Related Articles
Seçimlerden sonra sosyalist solda ve demokrasi yandaşı ilericiler arasında moral bozukluğu ve dağınıklık had safhada. Sol bileşenler arasında eleştiri öz eleştiri ve değişim arayışları beraber yürütülüyor. Bu süreçte tutulacak ana halka her parti ve grubun kendi içinde öz eleştiri yapmasıdır. Biz bunu yapacağız kendimize ayna tutacağız, eleştiriye önce kendimizden başlayacağız. Önce, öz eleştirinin önemini birkaç noktada hatırlatarak başlayalım.
Bazı konulardaki eksikliklerimizi ve geçmişte yapmış olduğumuz hataları anlamak ve bu konuda kendimize dair bir yorumda bulunmak için ilk başta zaman ayırıp düşünmeliyiz. Biz Marksistlerin aslında en çok yapmadığı şeylerden biri kafamızı iki elimiz arasına koyup kendi kendimizle yüzleşmemizdir. Gerçekten kendimize zaman ayırmak! Kendi kendimizle konuşmamız öyle bir toplantıda, elimizde telefonla konuşmak veya facebook ve internette yazışmak da değil.
Kendimizle gerçekten yüzleşmemiz için tüm dış etkilerden uzaklaşmamız, hatta elimize bir kağıt kalem alıp faaliyetlerimizin ve yaşantımızın gidişatını sorgulamamız gerekir. Ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz? Doğru mu yapıyoruz? Yaptığımız yanlışlar neler? Aldığımız kararlar doğru mu? diye sorgulamamız lazım.
Yani öz eleştiri, kişinin veya bir politik grubun kendi hakkında yaptığı değerlendirmedir. Bir diğer anlamı ise kendi kendimizi eleştirmektir. Sol parti veya grupların kendilerini yargılaması ve doğrularını, yanlışlarını ayırt etmeden söylemesi. Öz eleştiri kişinin hatalarını kabullenmesi, bu hataları yüksek sesle duymaktan rahatsızlık duymaması, eleştirilere açık olabilme olgunluğuna erişebilmesidir.
Marx da dahil hiçbir insan kusursuz değildir, dolayısı ile mükemmel bir insan veya örgüt yoktur. Kusurlar ve hatalar insan faaliyetlerinde vardır ve her zaman olacaktır. En başta bunu kabullenerek yola koyulmak gerekir.
Öz eleştirinin dozajı oldukça önemlidir. Yapıcı eleştiri/öz eleştiriler kişinin gelişimine katkı sağlarken ağır ve sonu gelmeyen eleştiriler devrimciler arasındaki ilişkileri ciddi biçimde dumura uğratır. Öz eleştiri yaparken aşağılayıcı olmamak, yargılamaya girmemek, eleştirinin boyutunu dengelemek önerilmektedir.
Politik faaliyetlerde yapılan yanlışların tekrarlanmaması için, hatalar önemsenmeli, aynı hataların tekrarlanmaması sağlanmalıdır. Hatalardan ders çıkarmamak ya da çıkaramamak gelişmeye değil gerilemeye götürür.
Tecrübe ve deneyimler yapılan hataların, eksikliklerin, yanlışların, sorunların en etkili şekilde tespit edilmesi ileride ortaya çıkabilecek benzer durumların analizlerinin yapılması, hatalara en hızlı şekilde müdahale edebilme yeteneğinin gelişmesi ile kazanılır.
İşte ayda bir veya iki ayda bir kerede olsa soru sorarak öz eleştirinin kapılarını açabilirsek zaten amacımıza ulaşmış oluruz.
Kendimizi eleştirmek, bizim gibi birçok grubun yapmadığı, yapmak istemediği bir eylemdir. Sol içerisinde çok az grup gerçekten öz eleştiri yapabiliyor. Yani gerçekleştirmiş olduğumuz eylemlerde yaptığımız hataları veya almış olduğumuz yanlış kararları kendimiz dile getirebilmeliyiz. Nitekim özeleştiri yapmak kişilere en temel düzeyde acı verir ve bizler daima acıdan kaçarız. Bu hümanist devrimci sol hareketin doğasında var olan bir durumdur.
ELEŞTİRİ VE ÖZELEŞTİRİMİZDEN BİR DEMET
Sn. Nas onaylamak dışın da fazla bir şey eklemeyi düşünmüyorum. Hatalarımızla yüzleşmek bir erdemdir. Bu konu da bir çok eksikliğinin olduğu bir gerçektir. Öncelikle saygı ve kullanılan üslubun çok önemli olduğu aşikardır. Bu ilk dikkat edeceğimiz tavır olmalıdır. Bu bizatihi savunucusu olduğumuz devrimciliğe, sosyalizme ve komünizme karşı durma anlamı taşır.
Sizin de söz etmediğiniz ve pek de gözlemleyemediğim sosyalizmin, komünizmin temel argümanlarının dile getirilip ortak bir konsensüs oluşturulamaması sosyalist hareketin en büyük handikapıdır.
1976 dan beri girmiş bulunduğun insanlığın en yüce yolu olan devrim yolun da öğrendiğim en önemli nesnel saptamamı sizinle paylaşarak saygılar sunarak veda etmek istiyorum.
Ettiğimiz bir söz, takındığımız ya da takınmadığımız bir tavır bizim yönümüzü ya işçi sınıfına çevirir ya da işçi sınıfının karşısına.