UKRAYNA SAVAŞINI TARTIŞIRKEN-M. Taş

Ukrayna savaşını tartışırken ciddi hatalar yaptığımızı düşünüyorum. Savaşın iğrenç yüzünü tartışacağımıza slogan atıyor, olmayan bir ‘anti-emperyalist’ taraf belirliyor ve gri alanlara gözümüzü kapatarak yorumlar yapıyoruz. Algı operasyonlarının en üst düzeyde olduğu bir ortamda savaşan tarafların gerçek amaçlarını deşifre etmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını bilerek bu yöntem hatarina dikkat çekiyorum.

Bu anlayışla, ben Ukrayna savaşında tarafımı belirlemeden önce kendimce çeşitli araştırma ve okumalar yaptım. Çıkardığım sonuçları kısa notlar halinde sizinle paylaşmak istiyorum.

En başta savaşın iki tarafını doğru tarif etmeğe, savaşanların kimler olduğunu ve neden savaştıklarını bulmaya çalışalım. Hepimizin bildiği gibi savaşın bir tarafında, ABD ve NATO’nun desteklediği ve ancak Neonazilerin desteği ile ayakta durabilen yozlaşmış Ukrayna’nın yönetimi, öteki tarafta, muhalefeti nerdeyse susturan medyanın büyük çoğunluğunu kontrolünde tutan gerçekleri gizleyen otoriter Putin rejimi. İki taraf gerçekleri halktan gizleyerek savaşı çözüm olarak görüyor ve kan döküyorlar.

Ama bir savaş varsa, savaşı tercih edenlerin hangi amaçlar için silahlarını ateşlediklerini anlamak gerekir. Neden savaşıyorlar? Sorusunu kendimize sormaya devam edersek barışın önündeki engellerin kalkmasına yardımcı olabiliriz.

2014’te Ukraynalılar Kırım’ı savaşmadan terk etti. Ukrayna ordusu havaya ateş bile açmadı. Neden o tarihlerde değil de sekiz yıl sonra taraflar savaşmayı tercih etti. Neler değişti? Hangi politik amaçlar uğruna savaşıyor?

Savaşan iki tarafın otoriter niteliği hakkında bir düşünce oluşturduysak savaşın neden çıktığını sorgulamak kolaylaşır. Birçok kişi iki tarafın gerçeklerin üstünü örtüğünü düşünüyor. Rus makamları için ikilem yok gibi. Geçtiğimiz yılda Minsk anlaşmalarının işlemediği netlik kazandı. Donetsk’te durum kilitlendi. Rus yanlısı halk cumhuriyetlerinin Donetsk ve Lugansk’ın Ukrayna hükümetini kontrol etmek için kullanılabileceği fikri çöktü. Putin, Ukrayna’nın doğusunda Donbas üzerinden baskı yapacağını düşünmüştü. Ukrayna’nın NATO ile işbirliğini engellemesi gerekiyordu, ancak başarısız oldu. Bu arada Ukrayna’da seçimler yapıldı ve yeni cumhurbaşkanı Volodimír Zelensky ile bir anlaşmaya varmanın imkansız olduğu Putin tarafından kısa sürede anlaşıldı.

Zelensky, Mayıs 2019’da seçildiğinde, Kremlin’de ilişkilerin normalleşmesi için anlaşmaya varılabileceğine dair bir umut vardı. Ama sonra birçok yönden selefi Petro Poroshenko’dan daha sert bir milliyetçi faşist olduğu ortaya çıktı. Putin, geleceği olmayan Minsk anlaşmasının çıkmazından çıkmanın bir yolunu bulmak zorundaydı. Ağırlık merkezini Donbas’tan tüm Ukrayna’ya kaydırmaya karar verdi.

NATO’nun planlarında Ukrayna’nın yeri nerede? Ukrayna en azından tarafsız bir ülke mi yoksa açık bir askeri müttefik mi olacaktı? Sorusu Rus yönetimini endişelendiriyordu. Rusya, 1991’de Sovyetlerin yılmasıyla oluşan sınırları tanımıyor, Ukrayna’yı bağımsız bir devlet olarak görmüyor, kendi toprağına katmaya çalışıyor.

Putin, Donbas’taki çıkmazdan kurtulmak amacıyla işgal operasyonu başlattı. Ukrayna’yı işgal ederek yönetimi değiştirmeği ve Neonazileri tasfiye etmeği hesapladı. Yönetimi değiştirme politikası emperyalist bir amaçtır ancak Neonazileri tasfiye etmesi azınlıktaki Rus hakının haklarını savunması ilerici bir hedeftir. Dolayısıyla savaşın karakterini daha net görünür hale getirebilmek için bu iki amacı birbirinden ayırmak gerekiyor bence.

Rusya Neonazileri bitirmeği amaçlaması ne kadar doğruysa emperyalist olduğu da o kadar net olmalıdır. Rusya’nın Ukrayna’daki rejimi değiştirme hevesi Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da ve Libya’da ABD’nin gerçekleştirdiği işgalden farklı değildir. Bu tür ülke işgalleri halkların direnciyle karşılaşmazsa bir dünya savaşı felaketi kaçınılmaz olur.

Ukrayna’daki bölgesel konvansiyonel savaşın gereksizliğini kanıtlayacak birden fazla neden vardır. En başta, Rus halkıyla Ukraynalılar kültür, tarih ve kimlik bakımından iki kardeş ulustur, Türklerle Azeriler gibidirler, bir ulus iki devlettirler, bu yüzden Rus halkı savaşa karşıdır. Ukrayna’nın Nato’ya girmemesi Rusya’nın güvenliğini garanti etmiyor. İşgalden sonra İsveç ve Finlandiya üye olma talebinde bulundu. Savaş 1956’daki Macaristan işgaline benzemiyor, komünistlerle milliyetçiler çatışmıyor. Putin işgal ettiği bölgelerde bir sosyalist model sunmuyor. Ukraynalıların kafasına bomba yağdırarak Nato ve AB’de çözülme yaratma planı boş çıktı, her iki örgüt birliğini daha da pekiştirdi. Silahlanma ve militarizasyon bölgede en üst düzeye vardı.

Dolayısıyla, savaşan taraflardan birini demokratik ötekisi faşist gibi sınıflandırmaya tabi tutarak taraf tutmak yerine savaşın tamamına karşı durmak insani, doğru bir tutumdur.

Savaş dehşetine neden olan taraflar birbirinden farklı olmalarına rağmen ortak özelliği otoriter olmalarıdır. İki anti-demokratik otoriter güç savaşı tercih etti.  Tarihte defalarca görüldüğü gibi tartışmaya ve uzlaşmaya kapalı otokratik rejimler barışı değil savaşı tercih eder.

Ukrayna işgali demokrasi güçlerinin şu politik ilkesini bir kez daha doğruladı; demokratik ülkeler birbiriyle savaşmazlar. Tarihteki savaşlar her zaman ya iki otoriter rejim arasında ya da demokrasi kendini savunmak amacıyla çıkmıştır.

Savaşın korkunç bir yıkım ve insanlık dramı olduğu, savaşın kazananın olmadığı; yenen ve yenilenin de kaybettiğini hepimiz biliyoruz. Nazım’ın şu anlamlı söyleminde belirtildiği gibi, “ Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder.”

Marksistlerin, sosyalist ve komünistlerin savaşa karşı tavrı her zaman açık olmalıdır; tek yol barış ve uzlaşmadır.  Daha fazla kan dökülmesine engel olmak barış için mücadele etmek demokratik sosyalistlerin ideolojik, politik, moral ve etik değerlerinin en başında gelir.  Demokratik sosyalizm savaşla kurulamaz.

About Mehmet Tas

Check Also

Toplumsallık illüzyonları

Burjuva toplumda birbirleriyle ancak metalar aracılığıyla ilişki kurabilen yalıtık bireyler, meta mübadelesinin yapıldığı pazarda kof …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com