İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu, “Amasya Tamimi’nin 102. yılında ülkemizde yeniden ulusal uyanışa ihtiyaç var!” başlıklı açıklamasında, “22 Haziran 1919 tarihli Amasya Tamimi Türk Ulusu’nu, ulusal bağımsızlık ve kurtuluşa çağıran bir ulusal uyanış alarmıdır” dedi. Amasya Genelgesi’nde yer verilen ifadelerin adeta bugün için söylenmiş gibi olduğunu vurgulayan Moroğlu, şu ifadeleri aktardı: • Yurdun bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir. • İstanbul’daki HÜKÜMET üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. • Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararlılığı kurtaracaktır.
İçinde bulunduğumuz noktada demokrasiye sahip çıkmanın tek yolu, bir demokrasi bloku olarak, ağır baskılar ve tehditler altında, ortadan kaldırılmak istenen HDP’nin yanında durmak olmalı. Burada önemli olan HDP’ye ilişkin düşüncelerimiz değil, demokrasiye ilişkin düşüncelerimiz. Bu amaçla, demokrasiden yana olan sivil toplum kuruluşları, siyasal partiler, ortaklaşa tek bir ses yükseltebilmeliler. “Dur! Biz varız” diyebilmeliler. HDP’ye yapılan saldırı, Türkiye’deki muhalefet için bir demokrasi sınavı. 24 Haziran’da toplanacak olan Demokrasi Konferansı, halkın ortaklaşa bir itiraz yükseltmesi, demokrasi dışında hiçbir rejimi kabul etmeyeceğini göstermesi bakımından önemli bir fırsat. Bu fırsatı iyi kullanmalıyız.
https://t24.com.tr/yazarlar/riza-turmen/deniz-poyraz-i-kim-oldurdu,31480
Ancak sorun, bunların ayrı suçlar olmadığını kavramakta. Yolsuzluk, siyasi cinayetler, çeteleşme, hırsızlık, gasp, rüşvet, özetle mafya-siyaset-bürokrasi ilişkisi… Bunların hepsi aynı örümcek ağının farklı kolları. Biri, diğeri olmadan hayatta kalamıyor.
https://www.birgun.net/haber/savci-araniyor-349227
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, “siyasi kararları tartarken, geleceğin geçmişten daha fazla önem taşıması gerekiyor” dedi. Sanchez, konuşmasına, Katalanca “Katalonya, Katalanlar, sizleri seviyoruz” diyerek son verdi.
Solculuk yaptığım için 1992 tarihli bir dosyadan 10 yıl kadar cezaevinde yattıktan sonra yaklaşık 2000 yılında adli tıp raporuyla tahliye edilmiştim, AİHM kararıyla da cezam süresiz durdurulmuştu. Lakin 2016 yılında yolda durdurularak “eksik cezam olduğu” gerekçesiyle tekrar tutuklandım. Seviyoruz kendi günah ve hatalarımızı hep başkalarını suçlayarak aklamayı ve kendimizi başkalarının eksikleri üzerinden var etmeyi. Açıkçası ben insanların düşünce, inanç ve ideolojileriyle uğraşmayı, bundan dolayı sürekli didişmeyi komik ve lüks buluyorum bu ülkede. Ayrılıkları değil ortaklıkları öne çıkarmamız gerekiyor zira hangi din dil, ırk ve ideolojiden olursa olsun herkesle ortak noktamız var.
https://www.gazeteduvar.com.tr/disk-multeci-iscilerle-birlikte-mucadele-etmeliyiz-haber-1526187
[Doğan Özgüden yoldaş, şu bağlantıyı yolladı. Kendisine teşekkür ediyorum. -C.Ç.-] Une cérémonie d’adieu pour Mohamed El Baroudi a eu lieu le mercredi 27 juin 2007 au Musée Charlier à Saint-Josse-ten-Noode en présence de sa famille, ses amis et camarades ainsi que plusieurs personnalités. L’inhumation s’est déroulée plus tard au Cimetière de Saint-Josse. Lors de la cérémonie, Dogan Özgüden, président de la Fondation Info-Türk, a rendu hommage à Mohamed El Baroudi par l’intervention suivante:
https://lire-et-ecrire.be/IMG/pdf/cahier7et8.pdf
https://www.info-turk.be/346.htm
[Seyit Nezir yoldaş, Üvercinka dergisinin Mayıs-Haziran 2021 sayısının çıktığını duyurdu. Kendisine teşekkür ediyorum. -C.Ç.-]
https://www.eganba.com/uvercinka-dergisi-sayi-79-80-mayis-haziran-2021-dergisi-kolektif
[Özgür Uyanık şu bağlantıyı yolladı. Kendisine teşekkür ediyorum. -C.Ç.-] https://www.siyasetcafe.com/40-yilin-yanilgisi-nereye-gidiyoruz-4222yy.htm
https://independent.academia.edu/CAVLICULFAZ
Cesedin çürümesidir bu – Gözümüzün önünde, adım adım büyük bir cinayet işlendi. Dünyanın en genç, en bereketli, en ilginç denizlerinden Marmara taammüden öldürüldü. Birkaç aydır yoğunlaşarak, gitgide yayılarak suyun yüzeyini ve derinlerini saran müsilaj, ya da balıkçıların deyişiyle deniz salyası, ölümün ilanı oldu.
https://birartibir.org/ekoloji/1170-cesedin-curumesidir-bu
Farklı düşünebilmek, önyargılardan ve şablonlardan kurtulabilmeyle eşanlamlıdır. Böyle bir duruşta çıkar veya korkulara bağlı olarak olan-biteni çarpıtmamak vazgeçilmez koşuldur. İster siyasette ister sosyal yaşamda olsun, hayatın her alanında, yani günlük yaşam diyalektiğinde kendimize nasıl bir duruş seçmişsek hareketimiz, davranışlarımız ve üretimimiz de ona göre şekillenir. Zihin haritamızdaki olumsuz imajları olumluya, kökleşmiş saplantıları anlayışa, düşmanlıkları dostluğa çevirecek bir akla ihtiyaç var.