Burjuvanın mirası, proleterin deneyimi
Bu yazının bir sonucu yok. Ancak bir uyarısı var: Sosyalist hareketin tarihi ve bugünü, siyaset yaptığını sanan vaizlerle doludur.
“Demek ki, Marx’ın proletarya hakkında konuşurken kullandığı kavramlara başvurursak, burjuvazi her zaman kendisi-için sınıftır. Kendi çıkarlarının bilincinde ve çıkarlarını korumak için teyakkuz halindedir. Bu teyakkuz sadece grevleri bastırmak, işçi sendikalarını dağıtmak, ücretleri aşağı düşürmek istendiğinde değil, kültürden göreneğe, kentsel yaşamdan tüketim biçimlerine kadar tüm toplumsal uzamda sergilenir.
Burjuvazinin savaşı, ne salt ekonomiktir ne de salt siyasal; o, tüm hücreleriyle ve tüm hücrelere karşı daimi bir savaştadır.”
https://ilerihaber.org/yazar/burjuvanin-mirasi-proleterin-deneyimi-135784
TKH’den ittifak çağrısı
“Emeğin haklarını merkeze koyan, laiklik taleplerini öne çıkartan, kamucu ekonomiyi savunan ve anti-emperyalist bir program etrafında önümüzdeki seçimleri de kapsayan sosyalist ve devrimci güçlerle güç birliği bugün temel arayışımızdır” ifadeleri kullanılan açıklamada “Partimiz, ortaklaşılan politik ilkelerin en önemli ortak payda olacağı bilinciyle bütün devrimci ve sosyalist güçlerle devrimci bir ittifakın kurulması yönünde çağrısını bir kez daha ilan eder!” vurgusu yapıldı.
https://gazetemanifesto.com/2022/tkhden-ittifak-cagrisi-480167/
Tebrikler, “Kutsalımla boğarım ülkesi” oldunuz, duygularınızı alalım?
“Yaslandıkları kutsallar farklı da olsa, her iki kesim de muhataplarını kendi kutsalları karşısında diz çöktürmek istiyordu ve birbirlerinden hiçbir farkları yoktu.
Ülkemizin her köşesinden bir kutsal fışkırıyor anlayacağınız. Bu kadar kutsal arasında, onlara değmeden, dokunmadan, incitmeden yaşamaya çalışmak ise iğne deliğinden deve geçirmek kadar zor olabiliyor.”
Din kavgasının bile bastıramayacağı sorular
“Gerçekte olmayan din saldırısını varmış gibi göstermek, gerçekten var olan herhangi bir sorunu çözer mi? İlk soru bu”
“Din ve vatan, ucuz din ve vatan fedailiği şovlarıyla savunulamayacağına, buna ihtiyaçları da olmadığına göre…Amaç, gündemi oyalamak.
Geçinememek, barınamamak gibi halkın canını yakan sorunlarla iktidarı uğraştırmalarına tercih ettiniz diyelim. Muhalefeti, güya kendi derdine düşürdünüz, savunmada bıraktınız…
Fakat ekmek bulunamıyor, yoksulluk artıyorsa neye yarar!”
Dünyanın en havalı diktatörü!
“Nayib Armando Bukele Ortez.
6.5 milyonluk Orta Amerika ülkesi El Salvador’un devlet başkanı ve yalnızca 41 yaşında!
Devlet başkanlığına seçilmeden önce 2015-2018 arası Başkent San Salvador Belediye Başkanı olarak görev yapmıştı…
Bukele, 2019 yılında merkez sağcı Ulusal Birlik İçin Büyük İttifak (GANA) koalisyonunun adayı olarak seçimi kazandı ve devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.
Kendisini “en havalı diktatör” olarak tanımlıyor! Hatta o kadar ki, bu cümleyi twitter hesabına bile yazmıştı!”
https://www.korkusuz.com.tr/dunyanin-en-havali-diktatoru.html
Bize sadece hatıra değil, hafıza da lazım Kâzım!
Tamam, kalbimiz kin ve nefretle kabuk bağlamasın ama baktığımızı gerçekten görmeyecek kadar gözbağımız da olmasın.
https://m.duzceyerelhaber.com/umur-talu/66729-bize-sadece-hatira-degil–hafiza-da-lazim-k%C3%A2zim!
‘68 Geri Çekilirken…
“Tarihte belli isimler belli dönemleri sembolize ederler. Örneğin, Voltaire adı, Aydınlanma’yı, Robespierre adı, Fransız Devrimi’nin terör dönemini, Gandi adı, Hindistan halkının İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadelesini akla getirir.”