Related Articles
MİTHAT PAŞA’NIN AHI: “Yazık! Konstitüsyon Bitti, Bu Millet Terakki Edemiyecek!” (1876 Kanun-ı Esasîsinin İlânının 144’üncü Yıl Dönümü Dolayısıyla) Bu küçük yazıyı, ilk Anayasamız hakkında, yürürlüğe girdiği ilk günlerde, yani “konstitüsyonun henüz bitmediği” günlerde, Ahmet Mithat tarafından kaleme alınan bir yazı dizisinden bir alıntı yaparak bitirelim: “Konstitüsyon altında bulunan bir memlekette kanun denilen şey, bir cebbarın cebrinden ibaret olamaz”
https://www.anayasa.gen.tr/konstitusyon-bitti.htm
O yüz, o ses, o eller hem anlatıcı hem destandaki tüm kişiler olmuştu. Karayılan, Süleymaniyeli Ahmet, Arhavili İsmail, Kambur Kerim, İzmirli Ali Onbaşı, Deli Erzurumlu, Kayserili Nefer, mavi gözleri çakmak çakmak, sarışın kurda benzeyen o ve daha niceleri, tek tek gözümüzün önüne, yüreğimizin en derinine yerleşiyordu. Bir daha çıkmamak üzere…
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/zeynep-oral/basari-oykuleri-1801708
“Aradan dokuz değil doksan yıl bile geçse, biz değil çocuklarımız, çocuklarımız değil torunlarımız, mutlaka Roboski Katliamının sorumlularını tarih önünde mahkum edecektir”. Aileler sadece kendi çocukları için değil, hepimiz içi adalet arıyor. Onların yanında olmak hepimizin görevi!
Gerçek gazete, gazeteci her koşulda halkın, yoksulların, haksızlığa uğrayanların, (bu haksızlığa uğramış bir devlet de olabilir) yanında yer almak durumundadır. Bu koşullarda gerçeği ortaya çıkarmak için iktidara da, muhalefete de, devlete de muhalefet etmeyi ihmal etmeyecektir. Bu nedenle gazetenin gazetecinin nesnelliği haklı ile haksız arasında ortada durmak olarak tanımlanmamalıdır.
https://www.birgun.net/haber/iktidar-muhalefet-devlet-ucgeninde-medya-328124
Sonuç olarak, biri bana hakaret ederek ‘eşşeklik halini’ uygun görmüşse, istediğiniz kadar hakaret edeni cezaevine tıkın, onu istediğiniz kadar tazminat ödemeye mahkum edin; hakaret eden oh olsun cezaevine girdi diye intikam duygusuyla sevinirim, alacağım tazminat bedelini cebimde hissederim ama ‘eşşeklik halim’ sona ermez, baki kalır.
https://www.evrensel.net/yazi/87824/hakaret-ve-suc
Üstelikbu anketin sponsoru olan IICCMER (Institute for Investigating the Crimes of Communism and the Memory of Romanian Exile), kapitalist devlet tarafından fonlanan ve o dönemdeki suçları yansıtarak komünizmin ne kadar “şeytani” bir düzen olduğunu halka pompalamak maksatlı araştırmalar yapan bir kurum.
https://www.birgun.net/haber/cavusesku-romantizm-ve-gercekler-328119
Reel sosyalizmler… Nihaî hedefleri “devletin kuruyup gitmesi” idi. Zıt doğrultulara savruldular. İşçi sınıfı iktidarları oluşturabildiler mi? Tartışmalıdır. Ama, emekçi toplumları inşa ettiler. Ve bugünün dünyasından çok farklı bir düzenin yetmiş yıl yaşayabileceğini gösterdiler. Kıymetlerini bilelim; hatırlayalım.
Zira, ortada dünya sistemiyle ilgili bir hegemonya mücadelesi vardır. Şi Jinping’in ÇKP liderliğine gelmesi sonrasında, bu anlamdaki “Çin tehlikesi”, Batı blokunu birleştirmektedir.
Çok konuşuldu, uyuşturucu baronları dünyasının birbirleriyle vuruşmaları, pusuları, cinayetleri, tüm bu operasyonları için polis, savcılık, mahkemelerle dirsek temasları, polisten gelen bilgilerle düşmanları tasfiye etmeleri, savcılıkların bazen “öldürün birbirinizi” tavırları, tabii ki tüm bu faaliyetler için milyonlarca liranın havalarda uçuşup resmi, gayri resmi kişilerin ceplerine, kasalarına konmaları…
Özetle; Apple’ı Facebook’a karşı tutumu nedeniyle alkışlayabiliriz ama ona da farklı sorularımız var. Yeni medya ve teknolojisi hızla gelişirken, hukuk ve eğitim biraz geriden takip ediyor. Bu da her konuda tetikte olmak gerektiren yeni bir durum ortaya çıkarıyor. Ben buna Yeni Teyakkuz diyeceğim.
https://www.birgun.net/haber/dikkat-pesinizde-biri-var-ama-iyi-niyetli-oldugunu-soyluyor-328127
Atatürk’ün kitaplığını Zafer Toprak şöyle özetliyor: “Cumhuriyet’in kurucu felsefesinin ardında, sosyal ve beşeri bilimler alanında Tanzimat sonrası yüz yıl boyunca birikmiş telif ve tercüme eserler vardı.” Atatürk’ün bilinenin ötesinde, bilinmeyen dünyasını öğreneceğiniz bir çalışma.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/dogan-hizlan/ataturkun-bilinmeyen-dunyasi-41686500
Nuri Saryal (2 Eylül 1929 – 21 Aralık 2020): “Türkiye’nin AR-GE Dramı” – Hayır, sıradan bir memurdu. Geldi dedi ki: “Bak Ankara Koleji’ndeler. Birisi 1-C’de, diğeri de 3-K’da. Üçe çeyrek kala biniyorlar servise, karşınızdaki kuaförün önünde iniyorlar. İşte orada beyinlerine kurşun sıkıp, öldüreceğiz”.
https://www.mmo.org.tr/sites/default/files/gonderi_dosya_ekleri/cfead9959b76ce4_ek_0.pdf
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/dogan-hizlan/unlu-yazarlarin-mektuplasmalari-28927937
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/amipler-gibi-bolunmeden-145957