ilkelerine sıkı sıkı bağlı komünist tiler. Nedense hep kötü tarafları gösterilmek isteniyor.
  • Hasan Iyi 1953 başında Stalin top yekûn sağlık kontrolünden geçer. Hafif yüksek tansiyon başlangıcı ve eklem romatizması dışında sağlığı mükemmeldir, hatta (onun neredeyse sembolü haline gelen) pipoyu ve tütünü sağlığını korumak için bırakmıştır!.
    Stalin’in ev ve kişisel güvenlik sorumlusu değiştirilir. Yıllardır ona sadakatle hizmet eden sekreteri Poskrebişev ve muhafız komutanı General Vlasik “güvenilmez oldukları” gerekçesiyle görevden alınır. İşlemi yürüten Malenkov’dur.
    28 Şubat 1953 günü Stalin’in Kuntsevo’daki evinde akşam yemeği yenilir ve herkes evine gider. Hafif bir yemek yenilmiş, içki içilmemiştir.
    1 Mart 1953: Görevliler saat 20:00’de Malenkov ve Beria’yı arayarak “Stalin yoldaşın kapısının kapalı olduğu, adeti gereği çoktandır kalkması gerekirken kalkmadığı ve dışardan gelen seslere cevap vermediği” iletilir.
    Stalin’in evine öncelikle Beria, Kruşçev, ve Malenkov gelir ve herkesi uzaklaştırır. Saat 23:00’de kapıyı açtırıp içeri girerler ve Stalin’in yerde baygın yatar durumda bulurlar. Bir kriz geçirmiştir.
    Sovyet tarihçisi general Volkogonov’a göre Beria, evdeki güvenlik elemanlarına ve hizmetlilere, “Doktora gerek olmadığını, Stalin yoldaşın dinlenmeye ihtiyacı olduğunu, ve onu rahatsız etmemelerini” söyler !! Stalin yatağına yatırtılır.
    2 Mart’ta (krizden 12 saat sonra !) doktor çağırılır
    Sergo Beria, sonraki iki günde “babasının ortadan kaybolduğunu, geldiğinde de (ferahlamış bir şekilde) “Stalin artık siyasi hayata dönemez” dediğini aktarır.
    2 gün sonra Stalin’in durumu ağırlaşır, çağırılan doktorlar bir şey yapamaz.
    4 gün süren komadan sonra 5 Mart 1953 günü Stalin’in öldüğü ilan edilir. Ölüm sebebi beyin kanamasıdır. S.Dervişoğlu/ kuzgun portal
  • Hasan Iyi bir de resmi belgelerle ispatlanmış bir Katyn Katliamı, NKVD şefi Lavrentiy Beria’nın 5 Mart 1940’ta, esir alınan Polonyalı subayların infaz edilmesi teklifi ile gündeme geldi. Bu teklif, Joseph Stalin’in önderliğindeki Sovyetler Birliği Komünist Partisi Politbürosu tarafından kabul edildi.[6] Öldürülenlerin arasında, Polonya’nın işgali sırasında esir alınmış yaklaşık 8.000 asker, 6.000 polis memuru ve 8.000 Polonyalı aydın (bu kişiler arasında toprak sahipleri, avukatlar, fabrika sahipleri de vardır) bulunmaktadır.[7] Katledilenler arasında Polonyalılar, Polonyalı Ukraynalılar, Belaruslular ve Polonyalı Yahudiler vardı.[7] Vikipedi
    • Tacettin Demir İspanyollar Latin Amerika da kaç yerli öldürdü Ya İngilizler Kuzey Amerika da Fransızlar Afrikada. Bu kadar çinayet ne için işlendi .Almanlar ikinci dünya savaşında kaç insan öldürdü savaş çıkararak kaç insanın ölümüne sebep oldu.
  • Vahit Azazi Buharin basta olmak üzere eski bolsevik liderlerin ölüm fermanini veren devletin savcisi Andrei Wyschinsky, 1917 yili Ekim öncesinde Lenin in tutuklanmasi kararini veren ayni savciydi.Ne ilginc bir tesadüf?
  • Mehmet Tas Molotov’dan Stalin’i anlatmak Stalin’i Stalin’den anlatmaya benziyor. Hitlerer’le antlaşmayı hazırlayan ve imzalayan, 30’lardaki tüm büyük katliamların başıydı Molotov. Öldürülen komünist gerellerin idam fermanını imzalıyanaların arasındaydı. 1961’de öldüyünde Stalin gibi onunda parası yokmuydu? Ceketi yırtık mıydı? ….tarih şakaya gelmez…basit olayları anatarak insanlık dramını örtmeye kalkmayın.
  • Kemal Yilmaz Şimdiye kadar emperyalist propağandanın da büyük desteği ile hep Stalin düşmanlığı propaganda edildi. Bu büyük devrimciyi destekleyen( yanlışlarını inkar etmeden)devrimcilerin de sesini çıkarması zorunlu hale geldi. Bundan sonra daha fazla Stalin paylaşımları göreceksiniz. Çünkü görüldü ki saldırılar Stalin le kalmadı Lenin ede geldi Bu devrim ve sosyalizm düşmanı saldırılara karşı durmak devrimci bir görev bugün.
    • Mehmet Tas Stalin’in komünist olmadığını ilk söyleyenler faşizme karşı dikduran komünistlerdi, emperyalizm değildi. Lenin’in karşı olduğu savaş komünizmini geri getirdiği için Lenini öldüren de o oldu. Marks’ın ve Lenin’in söylediklerini tahrif ederek kendini teorisyen sandı ve hala siz ona inanıyorsunuz.
    Bu tartışmaları siteye taşıyacağım görüşü olanlar orada tartışabilir. Burası teorik tartışmaların yapıldığı yer değildir.
  • Esref Cakar Bir diktatörü yere göğe sığdıramayan insanlara anlatacak sözüm olmaz. Hala Hitler yandaşları olduğunu bilerek yazıyorum. Hala başka ülkelerdeki diktatörlerinin peşinden gidenleri bilerek yazıyorum. Benim savım değil, ama katıldığım bir savdır. Sosyalizm, ancak gelişmiş ülkelerde gerçekleşebilir. Eğer arzuladığımız sosyalizim, gelişmemiş ülkelere gelişme projesi ise, sosyalizmin, sosyalist ideolojinin bununla yakından uzaktan bir ilgisi yok. Olmadığı da görüldü. Stalin 3ncü enternasyol’ a ” Ana vatan sosyalizmi” dayattı. Koca Enternasyol, bu nedenle yok oldu. Bir ülkede. üstelikle de gelişmemiş bir ülkede sosyalizm.. Acaip bir sosyalizm anlayışı ortaya çıkardı. Marks’ ın tembel talebeleri ortalıkta, diktatörlüğü savunuyorlar, samimi olanlar adına üzülüyorum. Komünistler, bu düşünceyi yaratan Marks ve Engels hiç bir zaman bir diktatörlüğün ideolojisini ortaya çıkarmadılar. Stalin ve Lenin okumaları sosyalizmi anlatmıyor. Onların anlatımı, Sovyet devrimi… Sovyet Devrimi, Marks’ ın düşündüğü, kurguladığı devrim miydi? Bu hala odur diyenlere, diktatörlüğü övüyorsunuz, sizinle olamam demek boynumun borcu. Vaz geçtim diktatörlerin peşinde koşmaktan. Sosyalizme elbet ulaşılacak, bu yol son derece radikal demokrat olacak. En azından bu gün kü yol bu. Eşref Çakar.
      • Hakan Demircan kapıtalızmın mezar kazıcısı ıscı sınıfı degıl.yıne kapıtalızmdır olarak duzeltıyoruz mırım.
      • Hakan Demircan cunku burjuvazı yoksa proleterya da var olamaz.
      • Hakan Demircan tarıhte hıc bır zaman eskının ezılenlerının eskının egemenlrını dvırıp yenıyı kurdugu gorulmemıstır hasan ıyı.yenı -eskının bagrından dogan yenı guclerın -yenıyı kurması ıle gelısebılır ancak.o zaman kapıtalzmı olusturan temel 2 sınıf ıkısı bırden aynı anda ortadan kalkabılır.
      • Vahit Azazi Ve tarihte ezilenlerin bir devrime öncülük yaptiklari da herhalde görülmemistir.
      • Ferruh Erkem Vahit Azazi Fransız Devriminde birinci sekans burjuvaziyle birlikte ezilen sınıfların birlikte devrimidir. İkinvi sekans 1791-93 ise ezilen sınıfın burjuvaziden iktidarı alma girişimidir.
        1830, 1848 ve 1871 Komün ezilenleri, işçi be zanaatkar kediminin ayaklanmalarıdır. Köylü ayaklanmaları da öyle. Köleliğe karşı Spartaküs saf haliyle bir köle ayaklanmasıydı. Ekim devrimci ayaklanmaların ezilen sınıflarla foğrudan ilişkili olduğu bir devrimvi aşamadır.
      • Vahit Azazi Ferruh Ekrem ben devrımın öncülügünden söz ettim, Devrime katilan yiginlardan degil, Iste somut örnek Türkiye isci sinifinin mücadelesidir. burada neyi görüyoruz? Toplumun ideolojik öncülügünü mü yapiyor.? yoksa kendi gecimini mi ön plana aliyor? Onu Gezi direnisi, Kaz daglari direnisinde görebildikmi? Diyecegim, toplumlarin tarihi,sinif mücadeleleri tarihi olmayip, ideolojilerin mücadeleleri tarihidir.Bugün dünya isci sinifi cevre ve iklim degisikligi sorunuyla ilgilimi? Insanlar bilmedikleri tanimadiklari ve riziko iceren bir gelecek icin hayatlarini ortaya atmazlar. Yani, “Alisilmis mutsuzluk, bilinmeyen bir mutluluga tercih edilyor.”
      • Vahit Azazi Ferruh Ekrem, Sizin anli şanli dediginiz “Ekim devrimiine” hiç deginmiyorum.Benim icin Stalinden konuşulacaksa Leninde susulmamalidir. O sistemin başmimari Lenindir cünküç.
      • Hasan Iyi troçkiye haksızlık etmeyelim, lenin den farklı düşünen bolşeviklere haksızlık etmeyelim, sol sd lelere haksızlık etmeyelim, tamam lenin başta ama saydıklarımla birlikte sistemin baş mimarı…
      • Hasan Iyi Hakan Demircan tabi ki vurgulama eski sistemi kökünden kazıyacak plan ve programa ve onun uygulamasına yönelik sürecin yaşanmasına yönelik girişimlere dir, başlangıç da bu program uygulanmamış, araya savaşın girmesi ve savaşın etkileri de var (Nano Zeki nin ele aldığı) Stalin döneminde dörtlü çetede yer alan, yönetimin kilit noktalarının tek sorumlusunun komünist, bolşevik ve leninist olmayan sadece Staline gecici hizmet veren bir kişi olması, yada bir arkadaşın dediği gibi, Lenini yargılayan kişinin devrim den sonra görevinin devam etmesi gibi gerçek yaşanılanlar, yeni sistemin eskinin üzerine kurulmasının göstergeleri…çarlık döneminde komünistlere işkence edenler, ekim devriminden sonra karşı devrimcilere işkence yapması gibi örnekler çok…
      • Hasan Iyi tartışmaya gönderdiğim ek yazı…. bizim öğrenemediğimiz eleştiri ile karalamanın arasındaki fark, yada diktatörlük kavramının, koşullara göre değişimi, Avrupa faşizmi ile, Latin Amerika faşizmi ile, Türkiye dahil Asya faşizmi arasındaki farklılıkları göremiyoruz, kolay yoldan hepsi faşizm diyebiliyoruz… her diktatörlüğü de faşizm ilan ediyoruz, burjuva diktatörlüğü ile proletarya diktatörlüğü kavramlarını bilimsel tahlil yapamıyoruz…sosyalizme giden yol, sosyalizmden komünizme giden yol, komünizmin gelişim yolu bu uzun süreci her boyutu ile bir bütün içerisinde yaşanılan deneyimlerin bilimsel analizlerini yapamıyoruz…araştırıyor, sorguluyor ve eleştiriyoruz, eleştiriler karalama yöntemi ile bir tutuluyor, ispatlanmış, onaylanmış belgeler kabul edilmek istenmiyor…bir tutturulmuş dün Stalin, bugün Lenin yarın Marx karşı kampanyası, bir tutturulmuş likidasyon, revize etme, reform etme, emperyalist düşünceye hizmet etme tepkisi…kolay yoldan tepki koyma yaklaşımı… her düşünce, her pratik araştırılır, sorgulanır, eleştirilir…Stalin nin doğruları da vardır, yanlışları da demek kolaycılıktır, dünya devrim süreci kapanırsa, sitem kendini koruma altına alır, sistemi koruyanlar, eski sistemin bürokrasisini kökünden çözmeden, eski sistemi temizlemeden, kalıntılar üzerine kurulursa hedeflenen proletarya devleti kurulamaz, o devletin adı farklı yönetenlerin, değişen yönetenlerin devlet biçimlerine dönüşür, sosyalizmde yaşayanların başında diktatör olur, bu diktatör proletaryanın sahte diktatörüdür, proletaryanın içinde yer aldığı, proletaryanın yaşamın her boyutu ile düşüncesinin yer aldığı, yönettiği devlet biçimine biz proletarya diktatörlüğü diyoruz, tarih de böylesi bir tam devlet biçiminin gerçekleşmediğini görüyoruz, hedefimiz böylesi bir devlet biçimini gerçekleştirebilmektir…sosyalizmin mezar kazıcılarını görebilmeliyiz artık…

         

    • Nano Zeki Stalin dönemi-Hitler faşizmi-Avrupayı kasıp kavuran insafsızca bir savaş-Yoksulluğun ve yaşam korkusunun her tarafta kol gezdiği ortamları-KItlık-insan direncinin kırılıp karşı saflarda yer aldığı hususu-bu hareketi-zamanı –mekanı ve şartları içinde olaylara bakıldığında daha doğru saptamalara varabileceğimiz ve günümüze yönelik dersler eldeeilebileceği kanısındayım.

About Mehmet Tas

Check Also

Gündemden Bir Demet/Politika/M.Aydin

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimlerde alınan sonuçlarla DEM Parti’nin yeniden belirleyici …

One comment

  1. bizim öğrenemediğimiz eleştiri ile karalamanın arasındaki fark, yada diktatörlük kavramının, koşullara göre değişimi, Avrupa faşizmi ile, Latin Amerika faşizmi ile, Türkiye dahil Asya faşizmi arasındaki farklılıkları göremiyoruz, kolay yoldan hepsi faşizm diyebiliyoruz… her diktatörlüğü de faşizm ilan ediyoruz, burjuva diktatörlüğü ile proletarya diktatörlüğü kavramlarını bilimsel tahlil yapamıyoruz…sosyalizme giden yol, sosyalizmden komünizme giden yol, komünizmin gelişim yolu bu uzun süreci her boyutu ile bir bütün içerisinde yaşanılan deneyimlerin bilimsel analizlerini yapamıyoruz…araştırıyor, sorguluyor ve eleştiriyoruz, eleştiriler karalama yöntemi ile bir tutuluyor, ispatlanmış, onaylanmış belgeler kabul edilmek istenmiyor…bir tutturulmuş dün Stalin, bugün Lenin yarın Marx karşı kampanyası, bir tutturulmuş likitasyon, revize etme, reforme etme, emperyalist düşünceye hizmet etme tepkisi…kolay yoldan tepki koyma yaklaşımı… her düşünce, her pratik araştırılır, sorgulanır, eleştirilir…Stalin nin doğruları da vardır, yanlışları da demek kolaycılıktır, dünya devrim süreci kapanırsa, sitem kendini koruma altına alır, sistemi koruyanlar, eski sistemin bürokrasisini kökünden çözmeden, eski sistemi temizlemeden, kalıntılar üzerine kurulursa hedeflenen proletarya devleti kurulamaz, o devletin adı farklı yönetenlerin, değişen yönetenlerin devlet biçimlerine dönüşür, sosyalizmde yaşayanların başında diktatör olur, bu diktatör proletaryanın sahte diktatörüdür, proletaryanın içinde yer aldığı, proletaryanın yaşamın her boyutu ile düşüncesinin yer aldığı, yönettiği devlet biçimine biz proletarya diktatörlüğü diyoruz, tarih de böylesi bir tam devlet biçiminin gerçekleşmediğini görüyoruz, hedefimiz böylesi bir devlet biçimini gerçekleştirebilmektir…sosyalizmin mezar kazıcılarını görebilmeliyiz artık…

Hasan İyi için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com