CIA, PCR testi ve genetik veriler!
ABD’nin 13 tıp fakültesinin dekanı, 2014 yılında Beyaz Saray’a dilekçe göndererek, aşı kampanyalarının casusluk faaliyetlerine alet edilmesinin küresel sağlık için tehdit oluşturduğunu belirtmişti.
Beyaz Saray’dan dekanlara yazılan cevabi mektupta, CIA’nın aşı programlarını artık istihbarat amaçlı kullanmayacağı, ayrıca bu programlar aracılığıyla elde edilen genetik verileri de kullanmama sözü verdiği ifade edilmişti.
CIA ise aşı programlarını, casusluk faaliyetleri çerçevesinde kullanmaya son verdiklerini açıklamıştı.
2020 yılının başından itibaren, bütün dünyada uygulanan aşı kampanyası ise gerek Beyaz Saray’ın gerekse CIA’nın yalan söylediğini gösteriyor. Çünkü bütün insanlığın genetik verileri, aşıdan önce PCR testi ile kayıt altına alındı.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/cia-pcr-testi-ve-genetik-veriler-544020h.htm
Emeği en ucuz olanlar: Mülteciler
Ekonomik krizle birlikte artan işsizlik, yoksulluk, hız kesmeden süren doğa talanı, iktidarın intikam aracına dönüşen yargının “hukukusuzluğu hukuk haline getiren kararları”… Ülkenin tüm bu yaşamsal konulardan oluşan yoğunluğu içinde mülteciler meselesi iktidarın da muhalefetin de gündeminden düşmüyor. Görünen o ki seçim süreci yaklaştıkça mülteciler siyasetin malzemesi olmaya devam edecek.
https://yeniyasamgazetesi3.com/emegi-en-ucuz-olanlar-multeciler/
Sosyal demokrasinin büyük ihaneti ve Yeşillerin rengi
Avrupa sosyal demokrasisi, işçi sınıfının değil doğrudan Avrupa burjuva sınıfının siyasal temsiliyetini üstlenmişlerdir. Emperyalist-kapitalist dünya sisteminin jandarması NATO, sosyal demokratlar ve yeşiller eliyle büyüyor.
https://gazetemanifesto.com/2022/sosyal-demokrasinin-buyuk-ihaneti-ve-yesillerin-rengi-491237/
CHP, ABD Büyükelçiliği’nin uyarısına tepki göstermeli
ABD Büyükelçiliği’nden yapılan güvenlik uyarısı en hafif deyimiyle densizlikti.
Büyükelçilik, vatandaşlarına eski sokak protestolarını hatırlatarak, “Bu mitingde de göz yaşartıcı bomba plastik mermi gibi önlemlerin alınması kuvvetle muhtemeldir. Öngörülemez olabileceği ve şiddete dönüşebileceği için gösterilerden ve protestolardan kaçının” uyarısı yaptı.
Devrimci Strateji Konusu Tartışmalarımızın Neresinde?
Günümüz devrimci mücadelesi strateji rotasında yol almadığı gibi, bu konuda bir tartışma da yok. Devrimci pratik, “hep ve yalnız” gündelik taktikler üzerinden seyrediyor. Sosyalistlerin farklı öbeklerinin birlikte yürüttüğü tartışmaların ufku, “dönem değerlendirmeleri” ve bu değerlendirmelerden çıkan “dönem taktikleri” sınırının ötesine geçmiyor.
Taktik, strateji rotasında, stratejinin belirlediği hedefe doğru atılan gündelik adımlardır. Atılacak her adım, yürünen güzergahın -çok sayıda parametrenin etkisiyle- değişen durumuna göre yeniden yeniden şekillenir. Stratejinin katılığının ve uzun vadeliliğinin aksine taktik, alabildiğine esnek ve kısa ömürlüdür.
Nitelikten bağımsız nicelik… Örgütlenmek, çoğalmak elbette önemli bir ölçüt; fakat hangi zeminde çoğalıyoruz? Harekete geçirebildiğimiz insanlar hangi hedefe doğru yürüyor? Yalnızca çoğalmak, devrimci mücadelede başarının ölçütü olabilir mi?
Medyatikliğe kilitlenmiş siyaset… Gösterişli/medyatik işler birbirini kovalıyor; biçim, özün önüne geçiyor. Eylemler, tiyatral bir hal almış durumda
Son olarak, bütün bu kapsamlı değişimlere yanıt üretecek devrimci strateji planının yürütücüsü “devrimci örgüt” nasıl şekillenmeli? Ayrı kanallardan akan mücadele dinamiklerinin ortak bir devrimci hatta yürüyüşünün orkestrasyonu nasıl bir yapıyla sağlanabilir?
Kısaca üzerinden geçtiğimiz bütün bu konular ve bunlara eklenecek farklı başlıklar, yeni bir doğuşun kapısını aralayacak devrimci strateji planının çizilmesi perspektifiyle masaya yatırılmayı bekliyor.
Devrimci hareket, yarattığı birikimlerle tarihsel bir sıçramayı başarabilecek kapasitededir. Başka çare yok; yeryüzünün kapitalizm belasından kurtulması için başka seçenek ve umut yok…