Muhalif
Yazılar
Osman Naci
Muhalefet Olası 2023 Seçimlerini; “Çantada Keklik” görmemeli.
09/07/2022 tarihli “ Seçimleri İktidarlar kaybetmez Muhalefet kazanır.” başlıklı yazımızda boşlukta bıraktığımız sorunun yanıtını buradan verelim.
Gerçi iki değerli dostumuzun konuya ilişkin kıymetli görüşlerini yazıya eklemiş olsakta bizde kendimizce konu zenginleştirelim.
Dünkü yazımızda “Erdoğan/AKP’nin 2015 yılına kadar tartışılmaz seçim başarısını” ve bugünkü yazımızın;“Muhalefet olası 2023 Haziran seçimlerini çantada keklik” görmemeli. görüşlerimizin altını dolduran anahtar paragraf;
“Bugün toplumsal mücadelenin ekseni etnik-dinsel alanlara kaymış durumdadır. Dinsel, mezhepsel ve etnik sorunlar üzerinden yürüyen çatışmalar toplumsal hareketliliğin merkezini dolduruyor.
Solun geçmişte etkin olduğu gecekondu bölgelerinde şimdi dinsel hareketler daha etkin.” Oğuzhan Müftüoğlu
Yukarıdaki Oğuzhan Müftüoğlunun”Bitmeyen yolculuk” röportaj kitabından alıntıladığım paragraf
Erdoğan/AKP iktidarının ekonomik, siyasal, sosyal alanlardaki tüm başarısızlığa karşı hala niye ayakta olduğunun nedenselliğini açıklıyor.
Konuyu biraz açalım;
1980 Eylülüne doğru ( Darbe öncesi) Ülkemizde DİSK önderliğinde sınıf mücadelesi oldukça güçlenmiş Grevler ve işçi direnişleri ile adeta Sermayeye kök söktürüyorlardı. Ülkemizde toplumsal mücadele tüm alanlarda (Fabrikalarda, işliklerde, gecekondu mahallelerinde, kırsalda…) sınıf mücadelesi zeminide yükseliyordu. Bu sürece O yıllarda halen ayakta olan Başını Sovyetler birliğinin çektiği Sosyalist Sistemin varlığının katkısı büyüktü.
İşte Türkiye gibi Emperyalizm açısından jeopolitik konumu çok stratejik olan bir müttefiki kaybetmemek adına yine ABD emperyalizmi marifeti ile Ülkemizde yükselen bu İşçi sınıfı muhalefeti üzerine 12 Eylül 1980 Darbesi gerçekleştirildi.
İşte bugün nedenini, sırrını araştırdığımız Erdoğan/AKP’nin yirmi yıllık iktidarının kilometre taşları toplumsal etkileri bugünlere kadar süren bu Darbe sürecinde döşendi.
Darbe sürecinde yasal ve anayasal düzenlemelerle, sendikalar ve siyasi partiler üzerinde yasal sınırlamalar ve kadrolarına yönelik ağır baskılar sonucu eli kolu bağlanan sınıf hareketi ve sol siyaset Emperyalist güçler tarafından finanse edilen ve tarikatlar tarafından yürütülen “Yeşil Kuşak” projesi ile toplum; “Bu gün karşı karşıya olduğumuz sınıf mücadelesi ekseninden çıkartılıp dinsel, mezhepsel ve etnik eksende bir karşı karşıya gelme zeminine çekilmiştir.”
1980 Eylülünde bir Askeri Darbe ile yaratılan bu toplumsal atmosferin siyasal gericilik adına yarattığı elverişli şartların 2002 Yılında Bölgesel konjonktüründe etkisi ile Erdoğan/AKP iktidarı İçin uygun bir zemin yaratmıştır.
İlk on yılının kucağında bulduğu elverişli ekonomik koşulları İle birlikte liberal solunda dahil olduğu geniş toplumsal kesimlerden aldığı destekle devletin tüm bürokratik alanlarında kadrolaşarak iktidarını sağlamlaştıran Erdoğan/AKP İktidarının ilk yıllarında yakaladığı rüzgarla Ülke genelinde kazandığı Belediye olanakları ile bugün hala İktidarını ayakta tutan çok geniş bir toplumsal taban kazandı.
Erdoğan/AKP iktidarının iş olanakları, sosyal yardımlar, kamu ihaleleri destekleyip bugünkü ağır ekonomik krize karşın ayakta tutuğu bu geniş sosyal taban geniş bir oy potansiyeli olarak halen varlığını sürdürmektedir.
İşte bugün Erdoğan/AKP İktidarını içine girdiği toplumun büyük çoğunluğunu derinden etkileyen ekonomik, sosyal ve yönetsel krize karşın onu halen ayakta tutan toplumsal tabanın sırrı burada.
Kendini olası 2023 Haziran seçimlerinde İktidara angaje etmiş Muhalefet Erdoğan/AKP İktidarının dayandığı toplumsal temel üstünde bir kez daha düşünmeli, İktidarı; “ Çantada Keklik” görmemelidir.
Muhalefet seçime henüz bir yıl kadar siyasette uzun sayılabilecek bir süre varken bu süreyi Ülkenin geleceğe yönelik kaderini derinden etkileyecek bu tarihsel kırılma zamanını en doğru stratejik tercihler için kullanmalıdır.
10/07/2022