Sinan Abuzer Akdag

80'li yıllarda Tiyatro ile sanat yaşamına adımını atan Sinan Abuzer Akdağ, 90'lı yıllarda "Eğitimde Perspektif" adlı dergide yazmaya başlamış ve bu arada şiirler yazmıştır. Sonraki yıllarda şiirlerini "SelamEttin Yalnızlığında Ölümün" ve "Genel'e Açık Aşk" adlı kitaplarda toplamış ve yayınlamıştır. Halen Sanat ve Edebiyat yazıları yazmaktadır.

Siyasallaşan Spor ve Kitle Manipülasyonu

“1980 askeri darbesinden hemen sonra, öncesinde ülkenin hemen hemen her alanında var olan,  toplumsal muhalefetin -her ne kadar çok kısa zamanda yüzbinler tutuklanıp cezaevlerine konulmuş ve bazıları da idam edilmiş ve güçlerinin sanıldığı kadar çok olmadığı anlaşılmış olsa da – benzeri bir güçlenme ve yeniden derlenip toparlanmasını ortadan kaldırmak için…”     Geçmişi incelediğimizde, sporun özellikle de her ülkede en …

Read More »

Sanat ve Özgürlük Üzerine Bir söyleşi

12 Eylül militarist darbesi sonrası oluşan iklimde sanat üretenleri ortaklaşa düşledikleri bir amaca yönelmekten vazgeçmiş, giderek bireycileşmiş ve üretimlerini daha çok kendileri için yapma ve bu kendine dönük oluş içinde toplumsal her değeri bencilce kullanma gibi bir tinsel ve düşünsel kopuş süreci yaşamıştır.   N. S. : Sayın Akdağ, bu söyleşimizde sizinle sanat ve özgürlük konusu üzerine konuşmak istiyoruz. Sanat …

Read More »

Perspektif olmaksızın sanatsal bir üretim düşünülemez…

Mustafa Güçlü’nün www.demokrathaber.org sitesi için yazarımız Sinan Abuzer AKDAĞ ile genel anlamda sanatın sorunları, özel anlamda sanata bakışı ve alana ilişkin çözüm önerileri üzerine bir gerçekleştirdiği söyleşi…   Toplumcu gerçekçi geleneğin, toplumsal mücadelenin yaygın ve güçlü olduğu dönemlerde de toplumcu şiir geleneği çok güçlü değildi, sadece toplumsal duyarlılıktan dolayı oluşan yoğun bir ilgi vardı.   Mustafa Güçlü: Okuyucularımıza kendinizi kalıplaşmış ifadeler …

Read More »

Post-Modern Sanat ve Gerçekçi Eleştiri

Sanatta üzerinde anlaşılabilecek kabul edilebilir her hangi bir kuralın ya da değerin yokluğu anlamına gelebilecek post modern sanatın bu özelliği, alana olan ilginin denetimsizliğini ve her isteyenin kendini sanatsal üretim konusunda yetkin görebilmesinin başat gerekçesi olarak görülebilir. İdeolojik kökenleri 19. Yüzyılın başlarına dayandığı iddia edilen; ancak özellikle II. Dünya savaşı sonrasın da yoğun bir şekilde yaşamımıza girmeye başlayan post modern …

Read More »

Bir Egemenlik Aracı Olarak Sanatta Ödül

Egemenin amaçlarına ulaşmasını kolaylaştıran ve her kesimden insanı bu yarışma kültürü içine çeken bu anlayış, sanat ve edebiyatta kendini çeşitli yarışmalardan ödüller alma, popüler olma ve ürettikleri ürünlerin kalitesinin ölçütü olarak tüketilmiş ürün miktarı ve bunların sonucu olarak da edinilen ve kazandırılan para ve popülerlik  gibi kazançlar olarak karşılık bulmaktadır. İnsanın bilinçli bir yaratım etkinliği süreci olan sanat ortaya çıkışından …

Read More »

Kitle Kültürü, Sanat ve Sanatçı

Kapitalist sömürünün sürekliliği ve bu amaca ulaşmada gerekli gördüğü zamanlarda yürürlüğe soktuğu baskıcı yöntemler dönemlerinin başarılı olması, kitlelerin edilgen, etkisiz, suskunlaştırılmış, çelişkilerin farkındalığından uzak bir yapıya dönüştürülmesi eylemlerinin çok basit ve sıradan edim ve imgelerle adım adım yapılmasından geçer. Kapitalistler sömürülerinin sorunsuz ve kalıcı devamı için, kitle yönetimini beceriyle yapabilmek ve kitlelerin oluşabilecek bireysel ya da kitlesel tepkilerini maksimum düzeyde …

Read More »

Yakınma Kültürü ve Sanat

Sanatçının, yazarın kendini nasıl konumlandırdığı, ideolojik olarak ne kadar donanımlı, doğru ve güçlü olduğu, onun, yaşama karşı duruşunu, olay ve olgulara bakışını, onları değerlendirmedeki yaklaşımını, onlara karşı alacağı tutumu ve içinde yaşadığı yaşamın dönüştürülmesinde ve geleceğin şekillendirilmesindeki kendisini konumlayacağı tarafı belirleyecektir! Günümüz Türkiye’sinin tükenmişlik duygusunu yansıtan, derin bir sessizlik sarmalı içine girmiş toplumsal yaşamı ve bu yaşamın özneleri olan yönetenlerin …

Read More »

Öznesi Olmak Yaşamın

Sanatçının en mutlu olduğu anlar, yıllarca verdiği emeğin karşılığı olarak alkışlara boğulmanın yanı sıra, başarısının ödüllendirildiği anlardır. İçsel bir mutluluk yaşarken, üstüne düşeni yapmış olmanın getirdiği dinginliği, çokluk, olgunlukla yaşamaktadır. Bu olgunluk ve dinginlik sanatçı olmanın getirdiği doğal bir sonuçtur. Sanatçının yaşadığı emek ve üretim sürecinin kazandırdıklarıdır. Yerine getirdiği sorumlulukların bir şekilde farkına varılmış olması ve emeğinin değerlenmesi onu mutlu …

Read More »

Varoluşçuluk ve Varoluşçu (Bireyci) Sanat

Yaklaşık yarım yüzyıla yakındır gündemde olan ve emperyalist “küreselleşme” politikalarının başarılı olduğu kaçınılmaz bir gerçekliktir.  Bu başarının en önemli nedenlerinden biri, öncelikle geniş ezilen kitlelerin bulunduğu ülkelerde, hemen hemen alt tüm sınıf katmanlarının pasifleştirilerek toplumsal muhalefetlerin zayıflatılmasının ve bireyin edilgin ve toplumsal hedefler yerine “bireyci” hedeflere yönelmesidir. Bunun yanı sıra küresel politikaların ana hedeflerinden biri olan  “Ulus Devlet” modellerinin yıkılması …

Read More »

Bit Pazarına Nur Yağdı; Arabeskleşme!

Arabeskin özellikle yetmiş ve seksenli yıllarda toplumsal yaşamımızın baskın gerçeklerinden biri olması, zaman zaman durulup sonra yeniden parlaması, bizim gibi çarpık kapitalist ilişkilerin hüküm sürdüğü toplumsal yapıların doğal olası sonuçlarıdır. Toplumsal bir çöküşün ve her geçen gün hızla değerler erozyonunun yaşandığı son dönemlerde, bu olgunun başarılmasında en temel rolü arabesk müzik ve kültür öğelerinin, daha çok da arabesk müziğin oynadığını …

Read More »
PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com