Yinelemekte yarar var; göçler savaşlardan, yoksulluktan, dünya çapında eşitsiz gelir dağılımından kaynaklanır. Çaresi karşı çıkmaktan değil; gelenlerin, gelip geçenlerin, tümünün insan olduğunu bilmekten, göçü düzenlemekten, kapılarını korkuyla kapatan büyük ve zengin devletlere sorunun kaynağı, nedeni olduklarını sert bir şekilde hatırlatmaktan geçer. Şimdi kitleler halinde ülkelerini terk etmek için her şeyi göze alan Afganlara neden ülkelerinde kalıp Taliban’la savaşmıyorlar diyerek aşağılamak işin kolayına kaçmak, aynı zamanda şoven milliyetçilikten ırkçılığa doğru giden yolu açmakla eş değerdedir. İnsanlar her zaman her koşulda savaşçı, militan olamazlar. İlk ve haklı refleks beladan korunmaktır.
https://www.birgun.net/haber/afganistan-da-olumun-adi-taliban-356015
Yaşadığı bütün kötülüklere ve ihanete karşın, bu kadar uzun süre kendisini toplumun kurtuluşuna adamayı sürdüren başka kuşağın örneği dünyada yok. Bu durum Türkiye için büyük bir şanstır. Örneğin, Batılı ülkelerin büyük çoğunluğunda kendi kişisel geleceklerini garanti altına alabilecek toplum kesimleri, eğitimli ve meslek sahibi kentliler ya da solcu gençlik kuşağı, kurulu düzene karşı böyle uzun soluklu bir mücadele içinde hiç olmadı. Bu nedenle, ödediği ağır bedellere karşın, kendi çıkarı ve geleceğinden çok, halkın, emekçilerin, işçi sınıfının ve yoksulların hakları ve hukuku için mücadele eden bir kesimin bulunması Türkiye ve bu halk için tarihin bir armağanıdır.
https://www.birgun.net/haber/solun-safligi-kitlelerin-uyanikligi-ii-356011
Namuslu olmak eril bir bakışla iffetli olmaya indirgenince gerek günlük kullanımdaki değişik durumları anlatmada kullanılan içeriği gerekse de etimolojik kökeni unutuldu. Namuslu olmak her şeyden önce güvenilir olmaktır, güven kavramıyla ilişkilidir. Birinden namusludur diye söz ettiğimizde onun güvenilir, dürüst, sözüne sadık biri olduğundan söz ediyoruzdur. Kadın denilince namus, namus denilince kadın kelimesinin akla gelmediği, kelimenin etimolojik kökenine uygun kullanıldığı bir gelecek mümkün. Çoğu zaman mücadeleyle, kimi zaman ise birbirimizin zihinlerinde uyandıracağımız soru işaretleriyle bunu hep birlikte başaracağız.
Şu günlerde ‘Taliban‘ nedeniyle yeniden yoğun bir laiklik övgüsü başladı kamuoyunda ve muhalif siyasetçilerin bir kısmında. Bence hiç fena bir gelişme değil bu, ancak aynı sözler yinelendiği sürece faydası olmuyor, bugüne dek olmadığı ve bundan sonra da olmayacağı gibi. Türkiye’nin, ‘Türkiye laiktir laik kalacak‘ sloganı sarf edilirken bu noktaya geldiğini ihmal etmemekte yarar var. Demek ki başka bir dert var, demek ki sevdiğimiz ezberleri yinelediğimizde olumlu bir sonuç alınamıyor, demek ki… Evet, konu tartışılamıyor ve bunun çok önemli bir nedeni, ‘din’ ile ilişkili konuşulduğunda Türkiye’de tek bir din ve onun da tek bir mezhebinin anlaşılması.
https://www.diken.com.tr/laiklik-ilkesi-muhalefet-partilerinin-kirmizi-cizgilerinden-biri-mi/
Afganistan’da iktidarı ve sokağın denetimini ele geçiren Taliban, “bu sefer valla öyle yapmayacağız” ortaoyunundan acı gerçekler dramasına çabuk sıçradı. Örgüt, “intikam yok”, “asıp kesmek yok”, “herkesi affediyoruz” gibi, kendisinin de pek inanmadığı vaatleri, başkente giriş törenlerinde eksik kalan kutlama manzarasını tamamlamak üzere, konfeti misâli ortalığa saçtı. Ancak üzerinden yirmi dört saat geçmeden ev ev insan avına girişti.
https://www.gazeteduvar.com.tr/medeni-kimselerin-vahsilerle-mucadelesi-makale-1532415
https://www.gazeteduvar.com.tr/talibanla-mucadele-tanidik-isler-makale-1532500
‘PARADİGMA BASİT: YA DİRENECEĞİZ, YA ÖLECEĞİZ’. “YA DEVRİM OLACAK VE KURTULACAĞIZ YA DA YOK OLACAĞIZ.” ‘GERİ DÖNÜLMEZ NOKTAYA 10 YILDAN AZ ZAMAN KALDI’. Doğa bize savaş açmış değil, biz doğayla, fizikle, kimyayla kavga ediyoruz. Doğayla, fizikle savaşılamaz, müzakere de edilemez. Yerçekimi olmasın diyemezsiniz! Artvin dışında hiçbir yerde temiz hava solumuyoruz. 52 ilin havası kirli.
https://yeniinsanyayinevi.com/omer-madra-ya-devrim-olacak-ve-kurtulacagiz-ya-da-yok-olacagiz/
https://acikradyo.com.tr/acik-yesil/bir-temel-hak-olarak-temiz-hava-hakki
Bu koşullarda, ‘başka bir dünya mümkün’ düşünün yeniden uyandırılmasına çok ihtiyacımız var. Yaşadığımız küresel kabustan çıkışımız, hem bize, hem de bizden daha zor durumdaki halklara giydirilen gömlekleri reddetmekle mümkün olabilir. ‘Başka bir dünya’nın mümkün olup olmadığı değil şu an konuşmamız gereken, nefes alabilmek için elzem olduğu. Ancak deniz de bitti, ağaç da, doğa da, özgürlük de… Kurtuluşun ya hep beraber ya hiçbirimiz için olduğunu yeniden, üstelik dünya çapında idrak etmemiz gereken zamanlardayız. Bakalım başarabilecek miyiz?
https://www.diken.com.tr/baska-bir-dunya-gerek/
[Doğan Özgüden yoldaş , Doktor Gençay Gürsoy’un Bir Hayat Üç Dönem adlı kitabıyla ilgili yazısını iletti. Teşekkür ediyorum. -C.Ç.-]https://artigercek.com/yazarlar/doganozguden/gencay-in-kaleminden-bizim-kusagin-kavgasi
“Necmettin – Bir Devrimcinin Hatırası” – Aliağa Rafinerisi’nde işçi sınıfı mücadelesinin simgesi Necmettin Giritlioğlu bundan 51 yıl önce kurşunlanarak öldürüldü. Giritlioğlu, 26 yaşındaydı. Yapı İşçileri Sendikasının Başkanıydı. TÜRKİYE’DE KATLEDİLEN İKİNCİ SOSYALİST SENDİKACIYDI…
https://www.avrupa-postasi.com/necmettin-bir-devrimcinin-hatirasi-makale,2877.html
https://independent.academia.edu/CAVLICULFAZ
https://en-gb.facebook.com/groups/DemBirDay/
Sahnede 60 yılını tamamlayan Genco Erkal’ın sanat hayatını ele alan “Genco” adlı belgeselin çekimleri Afrodisias Antik Kenti‘nde tamamlandı.