Cezaevinde işkence ve tecavüzü anlatmıştı; Garibe Gezer şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
Garibe Gezer’in şüpheli ölümü: Cezaevlerinde taciz ve tecavüz
Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence gördüğünü ve cinsel saldırıya maruz kaldığını söyledikten sonra intihar ettiği iddia edilen eski Mardin Dargeçit DBP yöneticisi Garibe Gezer’in cenazesi dün Mardin’de defnedildi.
https://haber.sol.org.tr/haber/garibe-gezerin-supheli-olumu-cezaevlerinde-taciz-ve-tecavuz-320437
Gezer ailesi: Kürt’e biçilen kader
Garibe Gezer, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticiliği yaparken 3 Mart 2016’da gözaltına alınıp tutuklandı. Garibe’nin tutuklanmasında, 2015 yılında Dargeçit’te uygulanan sokağa çıkma yasağı dönemindeki kimi olaylar gerekçe gösterildi, “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” ve “örgüt üyesi olmak” gibi iddialarla ağırlaştırılmış müebbet ve 21 yıl hapis cezası verildi. Mardin, Şakran, Tarsus ve Bünyan cezaevlerinde kalan Garibe, son olarak 15 Mart’ta Kocaeli Kandıra Cezaevi’ne sevk edildi. Burada 22 gün tek kişilik hücrede tutulan Garibe’nin üç kişilik hücreye geçme talebi ise reddedildi. 24 Mayıs’ta önce darp edilip yerlerde sürüklenen Garibe, sonra kadın gardiyanların cinsel şiddeti ile karşılaştı.
https://www.gazeteduvar.com.tr/amp/gezer-ailesi-kurte-bicilen-kader-haber-1545085
Nasipse sosyalistiz
İçinden geçtiğimiz döneme de yakından bakılacak olursa nihai amaçta mutabık ancak güncel görevlerde ise oldukça zıt sayılabilecek söylemlerin varlığı, sol içindeki tarihsel ayrışmalarda bir yere kadar aranabilir. Eğer aranacaksa “Nasipse Sosyalistiz” yakıştırmasında aramak belki de daha doğru olacaktır.
https://gazetemanifesto.com/2021/nasipse-sosyalistiz-475945/
Günümüzün yükselen değeri olan demokratik ulus anlayışına göre her kimlik, her inanç, her cins ve her düşüncenin kendi özgünlüğünü koruyacağı ve geliştireceği yeni örgütlenmelere gitmek zorundayız.
https://www.ozgurpolitika.com/haberi-egemen-kimlik-ile-anilan-cumhuriyet-demokratik-olamaz-157127
Erdoğan neden batı karşıtı?
Çin’in Müslüman Uygur Türklerine uyguladığı toplama kamplarını yüksek sesle kınamaktan sakınan Erdoğan, iki gün önce Avrupa’yı şu sözlerle suçladı:
“Giderek yükselen İslam düşmanlığıyla da mücadele ediyoruz… Avrupalı siyasetçiler toplumu zehirleyen bu hastalıklı akımlar yerine adeta ateşe benzin dökerek Müslümanları ve göçmenleri hedef gösteren söylemlere sarılıyorlar. Özellikle Müslüman kadınlar ayrımcılığa maruz kalıyor. Farklı kökenlerden 35 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’nın kardeşlerimiz için bir toplama kampına dönüşmesine izin veremeyiz.”
https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/erdogan-neden-bati-karsiti-1591493
Almanya’daki Türkiye: Fırsatlar ve sorunlar
Çarşambadan başlayarak Avrupa’nın en büyük ülkesini ‘Erdoğan’a uzak Türkiye’ye yakın’ bir ‘kırmızı-sarı-yeşil koalisyon’ yönetecek
https://yeniyasamgazetesi2.com/almanyadaki-turkiye-firsatlar-ve-sorunlar/
Gösteriş nesnesi kadın
“Erkeklere sesleniyorum. Kadınlar adına hareket etmeyi bırakın artık. İşi gösteriş vesilesi olmaktan çıkarın. Siz hiç kadına şiddeti önleyecek bağlayıcı önlemleri almayın, varolan düzenlemeleri de iptal edin, kadının kendini savunma ve özgür yaşama haklarını ortadan kaldırın, sonra da tam tersine mahkemede kravat takana indirim, boynunu eğip poz verene indirim verin, kadın şiddetini normalleştirmiş kişileri serbest bırakın sonra iki kadınlar arası maç yapıp tribünde boy gösterip “Biz de kadına şiddete karşıyız” deyin. Böylece tüm günahlarınızdan kurtulun.”
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/gulengul-altinsay/gosteris-nesnesi-kadin-1891765
Bu millet gerçekten böyle olabilir mi?
Zamlara hükümetin başarısız politikasının neden olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 50 çıkmış.
Buna karşı yüzde 46’lık bir kesim zamların ‘Bazı grupların Türkiye üzerine hesapları’ nedeniyle yapıldığını söylemiş.
Akıl alır gibi değil.
Koca ülkenin yarıya yakını, zamların iktidar dışı kesimler tarafından yapıldığına inanıyor.
Şimdi diyeceksiniz ki “Onlar zaten AKP’ye oy veriyor, ne diyeceklerdi?”
Öyle değil işte.
Başka konularda iktidarın kollanması mümkün olabilir.
Ama dünyanın hangi ülkesinde halka “Zamları sizce kim yapıyor?” diye sorulur?
Sorulmaz.
Sorulsa bile bir kişi çıkıp da mevcut iktidar dışında bir hedef göstermez.