TKP”NIN 100. YILI-Bir Yoldaşa Açık Mektup-Facebook tartışmaları

admin 13 Temmuz 2020 Sol/Marksizm Leave a comment 167 Views

Bir Yoldaşa Açık Mektup

Değerli Çulfaz yoldaşın kimi değerlendirme ve görüşlerine katılmamakla birlikte onun tecrübeden süzülmüş ve yürekten gelen üslübünü öğretici ve değerli buluyorum. “Düşmana inat yoldaşça ortak duruşumuzu asla kaybetmeyelim!”

Mehmet Tas Bu sayfada çok farklı fikirler var ve bu yüzden tartışmalar çoğu zaman fikirler üzerinden değil kişsel saldırılarla yürütülüyor. Yazıda kullanılan yapıcı dil ve tartışma uslubu sayfada tartışma yapan tüm arkadaşlara, hepimize, örnek olur umarım.

Vahit Azazi “Biz kimseye kin tutmayız

Ağyar dahi dosttur bize

Düşmanımız kindir bizim

Biz kimseye kin tutmayız

Kamu âlem birdir bize”

Çulfaz yoldaş Yunusun sözleriyle komünistin tanımını ne güzel yazmış.
Sait Almış Ben tutuyorum. Sınıf düşmanlarıma kin tutuyorum. Devrimcileri darağaçlarında katleden, zidanlarda çürüten, onları topraklarından koparıp sürgün eden 12 Eylül faşizminin generallerine ve arkasındaki burjuvaziye ve emperyalistlere çok, ama çok kinliyim.

Kenan Evren’i faşizmden ayrı sade bir general olarak gören bu yazıdaki uzlaşmacı tavra da kinliyim.
Sait Almış Ben kindarım. Kinim kişisel değil, sınıfsaldır. En sevdiğim sınıf aydınlarımızı Sivas’ta diri diri yakan ideolojiye kinliyim ben.

Burjuvazi sınıf karşıtımızdır bizim. Burjuvazinin olumlu adımlarını destekleyip, olumsuz adımlarına karşı çıkan muhlis ve mülayim muhalefet partisi değildir bizim partimiz. Devrimcilerin, Marksistlerin böyle bir politikası yoktur.
Mehmet Tas Sait Almış Yanlış anlıyor ve yanlış cevap veriyorsun.
Sait Almış “TBKP olarak diyorduk ki: Bizim bir komünist partisi olarak taraf olduğumuzu kabul edin. Aynı ülkede yaşayan siyaset insanları olarak biz sizi düşman değil, medenî ölçüler içinde mücadele edeceğimiz bir rakip, bir muarız; uzattığımız eli geri çevirmezseniz bir muhatap olarak görmek istiyoruz.”

Sence nasıl anlaşılır sevgili Mehmet Tas?
Sait Almış “Sekiz yıldır devlet başkanı koltuğunda zorbalıkla oturan General Kenan Evren ile gerici-faşist bir kesim ise yasal bir TBKP görüşüne şiddetle karşı çıkıyordu.”

Bu paragrafta Kenan Evren ve faşistler ayrı tutulmamış mı?
Sait Almış “Örtüştüğümüz konular varsa ne âlâ, demek ki o konularda anlaşabiliyoruz. Farklı olduğumuz konularda ise görüşlerimizi kabul etmiyorsanız mücadelemizi sürdürürüz. Eğer bizim bazı görüşlerimizde gerçeklere aykırı yanlar varsa, onları törpüleyip düzeltmeye de hazırız.”

Marksistlerin böyle uzlaşmacı politikası var mı sence?
Mehmet Tas Sait Almış En başta Kenan Evren, en büyük faşist odur. Cavlı hiç bir zaman bu anlama gelecek yorum yapmaz, aklından da geçirmez. Tekrar soruyorum. Faşistlerle uzlaşmayı önerdiğimiz mi çıkarıyorsun? Tartışmayı gayri ciddi bir yöne götürüyorsun, ben yokum. Saldırmak için cımbızlayarak birşeyler çıkarabilirsin. ama ne sana ne de başkasına bir faydası olmaz.
Mahmut Mengulluoglu Kin kavramı üzerinden sınıf mücadelesini anlatmak sağlıklı bir sonuca götürmez 12 eylül faşist diktatörlüğünün işkencelerine ve cinayetlerine karşı öfke sınıf mücadelesini tek başına ifade etmez onu daraltır.Tek boyuta indirger. Farklı koşullar oluştuğ…Daha Fazlasını Gör

Ayhan Sarioğlu yüzüncü yılımız kutlu olsun ama neo liberaizmin gölgesin de değil parti birimlerinde kutlanmalı

Sait Almış Biz 12 Eylül’de idam edilenlerin kitabını; zindanlarda tek tip üniformaya karşı direnen Kasabalıların kitabını yazarken; geceler boyu ağladık. Kinlendik.

Deme ki bazı “yoldaşlar” o sıralarda bu işkencecilerle, burjuva sınıf sözcüleriyle aynı masalarda konuşmaya çalışıyormuş(!)
Mehmet Tas Marks, Lenin, Rosa, Gramsci, Bolşeviklerin tamamı, KP’lerin hepsi günlük politika yaparken böyle politikalar izlediler. Siz Teori ile pratiği birbirine karıtırıyorsunuz. Teorik olarak uzun vadeli stratejilerin olabilir ancak hergün halk kitlelerine politika üretmek zorundasın. Bu gerici faşistlerle uzlaşma değil emekçi halkı kazanmanın yoludur. Yığınları, Marks’ı çok iyi bildiğin için kazanamasın. Karşı karşıya kaldıkları sorunlara verdiğin doğru mesajlarla kazanırsın. Sınıf kini ile politikada diyalog farklıdır. Egemen sınıfı düşman ilan edersen kin duyarsan kurşuna mı dizeceksin? Diyalog gelin birlikte yaşayalım demek değişdir.
Mehmet Tas Sait böyle basit alıntılar yaparak tartışma yapma lütfen. İşkencecilerden insan olarak nefret ediyorum. Bana ve diğer tüm yoldaşlarıma yapılanlar nesiller boyu unutulmaz. Konuştuğumuz bunlar değil.
Sait Almış Sevgili Mehmet Tas, bazen sınıf düşmanınla anlaşma yapmak, uzlaşmak zorunda kalabilirsin. Bunu anlarım.

Ama zorunlukluktan doğan bu uzlaşmayı günlük politika haline getirmek sınıfı devrime değil reformizme götürür. Amaç devrim değil reformizm ise sorun yok!
Sait Almış Komünistlerin görevi işçi sınıfını mücadele içinde devrime hazırlamaktır. Masa başı pazarlıklar devrime değil, sistemle uzlaşmaya götürür.
Mehmet Tas O işkenceleri ben kendim yaşadım. Kaç defa ölümle yüz yüze geldim. Bunları hiç yazmadım ve konuşmadım. Sizin gibi birgün ben de yazmayı düşünüyorum. Egemen sınıfı yenmek için kin ve nefretle kalkarsak yeniliriz. Lenin’in dediği gibi devrimcinin kafası serin yüreği sıcak olmalı.
Sait Almış Sevgili Mehmet Tas, sınıf kini konusunu hiç anlatamadım sanırım. Çünkü çok banal bir benzetme ile burjuvaları öldürecek misin? demişsin. Sınıf kini burjuva kişilere değil, burjuva sınıfa ve onların egemenliğine karşı duyulan bir duygudur.

Bu duygu (sınıf kini) olmadan burjuva sınıfın egemenliğine karşı savaşamazsın. Biz komünistiz, sınıf politikası güderiz, burjuva kişilerle değil, onların egemenlik araçlarıyla savaşırız.
- Sait Almış Çatışmıyoruz arkadaşım. Tartışıyoruz. Tartışarak anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz.
- Tamer Selcuk çatışma değil,çatışma dilinden sözediyorum.usul esası belirliyor çoğunca…
- Sait Almış her zaman için esas usulü belirler…. tartışma her zaman aynı yerde buluşmak için yapılmaz ayrıca, çoğu zaman sınırları belirginleştirmeye yarar…
  
  Tamer Selcuk bu süreçleri yaşayan biri olarak 30 -40 yıl sonra dahi birbirimizi anlamaya çalışmak yerine çatışma dilini kullanmayı anlamıyorum.
Sait Almış Sevgili Mehmet Tas, yazıdan bir kaç alıntı yaptım, yanıt alamadım. Son bir alıntı daha. Bu mütevazı aile çocukları(!) kendi çabalarıyla mı iktidara geldiler, yoksa ABD’den icazet alarak mı? Bu mu sizin burjuva partilerine karşı Marksist bakış açınız?

“Ne kadar sevsek de sevmesek de hepsi mütevazı birer ailenin çocuğu olan Demirel, Özal ve Erdoğan seçimle hükümetin ya da devletin başına geldiler. Ve cumhuriyetin temelleri o denli sağlam atılmıştı ki, Osmanoğullarından biri, Abdülhamid’in ya da Vahdettin’in Türkçe bilmeyen bir torunu ABD’den gelip seçimi kazanarak yurdumuzun başına geçemedi.”
Hasan Iyi yazışmaları okuyunca, her ikinizin de eleştirel düşünceleri bana doğru geliyor, bir yerlerde tarihsel olarak bir yanlışlığın sonucumu bu tartışmanın ana kaynağı acaba? tartışmanın ekseni parti kavramı üzerine, komünist parti kavramı, kadro partisi üzerine kurulmuş, Sait abi bu düşünceden hareket ederek eleştiriyor, ki eleştirilerinde haklıdır…Mehmet abi kitle partisi yönü ile eleştirilere yanıt veriyor, C.Cuflaz ın yazıları kitle partisine yönelik, Kp lerin sorunu da bu…
Hasan Iyi zamanın da komünist parti ile kitle partisi kuramamanın yanlışlığı mı yaşanılıyor?
Sait Almış Hasan arkadaşım, onların kitle partisinden anladığı Marksist bir parti değil. Son alıntıma bak, anlarsın ne demek istediğimi. Mesele sınıf mücadelesi pusulasının kaybedilmesi meselesedir.
Hasan Iyi örneklerini görüyor ve yaşıyoruz Okuyanist parti ile hiç bir yere varılmıyor yada diğer Marksist partilerle de varılmıyor, Hdp Türkiye partisi olma yolunda geniş kitle partisi, iktidarın en çok tehlikeli gördüğü, her gün saldırdığı parti..

1
- Sait Almış HDP sınıf partisi değil, ama temelinde bir halk hareketini olduğu bir parti. Bu hareketin arkasında değişik bileşenleri olduğunu da unutmamak gerekir.
- Abidin Kabak Sait Almış evet hdp,nin temelinde halk hareketi var bu doğru kanımca sınıf kavramını aşmak gerekir cumhirriyet 100 ve tkp 100 yaşında ama tkp yada sinifa dayalı politika yürüten sol sosyalist partiler tip dışında meclise giren yok tipin meclise girdigi donemdede kürt halk hareketi ve türk solunun birlikte hareket etmesiyle oldu salt bir sinifa yada halka hitap edilemez devrimci hareketi bir arpa boyu ilerletemezsiniz
Hasan Iyi özellikle altını çizerek yazıyorum bu toprakların geçmiş den dersler çıkartarak, benzer hataları yapmayacak, Hdp içinde de yer alabilecek demokratik merkezci yanı dengeli bir komünist partisine ihtiyacı vardır… komünist kadroların yetişeceği Marksist- Leninist bir partiye ihtiyacı vardır…kolektif çalışma ortak akıllığını yürütecek yönetici kadrolarına ihtiyaç vardır…
Hasan Iyi 141-142 nin kalkması, bu topraklarda legal komünist partinin kurulması mücadelesi büyük bir kazanımdır, dünya ve ülke değişim ve gelişimleri içerisinde, komünist sınıf veya kadro partisini, kitle partisine dönüştürme çabaları sonuç vereceğine zarar vermiştir…demokrasinin devrimcileştirilmesi kitle partilerinin görevidir, komünist parti üyeleri, kitle partisi içinde bunun mücadelesini verir, diye düşünüyorum…
Vahit Azazi Mademki her iki taraf ta Lenin in sınıf kinine sahip çıkıyor, bu konuda 1992 yılında ortaya çikan ve Komsomols kaja Pravda gazetesinde yayimlanan Lenin in 11 Ağustos 1918 yılında kendi el yazısıyla yazdığı bir mektubunu buraya aktarayim, Lenin in bu mektubunun içeriği kişisel bir kinmi yoksa bir sınıf kini mi olduğuna siz karar verin.

“Pensada ki Kuraev,Bos,Minkin ve diger komünist yoldaşlara,
Yoldaşlar,5 gulak bölgesindeki isyanlar acimasizca bastirilmalidir.Devrimin kaderi buna baglidir. simdi artik Gulaglarla savasin son asamasina gelmis bulunuyoruz, bunun icin simdi ibret verici.eylemler yapmalisiniz, bunun icin.
1- Halkin görebileceği en az 100 kan emici zengin Gulakı asın.
2-Isimlerini açiklayin.:
3-Ellerindeki tüm tahılı el koyun..
Bu işi öyle bir şekilde yapin ki,1 km uzaklıktakı insanlarin bu infazı görmelerini sağlayin, böylece görenler, ibret olsun diye korkudan titresinler.
kan emici diğer Gulaklari aninda ınfaz etmeye devam edin.Bu iş için yeterince sert insanlar bulun”Lenin

Şimdi Leninın bu mektubu kişisel bir kin mi, yoksa bir sınıf kini mi içerdiginı okuyanlar karar verebilir, Bu satirlar okunurken Marxın kapitalistlerle ilgili , “Onlar kapitalizmde sadece bir rolün taşıyicısıdırlar, ayni işçi sinifinin da rol taşıyıcısi olduğu gibidir. onlar (kapitalistler)sadece birer maskedir”
Ayrica Lenin in başka bir yerde, “tutukladiginiz her 10 kisiden birini orada aninda infaz edin”. talimati var.
Lenin in “çekasI- siyasal polisi”yöneticilerinden Mary I. Lacis, Ekim 1918 yilindaki terörle ilgili sözleri. ” Biz yaptiığmiz sorgulamalar insanlara ilk önce hangi sınıfa ait olduklarini,kökenlerini,eğitimlerini,mesleklerini soruyoruz, bu sorular insanlarin kaderlerini belirlemeye yetiyordu.”
Yukarda yazdiklarımın kaynağı, “LENIN NEU ENTDECKEN.- Lenını yenıden kesfetmek” kitabidir
SBKP bana gşre bir şirketti, sıkıntıya giren bir şirket öncelikle ülke dişindaki şubalerini kapatir, merkez kalici olurdu. fakat SB örneginde, şirketin merkezi çökünce dış şubeleri nin ayakta kalmaları zaten söz konusu olamazdı. TKP nin sönümlenmesinin özü, bundan ibarettir. nacizane önerim, ARTIK ÖLÜ BIR ATI KIRBACLAMAKTAN VAZGECIN;YENI BIR ATLA YOLA DEVAM EDILMELIDIR.

Son söz, Stalinden konusan biri,Leninde susmaya hakki yoktur. cünkü o sistemin iskelesi, yani tek parti diktatörlügü sistemini Lenin kurmustu.

NOT;Bu tartismada ben, siyasal islami kemalizmden daha büyük bir tehlike olarak gören Çulfaz yoldaşın tarafindayim. YAE cilere bugün bile hala daha kizğınligim bitmedi.Ancak kitabinda “Lenınıym bıttı.” diye yazan Nabi Yagcinini bu konumunu da dogru buluyorum.Lenınden vaygecıp Marxa dönecegıne saga savrulan bır Nabı Yagcıya (Bu bilgi dogruysa ki, kitabinda böyle bir bilginin mevcut olmadigini da söylemeliyim.) teessüf ettigimi de eklemeliyim.