Diğer taraftan, “Kadınlar meydanlarda, erkekler nerede” sorusu çok anlamlıdır! Tüm bunlar sol hareketin erkekleri için de bir “anagnorisis” olmalıdır. Kadın hareketini, bütünlüğü içinde, bu bütünlüğe akıl vermeden, “bize ayrımcılık uygulanıyor” yakınmalarıyla, gizliden gizliye erkek ayrıcalığına sarılmadan, onu, solun araç ve olanaklarıyla desteklemek gerekiyor.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ergin-yildizoglu/esitlik-ozgurluk-adalet-ozsaygi-1758029
Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi gerektiği yönündeki tartışmalara karşı eylem yapmak istedi ancak polisin müdahalesiyle çok sayıda kadın sürüklenerek, gözaltına alındı
https://www.dailymotion.com/video/x7vjai1
Aralarında, Hikmet Çetin, Zeynep Altıok, Mehmet Tezkan, Fatma Bostan Ünsal, Semra Somersan, Mehmet Fatih Maçoğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun da olduğu yüzlerce siyasetçi, gazeteci, avukat, mühendis, öğretmen gibi farklı meslek gruplarından olan ‘404 Yurttaş’, demokrasi için iktidar ve muhalefete seslendi.
https://t24.com.tr/haber/101-aksacli-nin-cagrisina-404-yurttas-bildirisiyle-destek,896188
Hele ki yenilgi belirginleşip durumun vahametinin üzeri örtülemeyecek hale geldikçe, ‘nihai’ zafere ‘fanatikçe iman’ daha fazla dile getiriliyor. Faşizm, üç beş ruh hastası faşistin değil; onlara inanan, inanmaktan vazgeçmeyen sıradan insanın omuzlarında yükseldi.
https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2020/08/13/hitleri-yanlis-anladilar-ben-ona-hala-inaniyorum/
“Erdoğan’ı devirmek” suç mudur? Bu sorunun yanıtı Erdoğan’ı “nasıl, hangi yöntemle” devireceğinize bağlı olarak verilir. Erdoğan’ı “şiddet kullanarak” devirmek elbette suçtur. Ama “barışçı yolla” devirmek suç değildir.
https://yeniyasamgazetesi1.com/iktidari-devirmeyene-muhalif-denebilir-mi/
Geçen haftaki yazımda İstanbul Halk Ekmek fabrikasını kuran İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan’ın basın yayın müdürü rahmetli Doğan Görsev’in adını anmayı unutmuşum. Bunu hatırlatan eşi Sayın Nesrin Görsev’e teşekkür ediyorum. Dahası Doğan Bey’in yazar, çevirmen, yayıncı kimliğiyle topluma çok şey kattığı biliniyor. İkisini de saygıyla anıyorum.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/hikmet-altinkaynak/askida-kitap-1758036
Davutoğlu keşke ortaokul çağında Marksist literatürü yalayıp yutmak yerine, yalan ile imanın aynı sinede barınamayacağı diskuruna her daim sadık kalsaydı.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/08/13/kimin-yalan-soyledigi-ortaya-cikti
“Politika oluşturmak ile yönetmek arasındaki çizgi nedir” sorusuna Deng şu yanıtı verdi: -“İdeolojik meseleler Parti‘nin, uygulamaya ilişkin politikalar yöneticilerin konusudur.” Deng, İbrahim Kalın‘a yanıt veriyor aslında! Deng, “entelektüel tabuların” ve “bürokratizmin” yıkılmasından yana oldu hep. -“Düşünce kalıplaşmış ve basiretsiz bir hâl alırsa inanç görüntüden ibaret olur. Bu durumda bir parti ya da ulusun gelişmesi olanaksızdır. Hayat söner ve parti ya da ulus yok olur…”
https://odatv4.com/maocu-dostum-bunlari-nasil-bilmez-11082053.html
https://www.youtube.com/watch?v=GPk3YFrpxaM
Cumhurbaşkanı, dün olduğu gibi bugün de muhataplarını açık yüreklilikle ve not alarak dinliyor.
Dünden farklı olarak Cumhurbaşkanının zihninde “genel kabul kodları” daha geniş yer tutuyor. Evet, istişare ediyor. Ama aklı ve deneyimi, akıl satanlara ağır basıyor. Özetle…Cumhurbaşkanını bildiğimiz doğallığı içinde okumak, her açıdan doğru sonuca götürüyor!
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/muderrisoglu/2020/08/13/cumhurbaskani-erdogana-dair
Dört yaşındaki çocuğa, kuantum fiziğiyle ilgili bir düşünce deneyini nasıl anlatırsınız? “Olmaz öyle şey” demeyin hemen. Görün bakın, kitabın kahramanları maymun ve pasta, ne de güzel selamlıyorlar “Schrödinger’in Kedisi”ni.
https://www.gazeteduvar.com.tr/kitap/2020/08/13/schrodingerin-kedisiyle-tanismak/
Kültür Devrimi sırasında -bugünkü Çin mucizesini yaratan- Deng ve beş çocuğu zulme uğradı. Oğlu Pufang felç geçirdi… Keza: Xi Zhongxun, Çin Devrimi’nin öncü isimlerinden biriydi. Oğlu Xi Heping, intihar etti. Halen mevcut Çin Cumhurbaşkanı olan diğer oğlu Xi Jinping sürgüne gönderildi.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/soner-yalcin/insani-donusturmek-5982466/
Başak Demirtaş, kızımız Delal, Selahattin’in daha önce gönderdiği son mektubundaki bir bölümü kendi el yazısıyla yazmıştı, onu sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi.
Devlet kadroları şekillenirken zihinlerinin arkasında hep aynı soru vardı: Bu adam bizden mi? Liyakat kavramının yerini “bizden” kavramı almasının bir sonucunu yaşadık: Bir gizli örgüt, AKP’nin bu zaafından yararlanarak devleti ele geçirmeye çalıştı, darbe yapmaya bile kalkıştı.
https://t24.com.tr/yazarlar/mehmet-y-yilmaz/bu-adam-sistemin-bir-ozeti,27670
“Yedi düvelle savaşan ecdadı” kutsaya kutsaya kendini yedi cephede anlamsız kavgalarda bulan şaşkınların ülkesi. Bir yerde kâbus bitmeden ötekini takıyorlar kuyruğuna. Uyanamıyorsun! Dış siyasette “yedi film birden” seansı.
https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2020/08/13/yedi-film-birden-korku-seansi/
Türkiye’de özellikle solcular yazar, şair, sinemacı vb. olmayana aydın demiyorlar. Bunun kendi içinde bir mantığı da yok değil: Çünkü solcular bu alanlarda daha güçlü!
https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2020/08/13/aydinin-sosyolojisi-2/
Nereye Gidiyoruz? / Genco Erkal
https://www.youtube.com/watch?v=dIosXnSPPOI
Attachments area
Preview YouTube video Soner Yalçın ”Maocu dostum” – Sesli Köşe Yazısı 11 Ağustos 2020 #Salı #EvdeKal
Soner Yalçın ”Maocu dostum” – Sesli Köşe Yazısı 11 Ağustos 2020 #Salı #EvdeKal
Preview YouTube video Nereye Gidiyoruz? / Genco Erkal / Aziz Nesin
Nereye Gidiyoruz? / Genco Erkal / Aziz Nesin