Köşelerden Bir Demet (364)- Cavlı Çulfaz

HDP’nin yayımladığı 11 maddelik çağrıyı aklı başında her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kesinlikle onaylar. 11 madde kamuoyunun ve Millet İttifakı’nın gelecekle ilgili tasarısıyla örtüşmektedir. Dolayısıyla, HDP’nin Millet İttifakı ve destekleyicileriyle yol arkadaşlığı yapmasının önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bu nedenle, HDP’yi barışçıl, işbirlikçi ve uzgörüşlü çağrısından dolayı kutlamamız gerekmektedir.

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozdemir-ince/hdpnin-son-aciklamasi-1874234

Aynı şeyi barış için de yapabiliriz, yapmalıyız. Âdil bir barışın kapısı olan müzakere masasının kurulması talebinin yükselmesi, HDP’nin böyle bir koalisyonun parçası olmasından daha önemli. Bunun için hepimize iş düşüyor. Her yerde, herkesle barışı konuşmanın zamanı; tabii ki karşımıza zihni militarizmle, milliyetçiliğin, ırkçılığın en çirkin biçimleriyle zehirlenmiş insanlar çıkacak. Ama yaşadığımız ülkenin halkını beğenmeme lüksümüz yok, onun bilincini değiştirme sorumluluğumuz var.

https://yeniyasamgazetesi2.com/silahlar-sussun-halk-konussun/

Erdoğan seçim başarılarını esnafa, “Kobi”lere ve inşaatçı müteahhitlere dayanarak elde etmişti ve o yıllarda, TOBB’da, esnaf temsilcilerine Ahi geleneğini ve kahramanlıklarını anlatıyordu. Oysa o günler geride kaldı. Ulusal tasarrufun düşük olduğu bir ülkede liberal politikaların başarı şartı, faizlerin düşük, dövizin ucuz ve kredinin bol olmasıdır. Bunun için de dış yatırımcıya güven sağlayacak bir ortam gerekir. Oysa başkanlık sistemiyle kurulan otokratik rejim ve keyfi uygulamalar, zaten düşmekte olan ülke itibarını büsbütün sarstı. Artık dövizle faiz birbiriyle yarışıyor, kredi muslukları tıkandı ve halkın büyük bir kısmı da karnını doyurmakta zorlanıyor.

https://www.birgun.net/haber/bir-ahiret-isi-olmaktan-ziyade-bir-siyaset-isi-360763

Kısacası çıkmaz sokakta debelenen kapitalist uygarlık, insanlarına, yeni, arzu edilir bir gelecek sunamıyor. Kültür endüstrisi felaket senaryoları içinde insanların dayanışmak yerine birbirini boğazladığını anlatarak süper-bencilliği ve “bugüne nostalji” duygusunu üretiyor: “Dayanışma, ortak yaşam insan doğasına uymaz, düzen bozulunca, ‘insan insanın kurdu’ olur; bugünleri çok ararsın!!!” Tükenmişliğin bundan daha iyi bir ifadesi olabilir mi?

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ergin-yildizoglu/cikmaz-sokakta-nostalji-1873932

Aşının etkinliği tartışmasız. Aşı olmayanların hastalanma riski, aşı olanlardan 29 kat, ölüm riskinin de 11 kat daha fazla olduğu söyleniyor. Aşının bir kâr aracı haline getirilmesi kabul edilebilir bir şey midir? Oysa bilgi anonimdir. Bilgi-bilim, insanların ortak çabasının ürünüdür… Kimi “buluşlar” sadece sonuncu şahsiyetin eseri değildir. Gerisinde nice insanların onca çabası, emeği vardır… Bütün buluşlar son tahlilde uzunca bir zamana yayılmış bilgi ve deney birikiminin ürünüdür, sonucudur… Bilimin kâr aracına, zenginleşme aracına dönüştürülmesi sadece akla mantığa değil, etiğe de aykırıdır, ahlaksızlıktır…

https://yeniyasamgazetesi2.com/coronavirus-olenler-ve-kar-edenler/

“Kral olarak beni öldürme gücün olduğunu biliyorum. Ama, benden gerçeği duymaya yetecek cesaretin var mı? Yoksa doğruları duymak yerine beni öldürecek kadar korkak mısın? Mızrağını bana bir kerede saplarsın. Ama gerçekleri duyabileceğin tek insan da benim. Çünkü etrafındakilerin hiçbiri benim kadar dürüst değil ve ben onların hiçbiri gibi senin hizmetkarın değilim”.

https://t24.com.tr/yazarlar/cemal-tuncdemir/ifade-ozgurlugunun-tarihine-bir-yolculuk,32494

Orhan Pamuk, Nilüfer Göle, Edhem Eldem ve Seyfettin Gürsel, 2010 anayasa referandumunda ‘yetmez ama evet’ dedikleri için pişman olup olmadıkları yönündeki soruyu yanıtladı. Orhan Pamuk, “Ben bu soruyu yanıtlamaktan kaçınıyorum. Çünkü milliyetçi laik çevre ve kurumlar tarafından çok fazla cezalandırıldım ve işkence gördüm. Diğer soru lütfen” diyerek soruyu yanıtlamadı. Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, “ Şimdi bizim hayal kırıklığımız, evet yanıldık, çok basit bir dille, yanıldık, bunu söylemek lazım” diye konuştu.

https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/orhan-pamuk-nilufer-gole-yetmez-ama-evet-sorusuna-yanit-verdiler-1874368

Malum, “insan”ın asıl hikâyesi, Afrika’dan göç etmesiyle başladı.  Sonradan Homo sapiens yani akıllı/zeki insan olarak adlandırılacak insan türü, günümüzden yaklaşık 200 bin yıl önce, Afrika’dan çıkarak dünyaya yayılmaya başladı. Örneğin günümüz Türkiye nüfusunun önemli bir kısmının, son asırda göç edenlerden oluştuğu bir sır değil. Hemen hemen hepimiz, yakın veya uzak geçmişte, çoğunlukla savaşlar yüzünden göç etmek zorunda kalmış insanların torunlarıyız, hepimiz göçmeniz!

https://www.birgun.net/haber/gocmen-yurdu-anadolu-360774

Yener Orkunoğlu yazısında çoğu kişinin sadece söyleyip geçtiği bu eleştirileri açarak ve örneklendirerek aslında çok olumlu bir tartışma zemini sunuyor. Biz de bir okur olarak ve sadece kısa bir makale çerçevesinde olabileceği kadar, Engels eleştirilerini, sunulan düzlemde tartışmaya ve bu eleştirilerin ne denli yanlış bir zeminden yapıldığını göstermeye çalışalım.

https://sendika.org/2021/09/engels-elestirilerinin-kolayciligi-631516/

Doğa ve toplum diyalektiğini aynılaştırma çabaları, burjuva uygarlığının yaklaşımıdır ve egemenliğini sürdüren burjuvazinin sınıf çıkarlarını yansıtmaktadır. Çünkü doğadaki determinizmi bire-bir topluma aktarmak, kaderci bir bekleyişe zemin hazırlar; toplumsal değişimler için, bilinç, irade ve amaç gibi tinsel olguların önemi görmezden gelir. İkinci Enternasyonal’in sığ Marksizm anlayışının doğurduğu sonuçlar, yeterince biliniyor sanırım.

https://sendika.org/2021/09/engels-ve-felsefenin-kucumsenmesi-632432/

https://independent.academia.edu/CAVLICULFAZ

https://en-gb.facebook.com/groups/DemBirDay/

Avrupa’da amatör liglerde mücadele eden Kürt takımlarından FC Jiyan Kurdistan kupa maçında rakibini yenerek tur atlarken Finnkurd son play off maçında mağlup olarak liderlik şansını yitirdi.

https://www.ozgurpolitika.com/haberi-fc-jiyan-kurdistan-tur-atladi-154714

Politika gazetesi…  SOSYALİZM TARİHİNİN EN ÇOK TARTIŞILAN DÖNEMİ: SSCB’de Siyasi Tasfiyeler (1937-1939) Yeni Bilgiler, Farklı Bir Bakış…

http://www.politikagazetesi.org/sites/default/files/20210925.pdf

Kentler ve Gölgeler – St. Petersburg – Dostoyevski, Puşkin -“Gerçek her şeyin ötesinde ve üzerindedir. Zavallı egolarımızın bile… ”

https://www.youtube.com/watch?v=nr82dRX8cz4

Attachments area

Preview YouTube video Kentler ve Gölgeler – St. Petersburg – Dostoyevski, Puşkin (Ataol Behramoğlu)

Kentler ve Gölgeler – St. Petersburg – Dostoyevski, Puşkin (Ataol Behramoğlu)

About Mehmet Tas

Check Also

GÜNDEMDEN BİR DEMET (4)-Admin

Türkiye iflas etti, o hâlâ ‘ben’ diyor Memleketi her alanda uçuruma sürükleyen Erdoğan, krizlerin sorumlusu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com