DOĞA İÇİN ÇAL
‘Türk Solu’nun Kürtler ve HDP ile macerası…
“HDP, ırkçı rejimin tufanından kurtulmuş tüm etnik ve dinsel yapıların partisidir. Kürtler, Ermeniler, Süryani, Yahudi ve Rumlar en başta tüm halkların ve tabii ki dışlanmış, insan yerine konmamış Türkler ve tekmil inançların korunağı bir partidir. O nedenle, HDP seçimlerde ittifak merkezidir. Geçen seçimde olmadı, umarız bu kez öteki Kürt partileri de bu çatı altında yerlerini alırlar.”
https://www.ozgurpolitika.com/haberi-turk-solunun-kurtlerve-hdp-ile-macerasi-156745
İnsan iki safta birden olabilir mi?
“Politikayı, koşullara göre yeniden gözden geçirip politikayı koşullarla birlikte değiştirmeli. Lenin’in sol Komünizm’de yazdığı gibi: “Elbette ki sınıflar ve partiler arasında bazen aşırı ölçüde karmaşık olan – ulusal ve uluslararası- ilişkilerle uğraşılması gereken politikada (…) her durumda işe yarayacak (…) bir reçete ya da genel kural hazırlamak saçma olurdu. Kişi, her ayrı olayda durumu çözümleyecek zekâya sahip olmalı”. Yani işçi sınıfını temsil edenler, bir politikanın, bir durumda doğru bir durumda ise yanlış olabileceğini anlamadan, sadece “genel ilke”ye dayanarak kararlar vermeye kalkmamalı, böylesi bir tutumun sınıf mücadelesine yararı olması mümkün değildir. Elbette ki bu sosyalistlerin saflarını unutup oportünizme sürüklenmesi anlamına gelmemeli.”
https://ilerihaber.org/yazar/insan-iki-safta-birden-olabilir-mi-133154
TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek ile seçim ve ittifaklar siyaseti üzerine
“Hem düzen muhalefetinin peşine takılmayan hem de sosyalizmin bağımsız hattını temsil edecek devrimci bir güç birliğinin mümkün olduğunu belirten Tekerek, solun güncel görevi ile tarihsel görevinin hiç bu kadar çakışmadığını vurguladı.”
BU ÜLKEDE AKP’YE ALAN AÇMAYAN VE MEŞRUİYET TANIMAYAN TEK GÜÇ VARSA O DA SOSYALİSTLERDİR”
Siyaset, dil ve üslup
“Düşünür, nasıl ki ahlak alanında iyi ve kötü; estetikte güzel ve çirkin; ekonomide yararlı ve zararlı gibi ayrımlardan söz edebiliyorsak siyasal eylem ve saikleri açıklamakta kullanabileceğimiz özgül bir siyasal ayrımın olması gerektiğine işaret eder.
Schmitt’e göre işte bu siyasal ayrım, dost-düşman ayrımıdır. Yani, siyasalın kalbi tek başına düşmanlık değil; ama dost ve düşman arasındaki ayrımdır. O halde siyasal olan, hem dost hem de düşmanı önceden varsayar.”
https://www.indyturk.com/node/441376/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/siyaset-dil-ve-%C3%BCslup