BASINDAN -Kemal Yılmaz

Solda sosyal medya kullanımı

Solcu kesimin SM kullanımında dikkat çeken bir diğer özellik ise Latince argumentum ad hominem sözüyle ifade edilen insan karalama merakı ve tutkusudur.

Olumsuz özellikler arasında hemen dikkat çeken, soldaki SM kullanıcılarında yaygın görülen negativizmdir.

Solcu kesimin SM kullanımında dikkat çeken bir diğer özellik ise Latince argumentum ad hominem sözüyle ifade edilen insan karalama merakı ve tutkusudur. Burada da şarkıdan, yani söylenen sözden, ileri sürülen görüşten daha fazla öne çıkan şarkıcı, yani kişinin kendisi ve ona atfedilen olumsuz özellikler oluyor. Şarkıda tek bir yanlış bulunmuşsa, bunun doğal sonucu şarkıcıda ve kimliğinde en az beş kusur, yanlış, deformasyon, vb. tespit edilmesidir.

https://ilerihaber.org/yazar/solda-sosyal-medya-kullanimi-140866

AK Parti’yi hafife almanın bedeli…

Ortada yönetilemeyen bir Türkiye var, ekonomi çökmüş, zamlar yağmur gibi geliyor ve toplum büyük bir fukaralık yaşıyor. Talihsizlik o ki iktidarın artık ekonomiden dış politikaya, hukuktan eğitime kadar hiçbir alanda insanlara nefes aldıracak çözümleri olmadığı gibi herhangi bir çözüm iradesi de ortalarda gözükmüyor. Ayrıca hukuk devleti zaafa uğradığı için yaşanan adaletsizlikler vicdanları yaralamaya devam ediyor.

Biliyoruz ki bütün seçimli demokrasilerde iktidar değişimlerini yüzde 10’luk bir kesim belirlemektedir. Genellikle siyaseti ideolojik aidiyet üzerinden okuma geleneğine itibar etmeyen, oransal anlamda sayıları az ama rasyonel davranış sergileyen bu kesimler, seçimlerin kaderini belirlemede etkili bir güce sahiptirler.

https://www.karar.com/yazarlar/mehmet-ocaktan/ak-partiyi-hafife-almanin-bedeli-1593117

Tiyatro yönetmeni Barış Celiloğlu: Eşitlik ve adalet temalarıyla ilgili olan işler beni daha çok ilgilendiriyor

Barış Celiloğlu’yla birlikteyken saatler su gibi akıp gidiyor. Celiloğlu çok tatlı dilli. Dahası, özel hayatında onda iz bırakan olayları ve tiyatro kariyerinde, ilk olarak bir oyuncu ve ardından bir yönetmen olarak, edinmiş olduğu zengin deneyimlerini benimle paylaşırken hep içten ve olduğu gibi. Zaten Celiloğlu’yla Kuzey Londra’daki dairesinde bir araya geldiğimizde ona ve yaşadığı mekâna en doğal halleriyle tanık oluyorum.

Babam trafik kazası süsü verilerek öldürüldü”

Celiloğlu’yla salonunda karşılıklı oturduğumuzda, ona her şeyden önce, tüm hayatına yön vermiş olan bu tiyatro tutkusunun onda ilk olarak nasıl oluştuğunu sorar sormaz, bunun ardında büyük bir kişisel travmanın yattığını öğreniyorum.

“Solcu bir aileden geliyorum. Eski TİP’liler. Babam İlhami Celiloğlu tam 1971 askeri darbesinden önce trafik kazası süsü verilerek öldürüldü. O öldürüldüğünde 4 yaşındaydım ve onu ancak hayal meyal hatırlayabiliyorum. Ama acısı çok ağır oldu. Bütün hayatıma yayıldı. Yaptığım her iş, politik tiyatro yapıyor olmam onunla ilgilidir,” diye açıklıyor yönetmen.

https://t24.com.tr/yazarlar/selin-tamtekin/tiyatro-yonetmeni-baris-celiloglu-esitlik-ve-adalet-temalariyla-ilgili-olan-isler-beni-daha-cok-ilgilendiriyor,35394

Bu gece bardaaa, gönlüm hovardaaa!

Her ülkenin her kurumun tarihinde “utanç sayfaları” da olabilir. Bir zamanlar baş tacı iken sonra dışlanmak, unutulmak, unutturulmak istenenler de.

Ama tarih öyle yazılmaz!

Galatasaray Kulübü Avrupa Şampiyonluğu videosunda Hakan Şükür’ü silmiş. Sanırım Arif Erdem’i de

Videodan filan siliyorsun ama golleri silemiyorsun. Halbuki milyonlarca taraftarına ve ülkeye bunu izah edebilmen lazım. Galatasaray Lisesi içinden çıkmış bir kulüp olarak özeleştirinin, açıklama dürüstlüğünün dik âlâsını bilmen lazım.

Çünkü mesele Hakan’ın golleri, Arif’in asistleri ve kendini atıp (ç)aldığı penaltılar değil sadece!

Geçmişinizdeki darbeciler ve Susurlukçular ile bir hesaplaşmanız var mı?

Lisenin, üniversitenin kayıtlarında nice “Kenan Evren’e teşekkür” yok mu?

Tarih övüncü de utancı da kaydeder.

Özeleştiri, pişmanlık, özür varsa, elbette onu da.

 Kendi utancını gömüp üzerine alelacele toprak atmakla tarihin utancı yok olmuyor.

https://m.duzceyerelhaber.com/umur-talu/67221-bu-gece-bardaaa–gonlum-hovardaaa!

BİAAT KÜLTÜRÜ

Biat kültürü, Osmanlı klasik devlet yapısına özgü bir kültür öğesidir.  Allah ile kul arasındaki ilişkiden kaynağını alır. Padişah ile kapıkulu, pir ile mürit, usta ile çırak, müderris ile softa arasındaki birebir ilişkilerde ortaya çıkmıştır.

Osmanlı klasik eğitim sisteminin bilimden, tartışmadan, deneyden ve gözlemden uzak durması, hafıza eğitimine, hitabete ağırlık vermesi, bir gönül eğitimi niteliği ile ortaya çıkması üstlendiği bu rol icabıdır.  Biat kültürü, hep aynı kalan bire bir ilişkiler üzerinde yükselir, kaynağını fıkıhtan alır.

Biat kültüründe insan, kulluk görevlerini yerine getirme karşılığında Allahtan korunma ve kollanma bekler, ümit eder.

Türkiye’de bürokrasinin hukuk ve liyakat temelinde değil de üstündekine intisap altındakini koruma ve kollama biçiminde ortaya çıkması bundandır.

https://m.duzceyerelhaber.com/ali-turer/67227-biaat-kulturu

About Mehmet Tas

Check Also

GÜNDEMDEN BİR DEMET (8)-Admin

“Filistin halkının yanındayız!” Filistin halkının yanında olmak, Netanyahu hükümetinin dinci faşist politikalarına karşı çıkmayı gerektirdiği …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com