TÜSTAV Yayınları
Yön – Devrim Hareketleri
Mustafa Kemal- İttihat Terakki ve Bolşevizm
Mustafa Suphi ve Yoldaşları
kitaplarından okumalar
Türk Solunun Kökleri Çalışması
Giriş:
TÜSTAV ( Türkiye Sosyal Tarih Araştırmaları Vakfı) Cumhuriyet Tarihine yakın tarihe mercek tutan bir çok yayına imza attı .
Osmanlının yıkılışına giden süreç dünyada monarşilerin birbir yıkıldığı yerine Cumhuriyetlerin kurulduğu bir dönemdir.
Monarşilerin yıkılışı ve yeniden yönetimlerin inşaasında dünyayı etkileyen birinci dünya savaşının arifesinde savaş sürecinde ve sonrasındaki fikir akımlarının kurulan örgütlerin etkisi ve yeni kurulan devletlere giden süreci araştıran kaynak kitapları okuyucuya sunuyor.
Bu çerçeveden bakıldığında Osmanlının son yıllarına damgasını vuran örgütlenmelerden en etkili olanının İttihat Terakki örgütlenmesi ( Teşkilatı) olduğu Kuvayı Milliye- Kemalizmi doğurduğu dünya konjonktüründe de kadrolarının Bolşevizmden etkilendiği görülüyor.
İttihat Terakki Balkanlarda kurulan Osmanlının tüm sancaklarına yayılan dünya daki Aydınlanmacı hareketlerden etkilenmiş döneminde yenilikçi yaygın bir örgütlenme olarak ortaya çıkmıştır.
Bilinen örgütlenme yapısında sivil toplum örgütlerinde asker içinde devlet kurumlarında gizli çalışma ve bunun bağlı olduğu bir merkezi yapılanma vardır.
Talat Paşa Enver Paşa Cemal Paşa İttihatçıların birinci dünya savaşında Almanlarla kurulan birlikte savaş cephesinde görev yapan savaşan asker kadrolarından en çok bilinenleridir.
20 inci Yüzyılın başında şekillenen İttihat Terakkinin yayın organında ” Devlet Sosyalizmini kurmak ” fikrinde makaleler yayınlanır. Bu görüş Talat Paşa ya aittir. 1917 de Stockholm deki İkinci Enternasyonel kongresine delege gönderir. 1908 e kadar Balkanlarda Bulgar , Sırp , Ermeni ve Musevi kökenli üyeleri olan sosyal demokrat hareketlerle ittifak içindedir.
Birinci Dünya savaşının kaybedilmesi ittihatçıları bolşeviklerle ilişki kurmaya ve ” Düşmanımın düşmanı dostumdur” anlayışı ile SSCB ye Almanya da gelişen ve devrim beklentisi oluşturan Spartakis hareketine yakınlaştırmış.
Talat Paşa Enver ve Cemal Paşalar bolşeviklerle iletişime geçerek bu yolda Sosyalizmin Anadoluda kurulması görüşleri ittihatçı kadrolarda yaygınlaşmıştır.
Bu etki Kuvayı Milliye ve Mustafa Kemal in Lozan Anlaşmasını imzalamasına kadar sürecektir .
İttihatçı paşaların ve Komünist parti kurucusu Mustafa Suphi ve arkadaşlarının suikastları Çerkes Ethem ve Yeşil Ordu hareketinin dışlanması ile son bulmuştur. Kurulan hükümet ve meclis yönünü doğu ve sosyalizmden yana değil batı ve kapitalist sistemden yana olarak belirlemiştir.
Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye kadroları bu kadroların yetiştirdiği alt kadrolar olup savaş sonrası yeni devleti kurmuş İttihatçı kadrolardır.
İttihat Terakki Osmanlı nın yıkılma sürecinde kurtuluşun yeni milli bir burjuvazi yaratılmasında görmektedir. Sermayenin büyük oranda azınlık grupların elinde olması bu grupların dış sermaye ile bağlarının yok edilmesi kararını vermiş ve tekçi anlayışta bir ideoloji üretilmesine yol açmıştır.
Oysaki yükselen Bolşevik Hareketten etkilenen ittihatçı kadrolardan miliyetçi ve tekçi anlayışta altı ok ideolojinden evrilen devleti kuran ideoloji değişim geçirmiştir.
Bu süreçte Çerkez Ethem ve Bolşevik kanadın temsilcisi Mustafa Suphi ve Yoldaşları tasfiye edilmiştir.
Geçmişini Bilmeyen
Geleceğini Şekillendiremez….
Alternatif tarih okumalarının önemini bir kez daha kavramış oldum.
Dünya tarihinin özelliklede yaşadığım ülkenin yakın tarihinin oldukça sisli bir çok belge ve kanıtla aydınlatılmaya muhtaç olaylarla dolu olduğunu biliyordum.
Bu sürece dair okumalar yaptıkça bilmediklerimin bildiklerimden çok olduğu ortaya çıkmış oldu. Aydınlanmış oldum
İttihat Terakki anlaşılmadan yakın tarihin anlaşılamayacağı görülüyor.
Osmanlının 1908 de Meclis’i mebusanı oluşturmasıyla ortaya çıkan legal yapısının mecliste bakanlıklarda bulunan vekilleri siyasetçileri asker kadrolarıyla yakın tarihe damgasını vurduğu anlaşılır.
Yenilikçi olmakla birlikte süreci doğru yönetememiş devleti oluşturan ittihat terakkinin birinci dünya savaşında izlediği politikaların yanlışlığı kadrolarının suçlanarak yurt çıkışına neden olmuş üst düzey yöneticileri suikastla yaşamını yitirmiştir.
Umut olarak kurulan bir örgütsel yapının kadroları ile birlikte dramatik sonu dünyanın en kritik sürecinde oynadığı rol büyük bir imparatorluğun Osmanlının küçülerek yok oluşuna giden süreçte halkı kurtarmak için çıktığı yolda yok oluşa gidişinde öyküsü olmuş.
Yerine kurulan Teceddüt Partisi devamı niteliğindedir.
Eski İttihat Terakki kadroları burada faaliyet gösterir.
Bu kadroların bir çoğu daha sonra tutuklanır.
İsmail Canbolat Malta ya sürgüne gönderilir.
Tevfik Rüştü ArasAnkara da kurulan resmi komünist parti kurucularındandır Moskova ya giden heyette de görev alır.
İttihat Terakkinin kurucularından Dr Nazım la ve Menderes le bacanaktır.
İttihat terakki kadrolarından geriye kalanlar Anadolu da milli mücadeleye ikatılacaktır.
Talat Paşa ve Enver Paşa suikastle öldürülür diğerleri tutuklanacaktır.
Mustafa Kemal Anadolu ya Rauf Orbay Bandırma ya gider .
Her ikiside bu olayların dışında kalmıştır.
İttihat terakki devamı kadrolar özellikle Teşkilatı mahsusa nın gizli çalışan yapının Kuvayı Milliye ve kurtuluş savaşı mücadelesini örgütlediği yönettiği anlaşılıyor.
İsmail Canbolat Teceddüt Partisi yöneticisidir.
Ali Fethi Okyar İçişleri Bakanıdır. Her ikiside tutuklanırlar.
İttihat Terakki muhalifleri iki yeni parti kurar . Teceddüt Partisi ve Terrakki Perver Avam Partisi ve gizli yapılanan Karakol grubu ittihat terakki mirasını devralır ancak iki partinin lider kadrolarıda çalkantılı süreçte başarılı olamaz bir çok kadrosu tutuklanmıştır .
Anlaşılan milli mücadeleyi örgütleyen güç Kuvayyı milliyeyi de kuran öz itibariyle Teşkilatı Mahsusadır.
Mustafa Kemal suç işlediği düşünülen İttihat Terraki üst kadrosu ile sürekli temastadır. İşlenen suçlarda suikastler ölümler tehcir kararları gibi olaylara dahli olmadığı görüntüsü Teşkilatı Mahsusa ya bağlı çalıştığını On yıl kadar cephede görev yapmış 1918 de İstanbul a gelmiş cephede n cepheye koşan bir asker olmasından kaynaklanır.
Bu nedenle savaş yıllarında aldığı kararlarla suçlanan İttihatçıların suçlarına ortak olmamıştır.
Rauf Orbay gizli çalışan Karakol grubunun lideridir. İttihat Terakkiden üç yapı iki siyasi parti bir gizli çalışan yapı ortaya çıkmıştır.
Mustafa Kemal in Siyasi Partiler içinde görev almadığı cephelerde orduda Askeri görev aldığı görülüyor . Tüm İttihatçılarla ilişkisi ve temasının var olduğu her koşulda yazışarakta olsa devam eder .
Bir göreve hazırlanmış önemli ve alt kadrodur. Samsuna ayak basması milli mücadeleyi örgütlemesiyle bir plan dahilinde hareket edildiğini liderliğinin ve tarihsel misyonunun tesadüfi bir gelişme olmadığını gösteriyor.
Ermeni Tehciri sürgün ve ölümlerden suçlanan Talat, Enver ve Cemal Paşalar yurt dışına kaçar. O günün İç İşleri Bakanı Ali Fethi Okyar yurt dışına kaçmalarına yardım etmekle suçlanır tutuklanır.
Mustafa Suphinin çıkardığı Yeni Dünya gazetesinde ;
” ittihat Terakki nin ordu kahramanları mahirane bir cambazlıkla yerlerine ikinci sınıftan arkadaşlarını bırakıp kaçmışlardır.” demektedir.
21 Aralık 1918’de Meclisi Mebusan süresiz olarak fesih edilir. İttihat Terakki kadrolarından muhaliflerin kurduğu Teceddüt ve Hürriyet Perver Avam fırkaları kapatılır yöneticileri tutuklanır .
İstanbul da siyasi zemin kalmamıştır. Talat ve Enver Paşalar yerlerine Mustafa Kemal in Harbiye Nazırlığına önerilmesini isterler . Padişah tarafından Ordu Müfettişliğine atanır . Üst kadroların yurt dışına kaçışı diğerlerinin tutuklanmasıyla oluşan lider boşluğunun doldurulmasıda gerekir.
İttihat Terakkinin güvendiği yeni lider boşalan alanı mevkiyi dolduracaktır.
Savaş koşullarında yaşanan yenilgi ermenilere uygulanan tehcir ve ölümlerden sonra yıprana İttihat Terakki nin eski kadrolarının görevi tarihsel olarak sonlanır . Milli Mücadele ile birlikte Anadolu da Kuvayyı Milliye nin mücadelesi başlar .
Bu Mücadelenin doğal lideri Mustafa Kemal ve Silah arkadaşlarıdır.
Türk Solunun Kökleri
Yakın siyasi tarihe damgasını vuran ” Kemalizm ” in tanımı farklı siyasi eğilimlere göre algı farklılığı oluşturur.
Cumhuriyetin kurucu ideolojisi olduğu yaygın görüştür. İttihat Terakki ideolojisinden türetilmiştir.
Osmanlının yükseliş döneminde Osmanlı yönetimi padişah ve etrafındakiler , Osmanlının Batı dan daha gelişkin yaşam standartlarına sahip olunduğunu , ekonomik askeri kültürel açıdan da daha üstün bir devlet olduğunu düşüncesindedir.
Oysa ki bu yanıltıcıdır. Osmanlının Zenginliği yağmacı anlayışla elde edilmiş savaş ganimetleri tebanın vergilerinden oluşur. Yeniliklere bilime üretime dönük değildir. Sanayi devrimleri bilimsel gelişmeler , matbaa geç gelmiştir. Yenilikçi görüşler dışlanarak bunu savunan akımlar yok edilerek çöküşe ve yıkılışa sürüklenen bir saltanattır.
Bu kanının değilmesi uzun yılları alacaktır.
Balkan Savaşlarının mağlubiyetiyle bu kanı değişir.
Balkanlarda başlayan isyanlar bağımsızlık hareketleri
Sancaklarda gelişen aydınlanmacı hareketleri tetikler.
Yeni Osmanlıcılık ardından Jön türk hareketleri batıdaki pozitivist akımlardan Aydınlanmacı Rönasans ekseninde gelişen muhalif akımlardan etkilenmiş aydın ve asker içinde gelişmiş akımlardır.
Yeni Osmanlıcılar batının buhar makinesini geliştirmesi, ardından elektriğin keşfi ile sanayi devrimlerini gerçekleştirdiğini bu nedenlede ekonomik olarak geliştiğini düşünür.
Bunu gerçekleştiremeyen Osmanlı nın ekonomik olarak geri kaldığını üretemeyen kültürel toplumsal olarak gelişmeyen hantallaşarak zamanla ekonomik olarak dışa bağımlı hale geldiğini düşünürler.
Bu durumdan kurtuluş ekonomik gelişim için bir dizi reform gerekliliğini bunun yönetsel anayasal eğitimde değişiklikler gereklidir.
Toplumsal yapıda eğitimin bilimden yana olması gerekir.
Jön Türkler de eğitim ve anayasa ile sorunun aşılacağını düşünmektedir.
Bu iki Hareketin etkisinde İttihat – Terakki Osmanlının yenilikçi aydınlanmacı siyasi hareketi olarak ortaya çıkar.
31 Mart Vakası ve Meşrutiyet’in ilanıyla yönetimi ele geçirerek oluşan Meclis’te etkili bir siyasi güç haline gelir.
İttihat Terakkinin ileri gelen kadroları Birinci paylaşım savaşında Almanlarla işbirliği yapan askeri kadrolardır.
Cumhuriyeti kuran kadrolar bu kadroların yetiştirdiği alt kadrolardır.
Lozan anlaşması ve Mondros Mütarekesiyle şekillenen Anadoluda kurulan Cumhuriyetin kurucu kadroları Mustafa Kemal ve arkadaşları ideolojik olarak batı yanlısı pozitivist aydınlanmacı subaylardır. Bir dönem Bolşevik akımlara sıcak bakmışlardır.
Devletin resmi ideolojisinin “Kemalizm ” Olarak nitelenmesi kurucu ilkelerinin bu kadro tarafından belirlenmesinden kaynaklanır.
Bu ilkeler altı okla ifade edilir. Bu gün CHP bu çizgiyi sürdürür.
Laiklik
Milliyetçilik
Devletçilik
Halkçılık
Devrimcilik
Ulusçuluk- Bağımsızlık
Bu ilkeler ışığında devlet ve ilk meclis kurulur.
Bu ilkeler İttihat terakki den başlayan Cumhuriyeti kuran ve sonrasında legal türk solununda ideolojisinin ana ekseninde yer alır.
Mustafa Kemalin ölümüne kadar yenilikçi 1920 anayasası yenilikçi kanunlar toplumsal dinamiklerde şekillenen kurumlar bu ilkelerin uygulanmasıyla birlikte hayata geçtiği görece hızlı kalkınma ve modernleşme yaşanır.
Sonrasında İsmet İnönü ile devam eden CHP tek Parti yönetimi bu ilkeler ekseninde 1946 Demokrat Parti nin kuruluşuna kadar siyasette etkili olmuş merkez sol anlayışta Marksist sola kapalıdır.
Cumhuriyet in devlet yapısı İlerleme yönünü batı medeniyeti olarak belirlenmiştir. Feodalizm den kapitalist üretim ilişkilerine geçişi sağlayacağı düşünülen küçük burjuva demokratik devriminin eseridir.
Türk solunda gelişen legal siyaset bu ilkeler ana omurgasında bu ilkeleri genişletilerek uygulandığında açık uçlu Sosyalizm e varabileceği düşünür.
1950 lerden sonra gelişen sol akımlar bu ilkeleri Marksizm le uyumlandırmaya çalışmıştır.
Behice Boran’ nın “Kemalizm ilkeleri ile kurulan devlet yapısının Sosyalizm e varacak öncül bir devrimdir ” sözü değerlendirmesi sol ideolojinin altı ok ideolojisini nitelemesini yansıtır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları kendilerini Kemalist Marksist olarak tanımlar.
Doğan Avcıoğlu ve YÖN dergisi etrafında gelişen YÖN- Devrim Hareketi de Kemalizmin Sosyalizmle uyumlu hale geleceğini düşünür.
Marksist Kemalistlerdir.
Legal Sol siyaset Kemalizm ana omurgasında şekillenerek geniş taban bulmaktadır.
Türkiye İşçi Partisi 1961 de kurulmuştur.
61 Anayasının sağladığı koşullarda sol hareketler Kemalizm çizgisinde gelişmiş ancak kimi radikal olarak tanımlanan sol siyaset ve akımlar süreç içinde Marksist çizgiye evrilmiştir.
Birinci Paylaşım savaşında Osmanlı hanedanlığının Almanlarla işbirliğinde savaşması yenilgi hanedanın yıkılışana giden süreçte tetikleyici bir faktör olmuştur.
Bu ittifak Kafkaslar da yeni kurulan( 1917 de kurulan) SSCB ye de karşıdır.
İngilizler İstanbul u işgal etmiştir . Bu süreçte gazetede çalışan Mustafa Suphi siyasi faliyetlerinide sürdürmektedir
Mahmut Şevket Paşa suikastine adı karışan Mustafa Suphi Kafkaslara geçerek Kızıl Orduya katılır.
Müslüman Komünistler ( Ceditcilik akımı) içinde üç yıl çalışmış temsilci seçilerek Üçüncü Enternasyonel e katılır. Türkiye den de Mustafa Kemal in kurdurduğu Komünist parti temsilcileri temsilen kongrede bulunur.
Mustafa Suphi örgütçü propaganda yönü ve kalemi güçlü bir ideologtur. Bunun en iyi aracının gazete çıkarmak olduğunu düşünür.
” Yeni Dünya ” gazetesini Stalin in izni ve onayı ile çıkarır.
Örgüt yapısının gelişmesiyle 74 kişiden oluşan ilk kurulda tarihsel TKF sı 10 Eylül 1920 de Bakü de Üçüncü Enternasyonel ilkelerini benimseyen TKP yi kurar ilk başkanı olur .
Kafkaslarda kızıl ordu ve müslüman komünistlerle birlikte hareket ederken hem Ankara da Mustafa Kemal le hemde Moskova da Lenin le iletişim içindedir.
Müslüman komünistler ile kafkaslarda emperyalizme karşı mücadele eder ve aldığı davet üzerine Anadolu ya gelme kararını alır.
Ankara Hükümeti ile yazışarak yurda geliş kararını Mustafa Kemal den Ankarada ki komünist partiye katılmak üzere davet alır . Yurda geldikten sonra gelişen olaylar nedenleri tartışmalı faili meçhul suikaste kurban gider.
TKP bu tarihten sonra ülke içinde yasaklı olarak çalışmalarını sürdürmüştür.
1960 ihtilalinden sonra sol siyasette etkili olan Türkiye İşçi Partisidir.
Buradan filizlenen Fikir Kulüpleri ve batıdan etkilenen 68’liler gençlik hareketleri yeşerir Dev Genç hareketi kurulur . Dev genç ten de parti olarak THKO kurulur .
Gençlikten oluşan kadroların Provakatif eylemleri gerekçe gösterilerek 12 Mart Askeri darbesi sürecinde üç lideri Deniz Gezmiş Yusuf Aslan Hüseyin İnan idam edilir.
İdamı durdurmak için eylem yapan Mahir Çayan ve arkadaşlarıda saklandıkları Kızılderede yaşanan çatışmada öldürülür.
İçlerinden sadece Ertuğrul Kürkçü sağ kalır.
68 kuşağı temsilcisi Ertuğrul Kürkçü bu günde HDP milletvekili olarak siyasi yaşamını sürdürmektedir.
Mustafa Suphi 1883 -1920
Doğum yeri ; Giresun
Mustafa Suphi ve arkadaşlarını efsaneleştiren tüm erken kayıplar gibi faili meçhul bir katliamla yaşamlarına son verilmesi en verimli çağında önemli bir siyasetçi lider Mustafa Suphi çok genç 37 yaşındadır.
Tüm diğer genç yaşta yaşamın baharında kaybedilen gençlik önderleri sınıf savaşının önderlerinde olduğu gibi insani boyutta üzücü bir olaydır .
Mustafa Suphi nin Yaşamına bakıldığında Osmanlının yıkılışı gibi en kritik dönemine , ardından birinci paylaşım savaşının kaotik sürecine denk geldiğini görüyoruz.
Osmanlı nın bürokratı Valilik görevinde bulunmuş Ali Rıza Efendi nin oğludur.
Annesi Osmanlı Samsun Sancağı Belediye Başkanı Halil Hilmi Efendinin kızı Memnun e hanımdır. Her ikiside Osmanlıda bürokrattır.
Aydın anne babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Suphi babasının görevi nedeniyle İlköğretimini Şamda ve sonra da Kudüs te tamamlar .
Ortaöğretimini Erzurumda tamamlar.
Yüksek öğrenimini İstanbul Hukuk Fakültesinde yüksek lisansını Sorbone Üniversitesi Sosyoloji alanında tamamlar.
Paris te bulunduğu yıllarda Tanin gazetesinde muhabirlik yapar
Fransa da bulunduğu yıllarda Sosyalist hareketlerle tanışır.
Fransız Sosyalistlerle ilişkidedir.
Yurda döndükten sonra Tanin , Servet-i Fünun ve Hak gazetelerinde köşe yazarlığı yapar.
İstanbul Ticaret Akademisinde Ekonomi Politik dersleri verir .
Ekim devrimi gerçekleşirken 1917 yılı Kafkaslar, Anadolu halkları , Balkanlar ateş altındadır .
Birinci paylaşım savaşının sonunda iki önemli monarşi Osmanlı ve Çarlık Rusya sı yıkılacaktır. Bu kanlı süreçte insan kayıpları , Ermeni tehciri, Yunanistan Türkiye arasında mübadele nüfus değişimi nedeniyle taş taş üstünde kalmayan Anadolu topraklarındaki etkisi , savaşın barut kokusu altında kaotik sürecin sonunda toz bulutu aralanır .
İnsanların aydınlık yarınlara umudunun tekrar yeşerdiği Karadeniz’in iki yakasında iki yeni ulusal devlet kurulur.
Kurulan iki ulusal devletin kuruluşunda ki ortak amaç ittifaklar şeklinde şekillenen savaşın sonlanmasıdır.
Bu nedenle her iki devlet ve hükümet yapıları Anti emperyalisttir.
Savaş sürecinde;
İngiltere- Fransa – İtalya cephesinde itilaf devletlerinden oluşan birliğe karşı , Osmanlı- Almanya – Avusturya Macaristan – Bulgaristan krallığından oluşan İttifak arasında geçen savaş Emperyal güçlere karşı mücadelede Anadolu ve SSCB halklarının fikir birliğinde olduğu yardımlaştığı iyi ilişkiler içinde olduğu görülür.
Sovyetlerden Anadolu’ya silah yardımı yapılmış savaşın kazanılmasında önemlidir .
Bu süreç Nazımın ” Kutuluş Savaşı Destanı” şiirlerinde anlatılmaktır.
Bu süreçte Mustafa Suphi Kafkaslarda Müslüman komünistler (Cedit hareketi ) grubu içinde kafkas halklarının örgütleme propaganda çalışmasını yapmaktadır.
SBKP Komünist parti onayı ile “Yeni Dünya gazetesini ” çıkarma görevini almıştır. Gazeteyi doğu halklarının bilinçlenmesi çalışmalarında bir propaganda aracı olarak kullanmaktadır .
Doğu halklarını temsilen katıldığı üçüncü enternasyonalde bir söylev yapar.
Türkiye de bolşevik akımının güçlendirilmesi için Mustafa Suphi ve arkadaşları Parti kuruluşunu Ankara da yapmak isterler. Ancak Ankara Hükümeti buna izin vermez . Parti Bakü de kurulur. Mustafa Kemal yeni kurulan partiden yeni kurulan birinci meclise temsilci gönderilmesini ister. Mustafa Suphi ve Mustafa Kemal ilişkileri mektuplaşma zemininde sürmektedir.
Ülke içinde Ekim devrimine ve sosyalist sisteme yönelik ön yargının olmadığı aksine bir sempati oluştuğu düşüncesi on beş kişilik bir grup TKP yöneticisinin ülkeye dönme çalışmalarını ülkelerinde yürütme kararı almasına neden olur.
Bu karar doğrultusunda görüşmeler sürer. Kafkas sınırı tehlikeli bulunarak İran üzerinden Kars a geçerler . Orada Ankara dan gelen talimatla oyalanırlar.
Ankara ya geçişlerine izin verilmez Trabzon a hareket ederler.
Yol boyunca örgütlenmiş siviller tarafından anti tezahürata maruz kalırlar
Mustafa Suphi daha öncede İngilizler tarafından öldürülmek istenmiş yerine bir başkası idam edilmiştir. Mustafa Suphi öldürüldü haberi yayılmış daha sonra yalan olduğu açığa çıkmıştır.
Bakü de yerine biri idam edilirken Mustafa Suphi Sultan Galiev ile Türkmenistan da Müslüman Komünistlerle birlikte çalışmaktadır.
Bu suikast idam girişimi hatırlandığında konjektür gereği Anadolu da kurulan yeni devlet yapısı ve onun bağlı olduğu dış güçlerin tehlikeli bularak bu parti yöneticilerini Karadeniz de sahilden uzaklaşan teknenin içinde planlı bir şekilde yok etmek istediği anlaşılıyor.
Yön- Devrim Hareketi
Yön Devrim hareketi Yön dergisi etrafında Doğan Avcıoğlu ve Arkadaşlarının öncülüğünde gelişen en köklü ve yetiştirdiği kadrolar nedeniylede önemli sol harekettir .
Bir dergi hareketinden öte anlam taşıyarak 1960-1980 arası dönemde siyasi tarihte etkili olmuştur.
Hareketin en önemli özelliği Kemalizmi Sosyalizme reformlar yaparak evriltmek düşüncesinde olmasıdır.
Bunun için 60 anayasası ve eğitim reformu laik ilkelere bağlı toplumsal yapının şekillenmesi düşüncesinde bir sivil örgütlenmedir.
Aynı dönemde gelişen TİP den ayrıldığı yön TiP in seçimle iktidara gelip seçimle gitmeyi programında benimsemesidir.
Yön – Devrim Hareketi ülke bağımsızlığını savunurken dışa bağımlı ekonomik politikalar yerine milli halkçı kamucu politikalardan yana olup bu doğrultuda üçüncü dünya ülkelerinin kalkınmasına yardım eden sosyalist SSCB ile iyi ilişkilerde olmayı savunuyordu. Bu yönüyle sömürülenlerin iktidarını savunur
Kemalizmin özünde anti emperyalist olduğunu düşünür ve altı okla ifade edilen ilkelerden yola çıkarak sosyalizme evrilme yanlısı politika izlenebilirdi.
Bu doğrultuda Cemil Sait Barlas CHP ye İngiliz İşçi Partisi programına benzer program önermiş YÖN dergisinde bu görüşler paylaşılmıştır.
Yöncüler milli kalkınmada Cumhuriyetten bu yana vakit kaybedildiğini bu nedenle sosyalizm yönünde reformlarla hızlı kalkınma sağlanacağını düşünmektedir.
İttihatçılar Osmanlının dışa bağımlı ekonomik yapısının millileştirilmesini önerirken milli burjuvazi oluşturmak düşüncesinde devletçi yaklaşım içindedir.
Bu ideolojinin devamı Milliyetçi yaklaşımdaki İttihatçılık Kemalizmi doğurmuştur. Yön – Devrim hareketi sınıfsal bakış açısıyla altı okçu ilkeleri yorumlar bu anlamda ifade edilen görüş özünde aynı ilkeleri savunmakla yorumda sınıfsal bakış açısı nedeniyle Kemalizmden de ayrılmaktadır.
Cumhuriyeti kuran iradenin altı okla ifade ettiği ilkeler ittihatçıların görüşlerini yansıtır. Bu görüşün Kuvayı Milliye kadrolarının aldığı miras olarak devamıdır.
Yön – Devrim hareketi altı ok ilkelerini yorumlama farkıyla kooperatifleşme köylünün eğitimi eğitimde reformlarla halkçı kamucu milli kalkınmadan yanadır.
Halkçılık anlayışı tanımında da burjuvazi işbirlikçi burjuva yapılar yer almaz.
Halk kavramında köylü işçi esnaf küçük burjuva aydınlar yer almaktadır.
Bu açıdan bakıldığında tutarlı bir sol çizgide ilerlemektedir.
YÖN – Devrim Hareketi -TİP
1960-1970
1950 seçimlerinde iktidara gelen DP 1960 27 Mayıs askeri darbesiyle iktidardan ve siyaset sahnesinden giderken üç partili, genel başkan ve iki bakanı idam edildi. Adnan Menderes Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan ın hazin ve üzücü idamı ile sonlanan bir siyasi dönemdir.
1960 anayasasının ardından yeni siyasi partiler eskilerinin devamıydı.
CHP tekrar siyasette , DP yerine AP kurulmuş ve ilk kez siyaset sahnesine TiP katılır.
1965 seçimlerinde %53 oy oranıyla AP iktidara gelmiş. CHP % 25 le adeta cezalandırılmıştı.
TİP 15 milletvekiliyle parlemontadaydı .
Bu tabloyu YÖN cüler halkın sandığa yansıyan tepkisini yorumlarken artık Sosyalizme direk geçişi savunur. Bu sürece giderken Zinde güçlerle bundan kasıt ara sınıflardır köylü,esnaf aydın asker den oluşan toplumsal katmanın yönlendirilmesi gerektiğini düşünür.
CHP nin askeri yönlendirmesi TiP in işçi köylü halkı yönlendirmesi ile MDD( Milli Demokratik Devrim) ile iktidarı ele geçirmek gerektiğini savunur.
MDD TİP içinden Mihri Belli nin düşüncesidir. Bu düşüncesine Doğan Avcıoğlu katılarak görüşleri Sosyalizme gidiş yönünde çakışmaktadır.
TİP başkanı Mehmet Ali Aybar, Sadun Aren ve Behice Boran( eski tüfekler ) demokratik devrimin gerçekleşmiş olduğunu bundan sonra iktidara gelerek Sosyalizmi hedefledikleri görüşündedir.
YÖN de Mümtaz Sosyal seçimle iktidarı savunurken Doğan Avcıoğlu nun artık CHP yi,yönlendirmenin yerine Sosyalizmin iktidara gelmesi için harekete geçmek gerektiğini düşüncesi yollarını ayırır bu görüşlerle ilgili düşünceleri farklılaşarak ayrışma yaşanır.
Bu süreçte gençlik Deniz Gezmiş ve arkadaşları Demirel iktidarının izlediği Amerikancı politikaları eleştirir ekonomik olarak gittikçe dışa bağımlılık şartlarının olgunlaşması Marshall yardımları ve NATO ya üslerin verilerek askeri düzeyde dışa bağımlılığa karşıdır.
Gençlik Anti emperyalisttir ve Tam Bağımsızlığı savunur.
Amerika karşıtı protestolar artar ODTÜ ye ziyaret eden büyük elçinin arabasını yakarlar.
1951 yılında geniş çaplı TKP tutuklaması olmuştur. TKP kadroları zarar görmüş eski tüfekler tanımı TKP nin legal siyaseteki temsilcileridir. Mehmet Ali Aybar Sadun Aren ve Behice Boran ( eski tüfekler) gençliğin bu eylemini eleştirir.
Diplomatın arabasının yakılmasını doğru bulmazlar onun yerine gidip konuşmanın daha doğru olacağını düşünürler. Amerikalılar la karşılaştıklarında pasif Amerika karşıtı eylemler önermektedirler.
Bu yaklaşım Dev Genç li gençlik hareketini YöN hareketine yaklaştırır.
O dönemde AP ve Süleyman Demirel ABD tarafından desteklenir . Yeni iktidarın önündeki engelin CHP eksenindeki askerler ve aydınlar olduğu düşünülmektedir.
Halk 1965 seçimlerinde büyük oy oranıyla AP iktidar yaparak DP ye yapılan haksızlığın yöneticilerinin idamına tepki olarak sandıkta tepkisini koymuştur.
YÖN cüler için seçim sonuçları hayal kırıklı olmuştu.
TİP nin muhalefet tarzını eleştiriyorlar ve gittikçe parlementer sistemde halkın yapısı nedeniyle iktidara gelinemeyeceği, bunun için muhalefetin geniş bir cephede örgütlenerek yürütülmesi gerektiğini düşünüyorlardı. YÖN Dergisinde yayınlanan yazılarda Milli Demokratik Devrim üzerine Sosyalizme kestirme yoldan halkın iktidarı ile ulaşmaktan söz ediliyordu .
Süleyman Demirel de anti Komünizm üzerinden muhalefete yüklenir .
YÖN ve TİP muhalefeti ana ekseninde ” Anti Emperyalizm – Tam Bağımsız Türkiye !” sloganında anlatılan dışa bağımlılık üzerine geliştiriliyordu.
6. Filo ve Kırmızı Pazar Anti Amerikancı NATO karşıtı eylemler askerlerin Karaköyde denize atılması eylemi gençlik eylemlerini yükseltmişti.
Dev Genç Üniversite gençliği içinde güçlenerek etkili olmuştu.
Bu kaotik süreç 12 Mart 1971 muhturasının verilmesi, üç fidan gencin Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin İnanın yargılanarak idam edilmesi ile bir askeri darbe ile sonuçlanır. Siyaset sil baştan tekrar dizayn edilir.
Yazı üstüne facebookta yapılan tartışmalar
Abidin Kabak
Ittihat ve terrakiciler aydınlanmacı olduğu konusunda her kes hem fikir fakat onlari bolsevizmle iliskilendirmek kanımca yanlış ıttihat ve terraki türkçü ve tekciydi devlet sosyalizmini değil sosyal devleti kurmayı amaçlıyorlardı buda mustafa kemal ile vucut buldu
Abidin Kabak
İttihat Terakki tarihini incelemenizi öneririm. Bu düşünceniz en son gelinen aşamada doğru ancak kuruluşu ve Cumhuriyet kuruluşuna kadar dünya konjonktürü hızla değişmiş. Örgüt te değişim geçirmiş. Lider kadroları Talat ve Enver Paşa SSCB ve Almanya’da Spartaküs hareketi ile iletişimdedir. Mustafa Suphi de eski ittihatçıdır. Görüşleriniz doğru değil.!
Nevcivan Balta
Aynı paşalar osmanlı rus savaşında almanya ile iş birliği yapmışlardır
Bolşeviklerle pek ilgileri yok İT cilerin. Özgürlükçü, belki, ama devrimci hiç değiller. Padişahlığın değişmesinin değil, meşrutiyetin peşindeler. Paris’de rus devrimcilerle yarı resmi bir toplantı yapıyorlar. Rus devrimcilerinin toplantı sonrası değerlendirmesi, Türklerin devrimcilik ile hiç ilgileri olmadığı yönünde. Olsa olsa reformcu olabileceklerini söylüyorlar. MK o dönemde İT ci. Ama çok uzak bir üye ve Enver tarafından neredeyse kan davası var aralarında. Sanırım o dönemde nüfus onbeş milyon ve İT üye sayısı 700 bine ulaşıyor. Büyük bir rakam.
Ferruh Erkem
Talat Paşa Rabekle hapiste iken Alman ya da görüşür. Enver Paşa Moskova da görüşür. Bu onların Bolşevik olduklarını değil iletişimde olduklarını işbirliği yaptıklarını gösterir. Savaş sonrası Doğu ülkelerinde devrim ihtimali düşünülür. Ayrıca Müslüman Komünistler Kafkaslar’da etkilidir. Mısır’da Nasır Hareketi gibi hareketler vardır. Bu konjonktürde Sosyalizm Doğu toplumlarında olası güçlü bir ihtimaldir. Bu çerçevede Dr. Nazım gibi kurucularının bu konjonktür den etkilendikleri Mustafa Kemal’in de SSCB ile sıkı işbirliği savaş sürecinde vardır.İT içinde Farklı görüşte yapılanmalar mevcut geniş bir örgütlenme ağıdır.
Nevcivan Balta
bu anlatıda Enver’in kafkaslardaki devrim karşıtı çalışmaları açmaza düşer.
Ferruh Erkem
bütün it’çiler muhafazakar said-i nursi ‘de it’çi
Ferruh Erkem Mustafa Kemal İttihat terakki ve bolşevizm kitabını ( TÜSTAV yayınları , yazarı Emel Akal )okursanız bu soruların yanıtını alırsınız diye düşünüyorum. Bu makalede her detay işlenemiyor. Özellikle Talat Enver Paşaların Mustafa Kemal ile mektuplaşmaları bölümünde konuya açıklık getirecektir. Selamlar
Nevcivan Balta
okurum. Ben de size Fuat Dündar’ın İT nin etnisite mühendisliğini işlediği akademik bir çalışmanın kitabını, eğer arşivde bulabilirsem Şükrü Hanioğlu’nun İT anlattığı çok önemli bir tarih çalışması olan kitabı yollamak isterim. İkisi de pdf, bilhisayar, tablet veya telefondan okuyabilirsiniz. İyi çalışmalar.
Ferruh Erkem teşekkür ederim
Ferruh Erkem
Bu arada, ünlü MKe suikast davasında sanıklar İT üyeleri. Orada İT tasfiye ediliyor. Ermeni soykırımı suçu nedeniyle önemli üyeleri ingiltere tarafından malta’da sürgün. Daha sonra bu üyelerin affını ve geri dönüşünü sağlıyor MK. Ama Talat’ın almanya’daki mezarını eşinin ısrarlı ricalarına rağmen ülkeye getirtmiyor. Çıkardığı affın en büyük nedeni de bu grubun bürokrasinin yürümesi için gerekli olması, çünkü bütün işler duruyor. İT yi oluşturan temel yapı devlet bürokrasisi, tıpkı bugün olduğu gibi. Bu bölüm SBdeki NEP dönemi ile çok benzerdir.
Ferruh Erkem
MK’in İT üyelerinin onun liderliğini kabul etmesinin de önemli rolü var, sonrasında kemalist oluyorlar ve devlette hep ağırlığı taşıyorlar. Kemalizm İT ittifaki, sonrasında İT hep kemalizmi destekliyor. Ve devlet bürokrasisideki güçlerini bu şekilde koruyorlar. Hala olduğu gibi.
Abidin Kabak
It’in mustafa kemal ‘in kurtuluş savaşını örgütlemesinde payı yok mu?
Ferruh Erkem
Abidin Kabak elbette var. Fevzi çakmak altı ay boyunca MK’yi savaşın başına geçmesi için ısrarla çağırır. İT de ayrıca MKi istanbuldaki evinde iki üç kez ziyaret eder ve MK onları oyalar. Çünkü padişahın yeğeni ile evlenmek istemiş ve saraya haber yoll… See more
Abidin Kabak
Ferruh Erkem bilgi için teşekkür ederim
Ferruh Erkem
Abidin Kabak rica ederim.
Ferruh Erkem
Uzatmayacağım, ama İTnin yapısını daha iyi anlamak için bir bilgi daha yazayım. Osmanlı egemenliğinde Arap’ların yaşadığı Ortadoğu bölgesinde, uluslararası duruma uygun olarak bağımsızlık peşine düşen Arap’lar milliyetçi mücadeleyi yükseltir. Bütün bu Bölgenin sorumlusu Cemal paşadır, üçlü yönetimin Talat ve Enver ile birlikte yöneticisi. Cemal paşa Arap’ların en ileri gelenleri ve entelektüellerini bir meydana toplar. Yanlış anımsamıyorsam 350 kadar insan. Arap halkı da seyretmeleri için toplar. Önde gelen, Önder konumundaki bu insanları ikiye ayırır ve bu yarısını halkın gözünün ününde idam eder. Eğer Arap’lar bağımsızlık mücadelesine devam ederlerse kalan yarısını da idam edeceğini açıklar.
Talat ve Ermeni katliamı, Enver ve Kafkaslar’da anti komünist mücadele ve Arap yarımadası ve toplu idamlar. Övünülecek bir şey yok değil mi?
Vahit Azazi
Nevcivan Balta Misirda Nasir hareketi ilk defa 1950 lerde ortaya cikmistir.
Abidin Kabak
Bu kadar yeterli nevcivan balta arkadaşın kendi iddiası değil tüstav yayınlarının manipülasyonu
Ferruh Erkem
Abidin Kabak ben Nevçivan arkadaşımıza yanıt vermiyorum zaten. Konu sadece daha iyi anlaşılsın. Çok netameli bir konu. Yoksa arkadaşımızın iyi niyetini biliyoruz ve çalışmalarını da destekliyor, takip ediyoruz.
·
Abidin Kabak
Ferruh Erkem katılıyorum arkadaşımız iyi niyetli biridir
Ayhan Demir
İTC devrimci-yurtsever bir parti idi. Dış politikada dönemin en emperyalist, en saldırgan ülkesi İngiliz Emperyalizmine karşı idiler. Ekonomide ise kamucu idiler. Devlet sosyalizmini savunuyorlardı. 1900’lerin devrimci bağlaşması İttihatçı, Kemalist, Bolşevik dayanışması idi. Lenin, Stalin, Troçki İTC’yi ilerici olarak değerlendirdiler. Cemal Paşa öldürülünce Bolşevikler bu suikasti İngiliz emperyalizmine bağladılar. Lenin ve Stalin’in onayı ile Cemal Paşanın ailesine 5000 altın yardım yapıldı.
Ferruh Erkem
Ayhan Demir iyisin hoşsun da çok ulusalcısın, bunun için de marksizmin sınıf eksenli olmuyor. Kapitalizmi değil kapitalizmi emperyalizme yedirerek tahlil yapmanın sıkıntılarını yaşıyorsun. Uluslararası ilişkiler riskli bir alandır. Devlet bazında düşünürsün, bu da devamlı açmazlar arasında dolaşmana yol açar. Zemin yanlış yani.
Ayhan Demir
Ferruh Erkem Artık sizin de karşı-devrimci olduğu çok açık anlaşılan Kontr-gerillanın Taraf Gazetesi ve Radikal 2 solculuğunuzu sorgulamanızda yarar var.
Ferruh Erkem
Ayhan Demir kökten ayrılıyoruz. Taraf, radikal 2, bunlar marksizme konu dahi olamazlar. Diyorum ya köken, zemin yanlış. Tuttuğunuz değnek yanlış.
Ferruh Erkem
Devlet ilişkileri üzerinden tahlili bırakın, bu iyi doğru bir zemin değil. Emek sermaye çelişkisini buradan yakalayamazsınız. Aktörler, özneler konusunda sizi şaşırtır. Marksizmin kaynağı burada değil.
Ayhan Demir
Ferruh Erkem Yaklaşımınız Leninci değil. Lenin dünyayı ezen ve ezilen milletler olarak ayırdı. Farklı ülkeler ayrımı yaptı. Devrimin de artık ezilen ülkelerde ve zayıf halkada gerçekleşeceğini belirtti ve sınıf savaşımının da temelini böyle ele aldı.
Ferruh Erkem
Ayhan Demir yarına artık.
Ayhan Demir
Bizde devrimci sol akımlar da İTC’yi ilerici değerlendirdiler. İTC karşıtı anlatı batıcı-liberal solun ve etnik kimlikçilerin anlatısı. İTC karşıtlığı sola Kontr-gerillanın operasyon gazetesi Taraf ve Radikal 2 yoluyla yayıldı.
Ferruh Erkem
Ayhan Demir batıcı liberal, etnik kimlikçi, merkez-çevre, weberci kavram setleri.
Ayhan Demir
Ulusalcılık ile Marksizm çelişmez. Tüm devrimler ulusalcı temelde gelişti ve gerçekleşti. Batıcı-liberal sol ulusalcı karşıtı görünümüne karşın etnik kimlikçi ve mikro milliyetçidir. Bugün Batıcı-liberal sol, Ermeni, Kürt, Pontus vb emperyalist savları savunmaktadır. TKP, SBKP, Komünist Enternasyonal Ermeni ve Kürt milliyetçiliğini emperyalizmin aleti olarak değerlendirdiler.
Ferruh Erkem
Dediğim gibi, durduğunuz zemin farklı. Ulusalın sınıfsal ike bağlantısın doğru kuramadığınız her zeminde, ulusalcılığa düşmeniz kaçınılmaz. Düşüyorsunuz da.
İyi geceler.
Ayhan Demir
Stalin 2’nci dünya savaşından sonra dünya komünist partileri toplantısında yaptığı bir konuşmada milli bağımsızlık bayrağını burjuvazinin yere attığını artık bu bayrağı komünistlerin devraldığını açıklamıştı. Bu doğru idi. Çünkü tüm devrimler, halk devrimleri aynı zamanda hep milli kurtuluş olarak gerçekleşti. Ve bu devrimlere ilericiler, Komünistler öncülük etti.
Ayhan Demir
Hobsbawm Rusya’da Bolşeviklerin başarılı olmasını Rusya’nın ulusal birliğini ancak komünistlerin sağlayabileceğinin olmasına bağlar. Gerçekten de bolşevikler Çarlık Rusyasının sınırlarını da aşan bir birlik sağladılar. Putin de bugün bu Bolşevik mirasa sahip çıkıyor.
Özkan Celik
İttihat Teraki hareketi ırkçı Türkçü ıslamıst faşist soykırımçi sömürüçü bir harekettir.