Köşelerden Bir Demet (312)-Cavlı Çulfaz

Demokrasi Konferansı’nın açılış konuşmasını yapan Rıza Türmen, bu konferansın hak arayanların, hakları gasp edilenlerin, ezilmişlerin, dışlanmışlarının konferansı olduğunu söyledi. Türmen, “Bu konferans Deniz Poyrazların konferansı” diyerek özgürlük, adalet, eşitlik ve iş taleplerinin temelinde demokrasi talebi olduğunu vurguladı. Türkiye’de hakların ileri sürüleceği kanalların kapalı olduğunu söyleyen Türmen, “Türkiye’yi yöneten otoriter rejim, hakların ileri sürüleceği kamusal alanları iyice daraltmıştır. Bu konferansın amacı bir yandan bu kanalları açmak, sesi duyulmayanların sesini duyurmak, öte yandan bütün hak taleplerini bir demokrasi programı çerçevesinde birleştirmek ve buradan hareketle ülkeyi, toplumu yeniden inşa edecek bir demokrasi hareketi başlatmak. O nedenle bu konferansın bir son değil, bir başlangıç olduğunu söylüyoruz” dedi.

https://artigercek.com/haberler/demokrasi-konferansi-emek-ozgurluk-adalet-talebiyle-basladi-bu-deniz-poyrazlarin-konferansidir

Son olarak biri daha var, görüşlerine herkesten çok kıymet verdiğim, acaba CHP’den ayrılmak onun bu ülke için yapmak istediklerine ihanet olur mu diye düşünmekten kendimi alamadığım biri. Oysa bazen gerçekten memleketin hayrına olduğunu düşünüyorsan ezberleri bozmaktan korkmamam gerektiğini öğreten de aynı kişi. İsmi Mustafa Kemal Atatürk. Ben size manevi miras olarak hiçbir kalıplaşmış kural, hiçbir dogma bırakmıyorum diyen. Böyle bir dünyaya hiç değişmeyecek hükümler getirdiğini söylemek aklın gelişimini inkar etmek olur diyen de yine kendisi.”

https://artigercek.com/haberler/chp-istanbul-milletvekili-sera-kadigil-partisinden-istifa-etti

Bahriye Üçok ve Turan Dursun’u ibreti âlem için öldüren zihniyetin bizim ürkekliklerimizden, hatalarımızdan ya da yanlış hesaplarımızdan güç alıp amacına ulaşmasında rol oynamayı asla kabul etmiyorum. Bir de… Her şeyin gerçekten çok güzel olması için her şeyin “gerçek” olması gerektiğini biliyorum.

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mine-sogut/her-sey-gercekten-cok-guzel-olsun-diye-1847206

Çok normalmiş gibi, hayatın olağan akışında Ahmet Şık’ın bir an bile olsa Veyis Ateş’le yakın olmasının, Süleyman Soylu’ya yazı teyit ettirmesinin, Sezgin Baran Korkmaz’ın evine gitmesinin yeri varmış gibi anlattığı anılarını değil de gerçek bir özeleştiri verdiğini duymak İstiyorum. Tıpkı bizi hayal kırıklığına uğrattığını düşündüğümüz siyasetçilerden beklediğimiz gibi.

https://t24.com.tr/yazarlar/tugce-tatari/bu-bir-ahmet-sik-elestirisidir,31528

Yattığım askeri hapishanelerin hemen hepsinde “geçici” bir süre için tutuklanmış, gerekli yerlere gerekli miktarları aktarınca serbest kalan mafya babaları ile tanışmıştım. Hatırşinas adamlardır. Adı bende kalsın. Birkaçını aradık. Biri “Olur” dedi ve bir silah kaçakçısı ile Uğur Mumcu’nun ilişki kurmasını sağladı. Uğur da o unutulmaz yorum-haberlerini adeta yazı dizisine dönüştürdü. Gazetecilik kazandı. Habercilik kazandıUğur Mumcu n’apsaydı acaba? “Aşağılık bir mafya üyesi ile buluşup, onu saatler boyu dinlemem. Sonra ben de kirlenirim. Ak adımı karaya çıkarmam” deyip, rakı masasında çene mi çalsaydı?

https://t24.com.tr/yazarlar/aydin-engin/can-dundar-ahmet-sik-ve-habercilik,31547

Hepimiz ancak bir araya geldiğimizde yararlı olabilecek, hatta mucizeler yaratabilecek birer kar taneleriyiz. Bir araya gelemezsek, anında yok olacak kar taneleri..  https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2021/06/25/buyuk-hedef-icin-buyuk-devrim-gerek

[Canut Yayınları’nın yöneticisi Cem Kızılçeç, Korkut Boratav ile İzzettin Önder’in alttaki yazılarını yolladı. Kendisine teşekkür ediyorum. -C.Ç.] Türkiye toplumunun bu kadere mahkûm olmadığını açıklamak, yaymak bugün Sosyalist Sol’a düşmektedir. Cumhuriyetçi Sol’a da dönük bir “katılma çağrısı” da olarak… Bilebildiğim tek şey, bu çürümüş rejime kesinlikle son vermek için aktif muhalefetin gerektiğidir. Teslimiyete, uzlaşmaya karşı mücadelede (Ergin Yıldızoğlu gibi) “cesaretin önemini” hatırlatarak son vereyim.

https://haber.sol.org.tr/yazar/fasizm-sonrasinin-sorunlari-307860

Ancak bir yol kalmaktadır ki, o da devamlı borçlanma ve ülkenin varını yoğunu, hatta toprağını satma pahasına, ülkenin sonunu düşünmeden, siyasi beka (!) güdüsünü ayakta tutmaktır. Tüm bunların dışında tek yol halkımızdır, özellikle de emekçiler ve milliyetçiliğe savrulmadan, birbirine sarılacak tüm ezilen ve açık ya da örtülü horlanan bileşenlerimizdir.

https://gazetemanifesto.com/2021/cok-basli-emperyalizm-havuzunda-446531/

Canut Yayınları’ndan bazı kitaplar: Çin’de Xi Jinping Döneminin Kavramları – Çin Yönetim Kavramları Sözlüğü – Lenin’in Devlet ve Devrim Eserine Eleştirel Bir Yaklaşım…

https://canutbooks.com/tr/shop/

[Üvercinka dergisi yöneticisi, Seyyit Nezir, şiir ödülleri konusunda aşağıdaki yazısını yolladı. Kendisine teşekkür ediyorum. -C.Ç.-] Her şeyi ama her şeyi özelleştirdiler. Memleketi pazarladılar, değerleri sildiler. Mafyokrasi; doğayı, tarihi, insanlığa dair her türlü birikimi, bütün bir geçmişi, bugünü, geleceği özelleştirip para ve gücün önünde hiçleştirirken, düşün ve edebiyattaki bulaşıkları da sanata, edebiyata dadanarak ulusal değerleri karartıp kirletmeye ve hiçleştirmeye çalışıyorlar (Üvercinka, Eylül 2015).

https://www.aydinlik.com.tr/haber/siir-odulleri-ve-mafiyozi-248731

https://independent.academia.edu/CAVLICULFAZ

https://en-gb.facebook.com/groups/DemBirDay/

About Mehmet Tas

Check Also

GÜNDEMDEN BİR DEMET (1)- Admin

Engels’in Bilinmeyen beş özelliği Sanata karşı derin bir ilgisi vardı Engels gençliğinde bir dansçıydı, şarkı …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com