Sol ve demokratik güçlerden açıklama: Bu kirli ittifaktan kurtularak herkesi yaşanabilir bir ülke için seferber olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.
“Ancak ülkenin dört bir yanında bu karanlığa ve hukuksuzlara karşı mücadele edenlerin ne umutları ne dirençleri tükendi. Seslerimizi ve mücadelelerimizi ortaklaştırma amacıyla çıktığımız yolculuğun en heyecan verici noktasındayız. Ülkenin geleceğinde bizim de sözümüz var diyenler, karanlığa pabuç bırakmayanlar seslerini yükseltiyor.”
Muhalefet partileri, derhal bu insanları bir araştırma komisyonunda buluşturup iddiaların tek tek incelenmesini sağlamalı, ortaya çıkan veriler doğrultusunda önce Meclis’te, sonra kamuoyu önünde hesap sormalıdır. Cesur savcılar meselesi, bundan sonrasının işidir. Adaletin kapısını açacak olan, siyasettir; temizlik siyaseti…
https://artigercek.com/haberler/derhal-arastirma-komisyonu-kurulmali
Kuşkusuz temel gıda, her zaman milliyetçilik ve dindi. Birinin kolu kısa geldiğinde diğeri yardıma koştu. 12 Eylülcüler, o dönemin kurulmakta olan yeni dünya düzeninde ikisini bir arada kullandı ve başardı. ‘Mutabakatın’ konusu bir gün Kürtler olur, diğer gün Ermeniler, Mavi Vatan, Yunan, komünistler, bölücüler vs. AKP ne yaparsa yapsın muhalif olup asla oy vermeyecek, buna mukabil iktidarın yalnızca ‘Kürt sorununda’ doğru işler yaptığını düşünerek destekleyen insanlar var malum.
https://www.gazeteduvar.com.tr/bir-toparlanma-yolu-palavradan-vazgecmek-makale-1523192
Hesap soracağız demek marifet değil, bir an evvel ülkeyi sömürenleri gönderip iş başına koyulmak marifet. Bu esnada elbette yapılabilecek çok şey var. Muhalefetin tamamı olarak, ortak bir açıklamayla ortak bir ses yükseltmek mümkün. Vekillerin Bakanlıkların önüne yığılması mümkün. Bir de öfkeli insanlar olarak, birbirimize saldırma, yanımızdakini ısırma, arkamızdakine vurma, biraz ötemizdekini aşağı itme gibi asla yapıcı olmayan deşarj yöntemlerimiz var. Sanırım, birbirimize yapabileceğimiz en büyük kötülük bu. Yapıcı olma amacını aşan, egosal tatmine dönüşen, önyargılı mı önyargılı, keskin öfkeli taarruzlar. Yapmayın.
https://www.gazeteduvar.com.tr/ofkeli-toplum-kirli-siyaset-makale-1523224
(Parantez açıyorum: Bunaldığım, çok bunaldığım, siyasal kirlenmenin boğuntusunda bilgisayarın başına bile oturamadığım günlerden bir gün İlhan Çomak’ın kitaplarından biri, “Kedilerin Yazdığı İlahi” elime geçti. Bir gecede ve soluksuz okudum. Sabah boğuntumu yenmiş, bu ülkede yaşamı daha yaşanır kılmak mücadelesine karınca kararınca katkı sunmak üzere yeniden bilgisayar başına oturmuştum. İlhan Çomak’a minnettarlığımı ifade edecek sözcükler aramış ve bulamamıştım. Bulduklarım bana yavan gelmişti. Bugün de öyle… Parantezi kapatıyorum)
https://t24.com.tr/yazarlar/aydin-engin/27-yil-bitti-3-yil-daha-var,31140
Çalışanların paylaşmadığı bir cümlelik yorumu bahane ederek Cumhuriyet’i en hafif deyimiyle kötü niyetli dedikoduların içine atmaya çalışanlara bakıyorum ve üzülüyorum. Gazeteyi eskiden beri kötülemek için fırsat kollayanlar işbaşında. Cumhuriyet okuru, bu yapısıyla uyuşmazlık içinde olan, bu tür “iş kazası” denebilecek cümlelere de takılmayacaktır. Gazete çalışanlarının direncini görünce böyle bir yazı yazmak ve gazetenin havasını yansıtmak ihtiyacını duyduğumu belirteyim. Benden başka da kimseyi bağlamaz…
Suç örgütü liderinin kanla duş alma tehdidinden hemen bir gün sonra, 14 Ocak’ta isimlerimiz ve işyerlerimiz iktidar medyasında “işte o ihanet bildirisine imza atan akademisyenlerin tam listesi” başlığıyla yayınlandı. Artık sözde akademisyen ve müstemleke aydını olmanın bir tık ötesine geçmiştik. Yıl başında yayınlanan “işte ikramiye kazanan biletlerin tam listesi” gibi bir şeydik. Tam listeydik. Televizyon ekranlarında da isimlerimiz sırayla okunuyordu. Özellikle taşra üniversitelerinde çalışan birçok arkadaşımızın odalarının kapılarına çarpı işaretleri kondu, eşyalarını bile alamadan yaşadıkları şehir terk etmek zorunda kalanlar oldu.
https://www.gazeteduvar.com.tr/iktidar-da-muhalefet-de-video-seyrinde-makale-1523246
Gençler, “bugünün kötülüklerinden siz sorumlusunuz” diyorlar. Bunda şüphesiz gerçek payı var. Ancak yine, dünün kötülüklerinin bugüne katlanarak devredilmesinden çıkar sağlamış insan ile kötülüğe karşı mücadele ederken bin türlü bedel ödemiş, ancak başaramamış kişi aynı hak kısıtlamasına mâruz bırakılıyor. İnsan topluluğu, gençlerle yaşlıların birtakım özelliklerinden birarada yararlanabilirse karşısındaki sorunları, belki, bir ölçüde, aşabilir.
https://www.gazeteduvar.com.tr/sikicisin-boomer-amca-makale-1523229
[Hüseyin Hasan]“Çebi” üstelik bu melekeleri, ortaokula gitmek için gidiş-dönüş günde 20 kilometre yürüyemeyeceği için formel eğitimi bırakmaya mecbur kaldığı koşullarda, kendi kendisinin eğiticisi olarak edinmişti. Kimbilir belki de bu bir şanssızlık olmaktan çok bir şanstı. Çörtük İsmet gibi, Terzi Fikri gibi, Teslim Töre gibi, o da belki sonraki gelişmesinin çok yönlülüğünü, talihinin, şahsiyetinin kalıba dökülmesine izin vermemiş olmasına borçludur.
https://ozgurdenizli.com/cebinin-tuttugu-takimda-olmak-ertugrul-kurkcu/
https://en-gb.facebook.com/groups/DemBirDay/
Devlet – Mafya – Futbol: 3 kadın sporcu ile dayanışma çağrısı! – Onlarla bu dâva sürecinde dayanışmak, erkeği koruyan mahkemeye, futbolun içerisine sızmış mafya düzenine, spor içerisindeki eril dile, ‘3-5 ay yatar çıkarım’ diyenlere, ‘futboldan ne anlarsın’ lafına, yanlarına üst düzey yöneticileri alarak güç gösteri yapanlara karşı bir tepki olacaktır.
3 kadının bir tek isteği var: Dayanışma!
https://artigercek.com/haberler/devlet-mafya-futbol-3-kadin-sporcu-ile-dayanisma-cagrisi