Sanders’in başardıkları-M. Taş

Demokrat ve Cumhuriyetçi Partilerin seçmen kitleleri farklı demografik temellere dayanıyor.  Demokratlar “liberal beyazlar, Afrikalı-Amerikalılar, İspanyollar, Asyalılar ve karışık ırklı seçmenlerden oluşan bir koalisyon”dan ve liberal ve beyaz olmayan Hıristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar, agnostikler, Budistler ve benzeri… Bir demokrat adayın önseçimlerde sonuç alabilmesi için öncelikle, New Hampshire’da liberal beyazları ve Güney Carolina’daki gelenekçi siyahları kazanması gerekir. Boston’daki İrlandalı Katoliklerle ve San Francisco’daki ateistlerle iyi diyalog kuramıyorsa seçim kazanması hayaldir. Cumhuriyetçi Parti’nin oy tabanı beyaz seçmenler ve dörtte üçü kendini muhafazakar olarak tanımlarken, Demokratların sadece yarısı kendilerine liberalim diyor.”

FBI’yı en çok tedirgen eden Senders ve harketinin tarihsel geçmişi ve politik kalitesidir. Sanders’ın geçmişi Amerikan siyaseti için alışılmadık bir durum. Küçük Sosyalist Parti’nin (Chicago’daki üniversitede, gençlik kanadı Sosyalist Gençlik Birliği’ne katıldı) izinde eğitim gördü ve sendikal işçi ve sivil haklarla meşgul oldu. Kendi öz mücadele deneğiminden öğrendiği en önemli  ders zenginlerin ahlaki değerleri ve başkalarını sömürmek gibi çıkarları olduğunu iyi biliyor ve onların iktidardan zorla alınmaları gerektiğini düşünen biridir.

Sanders’ın, Vermont eyaletindeki azınlık partisi siyasetindeki başlangıcından günümüze kadar verdiği mesaj inanılmaz derecede tutarlıydı. 1970’lerin başında “Richard Nixon’ının milyonerleri ve milyarderleri temsil ettiğini” dünyaya ilan eden kişiydi.  ABD nüfusunun % 2’si  ülke zenginliğinin üçte birinden fazlasına sahip olduğunu seçmenlere o duyurdu.”

Buna karşılık, Sanders obama döneminde liberal siyasette önemli olan figürlerin çoğu ile hiçbir bağlantısı yoktur, dışarıdan gelen biri. Oy kitlesi çoğunlukla işçi sınıfından oluşuyor.

Sanders’ın amacı

2003 yılında Irak işgaliyle ölüme terk edilen demokrasi 17 yıl sonra Sanders’in etrafında birleşen ilerici harketin etkisiyle yeniden dirilmeye başladı. Demokratik sosyalistlerin Nevada seçimlerinde kazandıkları büyük başarı demokrasinin yeniden dirilişinin bir dönüm noktasıydı.

Bernie Sanders’ın 2016 Demokratik ön seçimlerindeki yükselişi, geleneksel neoliberal “seçilebilirlik” kriterine karşı bir meydan okumaydı. Sunduğu ilerici programın yaygınlaşması, 2016’da Demokratların dörtte birinin Sanders’ın “demokratik sosyalist” olarak tanımlanmasının onu daha da seçilebilir yaptığına inandığını, Demokratların yüzde 90’ı “sosyalizm” damgasının siyasi amaçlarıyla alakasız olduğunu düşünüyordu.

2016 seçimlerine baktığımızda, çalışan Amerika’lıların neoliberal bir Demokrat’a ihtiyacı var demenin anlamsız olduğunu görüyoruz. Hillary Clinton, özde büyük tekellerin dostu bir politikacıydı, modern tarihin en sevilmeyen başkan adaylarından birini olan Trump’ı yenemedi ve en önemlisi ekonomik açıdan yoksul Amerika’lılardan destek alamamıştı.

Demokrat Partinin yönetim elitine göre parti emekçi Amerika’lıları temsil ediyor. Parti son 25 yıldır merkez sağ çizgide büyük tekellerin çıkarları doğrultusunda politikalar benimsedi ve bunun sonucunda siyasi iktidarı elinde tutabilecek istikrarlı bir performans gösteremedi.

Sanders bağımsız aday olmalımıydı

Sanders’ın en büyük zorluğu bağımsız ilerici bir aday olacağına  demokrat aday olmasıdır, 2016 seçimleri ona büyük bir darbe oldu. Kendini demokrat olarak değil, siyasi bağımsız aday olarak tanımlasaydı Amerika’lılardan destek alma olasılığı daha yüksekti. 2016’da demokratların çoğu Clinton’ın büyük tekellerin adayı olduğunu biliyordu. 2020’de de Biden açıkça partinin merkez figürü ve tekellerin dostu olarak tanıtılıyor.

2020 genel seçimlerinin nasıl sonuçlanacağını bilmek imkansız. Ancak mevcut kojotüre dayanarak, Demokratik neoliberal siyaset izlendiğinde başarısız olmaya devam edileceği açıktır. Bir seçim stratejisi olarak, son birkaç on yıldır vaatlerine rağmen Demokratlar seçim zaferi elde edemedi. 2016 seçimleri, partinin tekelci yanlısı siyaseti tarafından ihanete uğradığını kanıtlayan en uç olaydı. Biden, önseçimleri kazanması halinde, geleneksel olarak ekonomik anlamda dezavantajlı yoksul grupların oylarını kazanacak sosyal proje geliştiremez.

Demokrat parti içinde sağa karşı geniş bir cephede oluşturulamıyor. Seçim öncesi anket verileri adayların beyaz sol liberalleri, fakirleri, genç Amerikalıları ve siyahları birleştirecek ilerici bir seçim koalisyonu kurmayı düşünmediklerini gösteriyor.Fakat Sanders bu birliği gerçekleştirme yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Profesyonel bir politikacı olarak, Sanders partisinde ilerici hareket yaratmada merkezi figür rolünü oynayamadı. Fakat yeşil ekonomi, herkese bedava sağlık ve eğitim hizmeti ve Wall Street borsasına vergi getirme talebiyle ve yaptığı ittifaklarla bir hareket yarattı. Diğer Demokrat adayların aksine, bu tür hareketlerin ilerici siyasi değişimin temel dinamikleri olduğunu gördü ve gereken önemi verdi. Dahası, halk, parti elitine güvenmediği gibi iflas eden siyasetlerle giderek daha fazla uyum içinde olduğunu görüyor . Bill Clinton’ın “yeni Demokrat” koalisyonu parti için son umutsuz çırpınışı temsil ediyordu.

Sanders’ın kamuoyu yoklamalarında artan popülaritesi, parti tabanının büyük kısmının finans sermayeye karşı ciddi bir sol alternatife ihtiyaç duyduğunun somut kanıtıdır.

About Mehmet Tas

Check Also

Kolombiya: Gustavo Petro’nun çıkmazları

Catalina Niño, Nueva Sociedad, KASIM 2023 Kolombiya solu, hükümete gelişinden bir yıldan biraz daha uzun …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com