COP26, İklim Zirvesi Devam Ediyor
İklim değişikliği ve artan sera gazı emisyonlarının atmosferin tehlikeli bir biçimde ısınmasını tetikleyebileceğini bilim insanları sıklıkla belirtiler. Şimdiye kadar alınan kararların uygulanmayışını somut rakamlar vererek eleştirmelerine rağmen bilimsel verilere gözlerini kapayan kapitalistler, kendile
Son yıllarda çevre bilimcilerinin doğal afetlerin nedenleri hakkında sağlam ve güvenilir veriler elde ettiklerini hatırlatan İngiliz
Gerçekten de, iklimsel kaosu sınırlama beklentileri rafa kaldırıldı ve çevresel yıkımı körükleyen eylemler aralıksız sürdü.
Observer’da ve diğer güvenilir kaynaklarda yayımlanan rakamları bir düşünelim.
İnsanlık, Sanayi Devrimi’nin başlangıcından 1990’a kadar tahminen 784 milyar ton karbondioksit saldı. Ardından, günümüze kadar sadece 30 yılda bunun üstüne 831 milyar ton daha atmosfere püskürtüldü.
Bu nedenle, liberal mali sermaye önceki tüm yüzyılların toplamından daha fazla karbondioksit salınımından sorumludur.
Fırtınalar şiddetlendi, sıcak hava dalgaları sayısal olarak ve yoğunluk anlamında daha da arttı, seller fazlalaştı ve kuraklık ve ornan yangınları yayıldı.
Bütün bunlara rağmen insanlığın yok oluşuna aldırmayan tekelci sistem, krizi daha da kötüleştirmek için elinden geleni yaptı.
Kapitalizme Kırmızı Uyarı
İki hafta sürecek olan Cop26 iklim görüşmeleri Glasgow’da bu son derece moral bozucu ortamda toplandı. Greta konferansa davet edilmedi ama konferans çevresinde binlerce çevreciyle beraber protesto gösterilerinde yer alıyor.
Rusya, Çin, Türkiye ve diğer bazı ülkeler gelmeyeceklerini açıklarken binlerce lobici, aktivist, gazeteci, iş insanı, petrol tekelleri, Mudi ve öteki sahtekar diktatörlerin katılacağı zirvede 120’den fazla dünya lideri bir araya geliyor.
Onların üzerinde uzlaşacakları kararla
Bilindiği gibi, 2015 yılında varılan Paris İklim Anlaşması’na göre, ülkeler küresel sıcaklık artışlarını sanayi öncesi seviyelere göre 2 derecenin çok altında tutmayı taahhüt ederken, bu artışı 1,5 dereceye yakın tutma çabalarını sürdürüyor. Glasgow’da delegeler bugüne kadar verilen taahhütleri analiz edecek ve bunların küresel ısınmayı nasıl etkileyeceğini hesaplayacaklar. Tabii ki başarısızlıklarına birçok gerekçe sıralayacaklar, emisyon vaatlerinin gerçekçi olmadığından yakınacaklar. Ama, eğer bilim insanlarının söylediği gibi dünya yüzyılın sonuna kadar hala 2,7 derece ısınma rotasında kalacaksa bu, insanlık için de, kapitalizm için de kırmızı bir uyarıdır.
2,7 derecelik bir ısınmanın dünyayı nasıl etkileyeceği konusunda net olmalıyız. “Kuraklık ve sıcak hava dalgalarının sıklığı, yoğunluğu ve süresi artacaktır; Grönland ve batı Antartika’nın büyük buz tabakaları istikrarsızlaşacak ve parçalanacaktır; okyanus asitlenmesi kötüleşecek ve deniz seviyeleri her üç yılda bir yaklaşık bir santimetre yükselecek ve sonucunda alçak düzeyde kalan ülkeler ya
On milyonlarca yoksul kendini besleyemeyecek, kıyı şehirleri terk edilecek ve gezegenimizin büyük bir kısmı yaşanmaz hale gelecek.
Başarılı bir COP26 sonucundan ise insanlığın kazanacağı çok şey var. David Attenborough’nun
Ancak, bu hedefe ulaşmak olağanüstü zor görünüyor.
Yaklaşık 200 ülke çok farklı gündemler peşinde koşuyor.
Arap devletleri petrol sondajına devam etmek istiyor.
Buna karşılık, hızla yükselen deniz seviyeleri tarafından yakında yok olabilecek Pasifik adaları tüm fosil yakıtlarınınçıkarılmasını hızlı bir şekilde durdurmaya çalışıyor.
“Dünyanın geri kalanı gelişmekte olan ülkelerden çevreye zehir yayan eski enerji kaynaklarını yeşil teknolojilerle değiştirmelerini söylüyor”. (O
Gelişmiş ülkeler ise fakir ülkelerin emisyonları azaltmak için katı taahhütler vermeleri şatını öne sürüyor.
Politik ortam şse çevre kirliliği kadar tehlikeli bir seyir izliyor. Zirvenin ev sahibi İngiltere 1.5 C’lik hedefi kor
Bu sorunların yanı sıra, gelişmekte olan ülkeler, pandamide İngiltere d
Bu kadarla da bitmiyor.
ABD Başkanı Joe Biden’ın 500 milyar dolarlık temiz enerji paketini Kongre’den geçirmesi; Çin’in net sıfır emisyon hedefini 2030 tarihinden öncesine almamakta diretmesi ve Suudi Arabistan’ın önümüzdeki birkaç yıl içinde petrol üretimini artırma kararı COP26’da alınacak kararların havada kalma riskini arttırıyor.
Tehlikeli Pozisyon
Bütün bu büyük sorunlar dururken şu soru insanın aklına gelmiyor değil:
Glasgow zirvesinin ardından dünyanın ısınmasını 1,5 derecelik sınırda tutmak mümkün mü?
Yanıt hem evet hem de hayır. Gerçekten de çok az kişi Glasgow’da yeterli emisyon azaltma taahhütlerinin çıkacağını bekl
Bu tür düzenleme, “iklim görüşmel
Zayıf bir şans gibi görünse de delegeler eğer bunu ana hedef olarak kabul ederse, küresel ısınma 1,5 seviyesinde tutulab
Bu hedef kaçırılırsa, dünya, ortalama sıcaklıklarda 2C’lik bir artışın kaçınılmaz olduğunu kabul etmek zorunda kalabilir, bu da uzun vadeli felaket için bir reçete olacak.
Kapitalizmin sonunu getiremeyen insanlık bu gerçeklerle karşı karşıya kalmış durumda. Çünkü kar uğruna acımasızca doğal zenginlikleri yağmalayan sistem bilim insanlarının uyarılarını görmezden geldi. Kapitalist şirketler kısa vadeli çıkarlarını gezegenin uzun vadeli sağlığının önüne koydu. İklim değişikliği inkarcıları, sağcı basın aracılığıyla “tüketin” p
Cop26’dan küresel sıcaklıkları 1,5 derecelik artışla sınırlandırma kararı çıksa da bilimin işaret ettiği tehlikeyi hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız.
-OSERVER 31 Ekim 2021-