Hurafe ve rant bu ülkenin gerçeği değil, urudur
“Okuyanlar bilir. Yalancı Tanıklar Kahvesi romanında Türkiye’yi darbeye götüren o karanlık süreç işlenirken, Türkali din ve sol ilişkisini de arka planda kullanır. Roman boyunca sezdirilen şey, solun sosyalistlerin bu topraklarla bağ kurarken din olgusunu göz ardı ettiği, dinsel grupların bu toprakların gerçeği olduğu, aslında İslam dini içerisinde eşitlikçi-özgürlükçü kimi yorumların olduğu ve bu yorumların dikkate alınmadığıdır. Hatta kimi yerlerde, imana gelmiş solcular methiyeyle anlatılır, sosyalistlerin camide namaza durmaları üzerinden halkın değerleriyle bağ kurmak tartışılır.”
“O gün romana dair şunları yazmışım: “Bu aslında muhafazakâr toplum yapısını genel geçer bir durum olarak kabul etme sanrısıyla alakalıdır. Hâlbuki muhafazakârlık da diğer ideolojiler gibi belli bir tarihsel ve toplumsal koşulun ürünüdür. Onu da üreten siyasi, ekonomik, toplumsal koşullar vardır. Dinler dünya tarihi boyunca çeşitli biçimlerde siyasallaşmışlardır ki bu siyasallaşmalarda da başat rolü egemenlerin tercihleri belirlemiştir. Dinci yaşam tarzını bu toprakların olmazsa olmazı kabul edip onunla uyumlu bir siyasi hat geliştirmek baştan yanlış bir tercihtir.”
https://www.birgun.net/haber/hurafe-ve-rant-bu-ulkenin-gercegi-degil-urudur-373407
Eski aşklar bardak olur mu?!.
“Önce “Sayın Öcalan” dediler…
Tutmadı, çok itici geldi!.. Binlerce kişinin infaz emrini vermiş, 40 bini aşkın insanın ölümünden sorumlu bir ağırlaştırılmış müebbet mahkumuna “sayın” diye hitap edilmesi halkın vicdanını yaralıyordu… Bu sözcüğü süratle eski solcu, yeni “liberal” takımı ile BDP’lilere terk edip yeni bir sözcük yarattılar:
-İmralı!..”
“Öcalan’a güzelleme Cumhuriyete nefret!
Peki, yeterli miydi?..
Tabii ki hayır!.. Yeni adımlar atılması, yeni “algılama metotları” yaratılması gerekiyordu. O adımlar da bir bir atılmaya başlandı…
Öncelikle Öcalan’ın gençliğinde nasıl da namazında, niyazında biri olduğu, “kaderin sillesini yediği” masalları anlatılmaya başlandı.”
https://www.korkusuz.com.tr/eski-asklar-bardak-olur-mu.html
Zavallı Tayyip Erdoğan; Öcalan’la oyun olmaz
“Benim bildiğim Selahattin Demirtaş, ‘Öcalan şunun ve bunun hesabını ver’ bakalım dediğinde, en küçük bir küçük burjuva gururuna kapılmaksızın, tüm görüş ve eylemlerinin hesabını gönül rahatlığıyla verecektir.”
“Yani Öcalan ‘Demirtaş’a hesap soracağım’ dememiş. Erdoğan ne hikmet ise Öcalan yerine konuşup Demirtaş’ın Öcalan’a hesap vereceğini ilan etmiş.
Tuhaf.
Tuhaftan öte Erdoğan farkında bile değil ama Öcalan’ın “hesap soracak” bir mertebede olduğunu kabul etmiş.
Çok iyi.
Bence de Öcalan Demirtaş’tan hesap sorabilir. PKK’nin bütün yöneticilerden hesap sorabilir. Ben bu sayfalarda yazdığıma göre benden de hesap sorabilir.”
https://www.ozgurpolitika.com/haberi-zavalli-tayyip-erdogan-ocalanla-oyun-olmaz-158378
Irak Kürdistan’ında ekonomik kriz, siyasi çekişmeler, öğrenci protestoları ile radikal imamlar sürecinde iktidar-din âlimleri sürtüşmesi
“Yaklaşık 13 yıl süren istikrarlı ekonomik canlanma ve güvenli bölge olmasından dolayı başta Türkiye olmak üzere komşu ülkeler ile batılı yatırımcıların çekim merkezi haline gelmiş olan Irak Kürdistan’ı, 2014 yılında IŞİD’in Irak ile Suriye coğrafyasında geniş toprakları işgal etmesi (hatta başkent Erbil’in yakınına kadar ilerlemesi) nedeniyle eski cazibesini kaybetti”
Tarikatlar “sivil toplum kuruluşu” sayılabilir mi?
“Bizim görüşümüz ise açık ve kesindir: Türkiye’de tarikatlar “sivil toplum kuruluşu” değildir ve hiçbir zaman da olmamıştır.
Bu yargı, kuşkusuz “sivil toplum” denilen alana ilişkin belirli bir anlayıştan ve bu anlayışa göre ne tür kuruluşların sivil toplum kuruluşu sayılabileceğine ilişkin göstergelerden kaynaklanmaktadır.”
https://ilerihaber.org/yazar/tarikatlar-sivil-toplum-kurulusu-sayilabilir-mi-135615
EMEP, ‘Bağımsız, demokratik bir ülke ve insanca yaşam bildirgesi’ni açıkladı
“Ülke yönetiminin demokratikleşmesi için, temel haklar ve barış için’
“11.Kürt sorunu, tam bir ulusal hak eşitliği temelinde barışçıl ve demokratik temelde çözülmelidir. Zorunlu tek devlet dili uygulamasına son verilmeli, bütün uluslara ve ulusal topluluklara kamu hizmetlerinden ana dillerinde yararlanma hakkı tanınmalıdır.”
ABD Ukrayna’yı Rusya’nın önüne attı ama bu kez iş çok ciddi
“Lavrov, “Sabrımız tükendi, bir şeylerin olma zamanı geldi” dedi.
Hemen ardından Ukrayna’nın hükümet siteleri siber saldırıya uğradı.
Bu, Rusya’nın ilk uyarı atışıydı.
Rusya ve ABD/NATO arasındaki diplomatik temaslar beklendiği gibi sonuçsuz kaldı.”
https://www.veryansintv.com/abd-ukraynayi-rusyanin-onune-atti-ama-bu-kez-is-cok-ciddi
Muhalefet seçim kazanmayı çantada keklik görüyor, ama bir kez daha üzülebilirler…
“Galiba zamanında veya erken yapılacak seçimde iktidar değişikliğinin çantada keklik olmadığını düşünen bir tek ben varım. Muhalif diye bilinen hemen herkes daha şimdiden kendilerini iş başına gelecekleri yeni döneme hazırlıyorlar. Kimi aday gösterseler kazanacağına inandıkları için de, muhalif cephenin en büyük partisi içinde veya kenarında yer alanlar, genel başkanları cumhurbaşkanı seçilince yerine kimin geleceğini dert etmeye bile başladılar.”
FATİH YAŞLI GENÇ DE İDEOLOJİSİ YAŞLI!
“Sağ belli de egemen geleneksel sol da hak ve özgürlükler solu değil.
Bunlar iktidar, egemenlik hedefli sol.
Adaletleri subjektif lütfa bağlı.
Doğrudan katılım, doğrudan demokrasi demeyen sol, sol olmaz.
Yeni sol hak ve özgürlükler üzerine kurulacak.
Bu, olmazsa olmaz!”
https://m.duzceyerelhaber.com/ilker-demir/66684-fatih-yasli-genc-de-ideolojisi-yasli!