Teknolojik gelişme ve canlılığın yok oluşu bir paradoks mudur?-Nevcivan Burçak Balta

Felsefede Stoacılar

Antik Çağ’ın materyalistleridir.

Salt bedene inanırlar.

Antik Yunan da Zeus ile ifade edilen aktif bir gücün olduğunu düşünürler.

Bu gücün bedenlere nefes üflediğini insanın daha doğrusu hayvanların canlılık kategorisinde bu nefes sayesinde hareket edebildiği geri kalan alemin pasif olduğunu aktif gücün maddeyi bu pasif güçten oluşturduğunu düşünürler.

İnsanın bilgeliği üzerine odaklanmış.

“ İyi ve Yararlı olan insanın “ bilge olduğunu ve bilmenin araştırmanın insanı mutlu ettiğini düşünürler.

Yaşamda ana ereğin mutluluk olduğunu bunun için bilgelik ve erdemli olmak gerektiğini düşünen antik Çağ akılcılığı olarak ortaya çıkmıştır.

Zenon Cyripsus öncüleridir.

MÖ 1.-2. Yüzyılda etkili olmuş düşünce sistemidir.

Kozmolojik yaklaşımlarında ateşten oluşan bir başlangıç düşünülür. Buradan türemiş maddenin varoluşsal durumunu sonsuzlukla ifade eder.

Kozmolojik uzay tanımlamasıyla ve buradan geliştirilen dört temel element fikrini geliştirirler.

Ateş- Su- Hava- Toprak oluşumu bu pasif sonsuz güçten dönüşmüştür.

Oldukça yalın bir doğa ve insan kavrayışıdır.

Diyalektik Materyalizm öncüleri İlk materyalist Stoacıları çok önemsemiştir.

Akılcılığı Rasyonel bir algıyla kavramış bir grup filozoftur.

Henüz hiçbir deneysel aletin gelişmediği koşullarda yalın pür bir kavrayışla doğa ve insan ilişkileri arasındaki bağlantıyı inceleyen yaşama uyumlu  algılama becerisi olarak tanımlanabilir.

Bugün felsefe ve bilim doğa ve insan kavrayışında ne kadar yol katetmiştir?

Bunun geçmişten bugüne karşılaştırmalı şablonunu çıkarmak gerekirse 21 yüzyılda bu kavrayış üzerinde tartışma alanları temelinde doğa ve insan uyumu temel problem olarak devam etmektedir.

Kozmolojik açıdan kavrayış önemli aşamalar katetmiş olsa da hala ilkel düzeyde bir kavrayıştır.

Bunun iki nedeni vardır; 

Birincisi, uzayda görünen maddenin yani gözle tespit edilen madde yapının gözle algılanamayan kısmı karanlık maddeye göre oldukça küçük bir kesit oluşturması.

İkincisi, bu küçük kesitte yapılan bilimsel çalışmaların henüz bütünü kavrayacak düzeyde olmaması bu nedenle hakikate ulaşmada iki boyutlu güçlük olduğu bugünün bilim teknoloji düzeyinin yetersizliği.

İnsan toplulukları daha fazla iletişim içinde birbirinden haberdar olduğu günümüz teknolojisinde insanın etrafındaki maddeyi kavrayışı dünyanın etrafındaki varoluşu kozmolojik açıdan kavraması artmış olmakla birlikte tüm hakikatin kavranmasında katedilen yolun çok fazla olmadığı görülür.

İnsanın aklı ve geliştirdiği aletlerle kavrayışı buradan çıkardığı sonuçlar bilinenin bilinmez içinde okyanusta bir su damlası olduğunu gösterir.

Bilim bu nedenle önemlidir.

Antik Çağdan günümüze bilimin kategorilere ayrılması bu spesifik alanlarda çalışmaların sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.

Bunu destekleyen hiç şüphesiz teknolojidir. İnsanın alet yapma becerisi en büyük keşif olmuştur. İnsan Alet yapmaya da devam etmektedir.

Yaptığı aletler bir yandan bilimi geliştirmeye aracılık ederken bir yandan toplumsal yaşamı dönüştürmeye çalışır.

Felsefenin doğa insan olarak tanımlanan madde boyutu kavraması sonuçlar çıkarması insanın bilimi teknolojiyi geliştirmesi sayesindedir.

İnsanın toplumsal gelişimi oluşturduğu toplumsal düzen bugün için bir yanılgı olarak ortaya çıkar.

Bir yanıyla müthiş bir değişim teknoloji bilgisayarlarla robotlarla dolu bir dünyada efendi köle ilişkisinde köleler robotlar olmak üzere var olan sistem de zenginlik insandadır.

Ancak bu zenginlik paylaşımında payın büyük kısmı küçük grupların elinde diğer insan grupları yoksulluk içinde yaşamla cebelleşmede süren bir yaşam zinciri içinde kalıyor.

Teknolojinin maddeyi ve kendini üretimi geri dönüşümü olmayan, beton ve ağır metallerin oluşturduğu yığınların içinde kalan, insanların yaşamını zorlaştıran bir faktör.

İnsanı ve doğal yaşamını çevreleyen organik yaşamı yok eden bir süreç içine hızla çekerek canlılığı yok etme sürecini tetikleyen bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.

Bunun sonucunda insanlık tarihinin gelişimi gelişme ve yok oluş paradoksu içinde bir mücadele sürecinde hızla yol almaktadır.

 

About Mehmet Tas

Check Also

Şili Yüksek Mahkemesi, Victor Jara’yı Öldüren Askeri Subayları cezalandırdı-Çeviri

Türkiye’de mahkemeler ne zaman işkenceci katilleri mahkum edecek? Şili’de Pinochet’in askeri diktatörlüğü sırasında 1980’de onaylanan …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com