SOSYALİZM VE DEMOKRASİ ÜSTÜNE TATIŞMALARDAN*-Jaime Pastor-Çeviri

Sosyalizme geçiş aşaması olarak kurulması düşünülen demokrasinin niteliği üstüne yapılan tartışmalar zaten çok eskidir ve ne yazık ki, anti-kapitalist sol içinde henüz ortak bir demokrasi projesi oluşturulamadı. Emek hareketi kolektif bir aktör olarak tarihe geçtiğinden beri, liberal kapitalist demokrasiye alternatif devrimci bir demokrasiyi önceden şekillendirebilen ardışık deneyimler ve genel olarak Marksizm ve eleştirel düşünce ile bağlantılı tartışmalar bugüne kadar kesintisiz devam etti.

1871 Paris Komününden 1917 Ekim Devrimine

Paris Komünü Marx’ın, o zamanki liberal-kapitalist devlet demokrasisine alternatif bir demokrasi taslağı yazabileceği ilk laboratuvar olarak değerlendirilebilir. Bu 72 günlük devrimci ayaklanmada uygulamaya konan politikaları tekrar hatırlayalım: kalıcı ordunun kaldırılması, halkın temsilcilerin[in] (sadece erkekler için olsa da) genel oyla seçilmeleri, seçilmişlerin zorunlu görevleri, rotasyonu ve geri çağrılmaları, bir işçinin ortalama maaşına eşit ücret almaları; genel seçimlerin kurumlara (ulusal muhafızlar, yargı…) genişletilmesi, yasama ve yürütme gücünün üst Konseyde toplanması, aşağıdan federalizm. Demokratik, sosyal ve evrensel bir Cumhuriyet için bu ortak özlemler yoksulların eliyle gerçekleşmişti.

Kısa yaşamında Komün, sivil toplumun farklılıklarını dile getirmekten vazgeçmeden meclisler, toplum örgütleri, sendikalar (Kadın Sendikası dahil) ve farklı dernekler aracılığıyla halkın katılım mekanizmalarını başlattı. Yaklaşan iç savaşın baskısı ve Prusya ordusunun kuşatması koşullarında; Merkez Bankasının ele geçirilmesi veya hiç alınmaması, basın özgürlüğünün sınırları, bir Halk Sağlığı Komitesinin oluşturulmasının tavsiye edilmesi gibi konular etrafında şiddetli tartışmalar yapılıyordu. Acımasız katliama rağmen, Marx ve Engels’in yazdığı gibi, onun en büyük değeri, bizzat varlığıydı ve o yılın 19 Nisan’ında açıkladıkları gibi iktidarı ve mülkiyeti halka açma iradeleri bir pleb özyönetim kurmak ve böylece yeni, radikal demokratik bir sosyal ve politik projenin temellerini atmaktı.

Marx ve Engels için radikal demokratik anlamda anlaşılan “proletarya diktatörlüğü” nün somutlaşmasıydı. Liberal parlamentarizmden kökten farklı kılan mekanizmalar genel oy hakkına dayalı, ancak bir dizi özellik ve denetimlere sahip işçilerin ve halkın özyönetimiydi. Devlet ve Devrim’de de Lenin’in analiz ettiği bazı tezler buna dayanıyordu.

Paris Komünü solun ve halkın çeşitli kesimlerini birleşik politik ve sosyal bir hareket olarak başladı. Komünün yarattığı alternatif hegemonya kuşatma altındaki Paris’le sınırlıydı. Tüm Fransız vatandaşlarının katıldığı genel oyla seçilmiş bir meclise dönüşemedi. Ülke çapında doğrudan demokrasiye dayanan bir işçi devleti olamadı. Emekçi halkın o büyük direnişinden yaklaşık 45 yıl sonra ekim devrimini gerçekleştiren Sovyetler/ Bolşevikler demokrasiyi feda ederek devleti ele geçirmeği başardı.

İşçi, asker ve köylü konseylerinin ortaya çıkmasıyla birlikte Rus Devrimi ve yenilgiye uğratılan Alman Devrimi deneyimleri yeni bir tartışma çerçevesi oluşturdu. Parlamenter kurumlara alternatif ve devrim sonrasında oluşan yeni devletlerin ana üssü olacak kurumlar ortaya çıktı. Ancak, sürecin başından itibaren, bu yeni tip iktidar organlarının Kurucu Meclislerle ilişkisi tartışmalıydı. Rosa Luxemburg’un Rus Devrimi’nde Lenin ve Troçki’ye [yönelttiği] kurucu meclislere ilişkin eleştirisi önemliydi. “istisna ile kural arasındaki kafa karışıklığına” karşı uyarıda bulunarak ve yeni bir nüfus sayımı ile Kurucu Meclis için yeni seçimler yapılması gerektiğini ve aynı zamanda çoğulculuğa, siyasi özgürlüklere ve temel siyasi değerlere saygı gösterilmesini tavsiye ettiği yeterince bilinmektedir (Bensaïd, 2021: 167-173).

Avusturya-Marksizminden ve özellikle Max Adler’den gelen düşünceler daha az bilinir. Daha 1919’da, sol kanadının bu temsilcisi, yalnızca Rusya’da değil, Macaristan ve Bavyera gibi diğer ülkelerde de yayılmakta olan yeni iktidar biçimi olarak kabul ettiği parlamento ve işçi konseyleri arasında melez bir modeli savundu. Daha sonra, sınıflı bir toplum çerçevesinde gerçekleştiği için eleştirdiği “siyasi demokrasi” ile sınıfsız bir Devlete giden yolda arzulanması gereken bir ufuk olan “sosyal demokrasi” arasında ayrım yaparak geliştirdiği bir öneriydi. İkinci fikir, 1926’da sosyal demokrasiye doğru ilerlemeyi sağlayan sosyalist bir eğitimin temelleri olarak “halkın egemenliği” ve “sosyalleşmiş dayanışma” kavramlarıyla tamamlandı (Pastor, 2021).

Tüm bu eleştiri ve öneriler, uluslararası sosyal demokrasi ile yeni komünist partiler arasındaki yoğun tartışmaları körüklemiş, ancak SSCB’de Stalin’imin yükselişiyle kısa süre sonra hüsrana uğramıştır. Buna karşı, konsey demokrasisine dayalı Rus Devrimi modeli, sıra sözde “gerçek” demokrasinin hem liberal-parlamenter hem de devlet bürokratik despotizmiyle yüzleşmeye geldiğinde, anti-Stalinist solun saflarında “reel sosyalizme” karşı tartışılmaz bir referans olarak duruyordu.

Ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yugoslavya’da SSCB’den kopuşunun ardından yaşanan süreçten bahsetmek gerekir: 1950’de özyönetimin anayasallaşması ve farklı temsil odaklarının birbirini takip eden yargılanmalarına rağmen tek partili bürokratik sistem tarafından kısıtlanan ve piyasaya bağlı sektörlerle gerilimli de olsa bir arada yaşama gerçeği, batı solunun ilgiyle takip ettiği yeni formüllere işaret etmişti. Bununla birlikte, bu ülkelerin ayrışması, gerçek bir cazibe odağı olan, demokratik ve kendi kendini yöneten sosyalizmin gelecekteki projeleri için hala yararlı öğretilerin kısa sürede unutulmasına yol açtı.

Küba Devrimi, daha sonraki evrimi bu beklentileri boşa çıkaracak bir bürokratikleşme sürecine yol açmasına rağmen, başlangıçta Sovyet bloğundaki baskın modele alternatif bir model sunmayı amaçlayan sosyalist bir projenin kurulmasında da ilgi odağıydı.

Devam edecek

Vientosur, 26 Mart 2022,

About Mehmet Tas

Check Also

Rosa’yi anarken

Rosa Luxemburg Mehmet Cagri Karaköse Rosa, iyi bir eğitim almış olan Yahudi bir ailenin çocuğu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com