KÜBA DEVRİMİNİN EKONOMİK DÜĞÜMÜ VE ÇÖZÜM İÇİN BAZI DÜŞÜNCELER(4-II)-M. Taş

FİYATLARIN BELİRLENMESİ

Küba ekonomisinin karşılaştığı sorunlardan biri, fiyatlar ve karmaşık fiyat belirleme yöntemleridir. Fiyatlandırma için ekonomistlerin kullandığı sihirli bir formül mevcut değil. Arz ve talep dikkate alınarak üretim maliyeti ve kazancı içerecek şekilde fiyatlar belirlenir. Üretim maliyeti artı kâr oranı göz önünde bulundurularak saptanmaz. Kâr oranı nedir? Kâr oranının nasıl hesaplandığını ve kâr oranının nasıl çalıştığını, Marx, Kapital’in 3. Cildinde açıklamıştır. Buna göre hiçbir devlet kurumu veya özel sektör kâr oranının ne olduğunu belirleyemez. Üreticiler genellikle beklenen kârın ne olabileceğini tahmin eder.  İşe yarayan her şeyi piyasadaki arz ve talep belirler. Eğer sunulan ürüne %200 gibi bir kâr oranı konulursa, muhtemelen piyasada müşteri bulmaz. O zaman kâr oranının düşürülmesi veya üretimin durdurulması gerekebilir.

Pazarın üretim kapasitesini geliştirecek sonuç verebilmesinin ana kriteri ne kadar şeffaf olunduğuna bağlı. Devlet baskısı, devlet kontrolleri veya tekellerin ya da oligopollerin varlığı tarafından ne kadar az müdahale edilirse o kadar rasyonel sonuçlar elde edilir. Ekonomi tarihinden öğrendiğimiz kadarıyla üreticiler arasındaki rekabet fiyatları düşürme eğilimini doğurur. Eğer kooperatifler ve işçilerin yönetimindeki kamu işletmeleri aktif rol alırsa maliyetler düşürülebilir ve fiyatların toplumun çıkarlarına uygun bir seviyeye çekilmesi mümkün olabilir.

MÜLKİYET SORUNU

Nüfusun acil iş ve temel gıda ihtiyacının karşılanması, özel şirketlerin, kooperatiflerin ve devlet işletmelerinin uyumlu çalışmaları belirleyici öneme sahip. Üçlü mülkiyet ilişkilerinin işleyiş mevzuatını belirleyen hukuki reformların acilen yapılması gerekir.  İnsanların üretmesi ve çalışabilmesi için üretici güçleri harekete geçiren yollar aranmalıdır. İnsanlar çalıştıkça, ürettikleri ölçüde gelirleri de olacaktır. Aynı şekilde devlet de uygun vergileri toplayabilirse ülke anayasasında tanımlanan sosyalist karakterdeki politikaların izlemesine imkan sağlayan kaynaklara sahip olabilir.

KAYNAK YARATMAK

Kaynaklar gökten zembille inmez, yaratılması gerekir. Girişimciliğin teşvik edilmesi, piyasanın şeffaf ve net kurallarla işlemesine özen gösterilmesi ekonomiyi âtıl durumdan kurtarır ve kaynak yaratmada önemli ilerlemeler sağlanır. Kooperatif veya demokrasiyle yönetilen devlet işletmelerine ya da özel girişimcilere bürokratik kurallarla değil rasyonel yöntemlerle işlerlik kazandırmak kaynak artışını getirir. İşletmeler bürokratik baskılara başvurulmadan çalışanların demokratik katılımıyla çalıştırmak kuşkusuz ekonomiyi canlandıracaktır. Elbette bütün bu girişimler çıkarılacak yasalarla güvence altına alınmalıdır.

Üretimdeki artış, vergi artışını getireceğinden devlet âdil bir gelir dağılımına ve onurlu bir emeklilik sisteminin kurulmasına yarayacak kaynaklara kavuşmuş olacak. Küba’daki sosyal güvenlik sistemi her yıl 11 milyar peso açık veriyor, devlet bu miktarı karşılamak zorunda kalıyor. Sosyal güvenlik sistemini mali açıdan sürdürülebilir kılmak gerekir. Ve tabii ki, ancak gelecekte ekonomi büyürse, girişimcilik büyürse, mal ve hizmet üretimi büyürse, ülkenin ihracatı büyürse ve gelişen devlet dışı üretim ve hizmet sektörleri büyürse bunu yapmak mümkün olabilecek.

Ayrıca devlet ve kamu işletmelerinin rasyonel çalıştırılması da hedefler arasına alınmalı. Verimsiz bir dizi devlet işletmesi, devlet bütçesinin sübvansiyonuyla yaşıyor, bu da önemli ölçüde maddi kaynak kaybına yol açıyor. Kamu işyerleri etkin ve demokratik bir devlet yönetimiyle güçlendirilirse özel ve kooperatif girişimciliğine karşı üstünlük kazanabilir, önemli kaynak tasarrufu gerçekleştirilebilir. Devlet aygıtının rasyonelleştirilmesi muazzam bir öneme sahiptir. Düşünülen değişim ve ekonomik reform süreçlerini baskı altına alan bürokratik hantallığı azaltmak gerekir. Hantal bürokrasi kaynak artışının önündeki en büyük engeldir.

ENFLASYON KORKUSU

Daha fazla mal ve hizmet arzı sağlanırsa, mal darlığı azalır ve piyasalardaki fiyatlar buna uygun tepki vermeye başlar. Her şeyin devletleştirildiği ekonomik koşullarda bile mal arzında sıkıntı çekilirse talep fazlası oluşur, fiyatlar yükselir. Bunun tersi olursa fiyatlar düşer. Enflasyondan korkmadan üretimi artırmak için makul ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır. Küba neden pazara yetecek kadar tavuk ve pirinç üretmiyor? Neden bir tekstil sektörü yok? Neden nüfusun ihtiyaçlarına cevap veren bir hazır giyim sektöründen yoksun? Ne oldu?  Bugün sanayi ve tarımı felç eden sorunun üretim yetersizliği olduğu biliniyor. Enflasyonun yükselmesinden ve eşitliğin artmasından korkmadan kıtlığı giderecek yeterli üretim krizden çıkışın anahtarıdır.

KITLIK MI, EŞİTSİZLİK Mİ?

Bazı ekonomistler eşitsizliğin ekonominin tamamen çökmesine veya krize girmesine yol açtığına inanır. Fakat Küba’da ekonomi başka şeylerden krize girdi; yeniden üretmek için yeterli kaynak bulamadığından, ihtiyaç duyulan hammadde yoksunluğundan, yeterince tasarruf ve birikim elde etmediğinden üretim yapılamıyor. Elbette toplumsal eşitsizlik sorunu, analiz edilmesi gereken ciddi bir sorundur. Dünyanın her yerinde toplumdaki eşitsizlik düzeyi, bir dizi göstergeler ve istatistik parametrelere bağlı kalarak hesaplanıyor.

Kübalı komünistler sosyalizme geçiş sürecinde eşitlikçi kriterlere dayanan, üretimden uzak dağıtıma dayalı ütopik bir sosyalizm vizyonunu düşünmeleri ekonomik gerçeklere uymuyor. Sorun şu ki, toplumun her bireyinin toplam ülke gelirinden ne kadar pay aldığına bakmadan önce değer yaratma sürecine, üretime, katılıp katılmadığına bakmak gerekir.

Kübalıları üretim sürecine katmak da tek başına yeterli değil. Ekonominin değer yaratma kapasitesi dikkate alınarak rasyonel bir istihdam politikası izlenmeli. Küba’da insanlara iş sağlamak için devlet sektöründe aşırı istihdam yaratıldı, yani ekonomik verimlilik kriterleri hiçe sayıldı, istihdam edilmesi gerekenlerden daha fazla insan çalıştırıldı. Bu yeni bir sorun değil. Altıncı Parti Kongresi’nden bu yana, hatta 2008’den önce, ekonomik reformlarla bu sorunu çözmek için gayret gösterildi, ancak ilerleme sağlanamadı.

Küba ekonomisi krizden çıkıp stratejik bir yönde ilerleyebilmeli. Sosyalist stratejik perspektifini yitirmeden daha yenilikçi bir yaklaşımla, daha güçlü bir enerjiyle sürdürülebilirliğini de kaybetmeden emekçi halka ve demokrasiye dayanarak bulunduğu yerden daha ileri bir aşamaya erişebileceğine inanıyorum.

Kaynakça

-Branko Marcetic, Regime Change Advocates Don’t Care About Cubans (rejim değişikliğini isteyenler Kübalıları düşünmüyor), 16.07.21

-Comunist.blog- Analiz Manifestaciones en Cuba y los diversos riesgos de una restauración capitalista, (gösterilerin analizi ve kapitalist restorayonun tehlikeleri), 28.07. 2021

– Frei Betto, Portside, Cuba: Hell, Purgatory and Paradise (Cehennem, Araf ve Cennet). 16.07.2021

– Luis Perales, Cuba, Küba, akıl ve duygu arasında | 26.07.2021 | Küba, Rebelión

– Mauricio de Miranda, El Toque, el nudo de las fuerzas productivas en cuba (küba’da üretken güçlerin düğümü), 29.02. 2021

– D. L. Raby, Originality and Relevance of the Cuban Revolution (Küba Devriminin Özgünlüğü ve Geçerliliği), 02.28.2018

-Yiğit Güney, “Küba’da yeni “özel dönem”: Ekonomideki düzenleme ne anlama geliyor? Sol Partal, , 15.11.2020,

About Mehmet Tas

Check Also

ERKEN SEÇİM TEK ALTERNATİF, BAŞKA ALTERNATİF YOK! – Mehmet Taş

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde dipten gelen dalga tsunamiye dönüşerek otoriter rejimin dayandığı zemini ve …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com